42 yaşında hayatını kaybeden karakter oyuncusu sadece 5 filmde görünmüştü ama filmlerin her biri En İyi Film kategorisinde Akademi Ödülleri’ne aday gösterilmişti. John Cazale’yi ismen bilmeyebilirsiniz fakat büyük olasılıkla tanırsınız onu. Ayrıca onu muhtemelen şu isimle bilirsiniz: Fredo Corleone. Francis Ford Coppola’nın Baba (The Godfather) üçlemesinin ortanca oğlu; James Caan’ın oynadığı Sonny’nin kardeşi ve...
Son Yazılar:
İLK SESSİZLİK (ŞİİR)
Yavuz Çetin’in Melodileri, Yıldızlarla Buluştu
Ketebe Çocuk Ağustos ayını üç kitapla karşılıyor
TOLSTOY: SANAT NEDİR?
Gönül Bağı (Şiir)
Mavi (Şiir)
Kasım’a notlar (Şiir)
…aşk? (öykü)
g o d o t (şiir)
Oksitosin (Şiir)
miras (şiir)
Deniz Kızı (Şiir)
İşte Çekiç: Aki Kaurismäki
Nietzsche ve Torino Atı Filmi Üzerine
Çürü Yen (Şiir)
alogos (şiir)
Notalardan Boyaya: Nino Varon’un Sessiz Melodileri
Fotoğrafçılıkta Estetikten Tanıklığa-Görünürlükten Gözetlenmeye
Tuğçe Diri’nin Kişisel Sergisi “Sessiz Tanıklar” Anna Laudel Bodrum’da
Kategori: Vizör
JAN SVANKMAJER VE NESNENİN HAZ İLKESİ
André Breton’un, sürrealizmin resmi olarak meşru hale gelmesinden on yıl gibi kısa bir süre sonra Nesnenin Sürrealist Durumu (Surrealist Situation of the Object) ve Güncel Sanatın Politik Görüş Açısı (Political Standpoint of Art Today) konulu konferansları için Prag’a yapmış olduğu yolculuk, Çekoslavak avant-garde hareketinin uluslararası boyutta tanınması adına önemli bir esin kaynağı olmuştur. Breton’un, ‘Avrupa’nın...
Köprü Üstü Âşıkları
Les Amants Du Pont-Neuf Film Çözümlemesine Analitik/Poetik Bir Yaklaşım Bilge’ye ve onun yakınlık duyduğu şeylere, sevinçle… Bir/inci Parça: “Sanat Kırılmış Bir Mutluluğun Taşıdığı Vaattir” Diyelim ki Butch’un saati gibi, dede yadigârı, babadan miras bir çakmağınız olsun ve günün birinde kırılsın, parçası da bulunamasın. Siz onu atmadan ya da gözden uzak bir köşeye kaldırmadan önce /sanki...
Cool Hand Luke: Anarşist Bir Hollywood Karakteri?
Yazının başlığındaki “?” işaretli ile başlamak gerekir. “Bu bir anarşist filmidir” bildirisi yapmaktan ziyade bu konuyu tartışmaya açmak niyetindeyim. Bu nedenle hem 60’lı yıllardaki siyasi olaylar hem de bu dönem Hollywood hakkında bazı bilgilere yer vererek filmin bu bilgiler eşliğinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. 60’lı yıllar siyasi açıdan çalkantılı yıllardır. Bu yıllarda sol ve özgürlükçü düşünce...
Kefernahum: Yakından Tanıdığımız Kimliksizlerin Cehennemi
Geçtiğimiz sene Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye Shoplifters‘e verilirken jüri özel ödülünü yine yoksulluk ve parçalanmış aile temalarına yaslanan Kefernahum kazandı. İki film iki ayrı coğrafya ve kültürel malzemeden beslense de yoksul kesimlerin sorunlarını gerçekçi bir yaklaşımla ele alıyor. Shoplifters (Hirokazu Koreeada) yer yer kara mizaha kayan yapısıyla bir noktadan sonra buruk ve neşeli biçiminde...
Ucuz Roman- Pulp Fiction: Poetik Bir Yaklaşım
Göksun’a… Yağmurdan Önce /Before The Rain/ müthiş kurgusuyla, hayata alegorik bakışıyla, metaforlarla olan anlatımıyla ve anlatımındaki zamansal–uzamsal kırılmalarla, üzerine yıldırım düşse dahi aydınlanmayacak olan iyimser yarı aydınları/mızı/ bile ürpertecek, en azından kuşkuya düşürecek olan, belki de hayatın tek gerçek olgusu ‘yazgı’yı, onun “sözcüklerle”, “yüzlerle”, “resimlerle” olan sarmal ilişkisini, belleklerimize bir daha hiç silinmemecesine kazıyan bir...
ŞİİR-SİNEMA ya da ADLANDIRMA-DEFORMASYON
Gizem’in adına ve söz ile zenginleşen her şeye… “Bizi çevreleyen şeylere, onlara isim verdiğimiz ve ötelerine geçtiğimiz ölçüde tahammül ederiz.” Cioran “Bir düş görüyorum ya da gözlerim açık, hayal kurduğum bir şeyin beni alıp götürmesine izin veriyorum ve daha sonra, bir sözleşme imzalayarak, biraz tahta, iki güzel kız ve bir çift projektör ile bu fantezimi...
Don Kişot’u Dirilten Adam!
“Ben Don Kişot, Don Kişot’u öldüren adam! Çeyrek asır önce dünyaya, çevrilmek için geldim!” Terry Gilliam’ın Don Kişot’u Öldüren Adam’ı kuşkusuz bu sözlerle başlamıyor fakat filmin yılan hikayesine döndüğü, çekimlerinin ancak yirmi beş yılda tamamlandığı ve bu bakımdan magazinel bir değer kazandığı da gerçek… Bununla birlikte film de gerçekle hayalgücü arasında gidip gelen yapısını tam...
DÜNYA[LARIMIZ]DAN BİR AKTÖR GEÇTİ: TURAN ÖZDEMİR
2014 yılıydı. Yönetmen dostum Durmuş Akbulut ilk uzun metraj filmi, Bekçi’yi çekecekti. Senaryo, yer/mekan, oyuncular üzerine uzun uzun konuşuyorduk. Aklında filmin sadece bir tek sahnesinde olmayan, diğer bütün sahnelerinde oynayacak bir oyuncuyu arıyordu. Durmuş’un aklından geçen oyuncular vardı. Ama aklına bir türlü, ‘Bekçi’ karakterine uygun bir oyuncuyu tam olarak oturmuyordu. Bir gün Durmuş telefon edip,...
Ferit, Seyit, Bit; Bir Tarık Akan Hikâyesi
Sinema sanatının edebiyat ile ilişkisi daima çift yönlü olmuştur. Uyarlanan edebi metinlerin okur-seyir bakışında zenginleşen tarafı, yoruma açıklığı ve her uyarlamanın özgün, yazılı esere uyumu, bir sonraki uyarlamaya dek tetikte bekleyen sinemacıları kışkırtması en belirgin ilişki biçimini tarif etse dahi bir diğer yön, “aksi yön” sinemadan edebiyata geçiştir. Sinemacılar aynı zamanda yazardırlar. Senaryo metinleri -yeğin...