Kristel, Emmanuelle’de göründüğünde henüz 21’indeydi. Film Fransa’da çekilmişti. Yönetmeni Just Jaeckin’di. İlginçtir, filme kaynaklık eden romanın yazarının adı da Emmanulle’di, Emmanuel Arsan. Başlarda soft-sex olarak tanımlanan film, sınır tanımaksızın ülkeden ülkeye sıçradı. Karadeniz’de hoş bir belde: Turhal. Yeşilırmak’ın hemen kenarı… Etrafını ağaçların çevirdiği bir çay bahçesi… Bitişiğinde yazlık bir sinema… Akşamüzeri olmalı. Sabahın köründe inşaattan...
Son Yazılar:
İLK SESSİZLİK (ŞİİR)
Yavuz Çetin’in Melodileri, Yıldızlarla Buluştu
Ketebe Çocuk Ağustos ayını üç kitapla karşılıyor
TOLSTOY: SANAT NEDİR?
Gönül Bağı (Şiir)
Mavi (Şiir)
Kasım’a notlar (Şiir)
…aşk? (öykü)
g o d o t (şiir)
Oksitosin (Şiir)
miras (şiir)
Deniz Kızı (Şiir)
İşte Çekiç: Aki Kaurismäki
Nietzsche ve Torino Atı Filmi Üzerine
Çürü Yen (Şiir)
alogos (şiir)
Notalardan Boyaya: Nino Varon’un Sessiz Melodileri
Fotoğrafçılıkta Estetikten Tanıklığa-Görünürlükten Gözetlenmeye
Tuğçe Diri’nin Kişisel Sergisi “Sessiz Tanıklar” Anna Laudel Bodrum’da
Kategori: Vizör
Frankenstein nasıl Frankenstein oldu?
Gotik, mimariye nüfuz eden bir akım olduğundan edebi eser ve filmlerde meskenler bu çizgide betimlenmektedir. Frankenstein’in filmde çalışmalarını gerçekleştirdiği işliği taş malzemeden örülü devasa bir yapıdır. Taştan örülü olması yapıya bir soyluluk, bir mesafe katar, yine yapı yerleşim yerlerine uzaklığı ve büyüklüğü ile insanı ezmekte ve ürkütmektedir. Korku duygusunun sanat dallarındaki izdüşümü, sanatın insan duygularına...
Hüznün ilmihali: ROMY SCHNEIDER
Gel gör ki, “Sissi” Romy Schneider için daima aşmayı ve hatta unutmayı arzuladığı bir eşik olacaktır. Erken yakaladığı şöhret hazırlıksız yakalamıştır onu. Hayat, yoksul bir oda sanki… Ha sırça köşk, ha gecekondu… Tüm odalar yoksul. Mahrumiyet duygusuyla var edilmiş doyumsuz bir canavar: İçine mutluluk, olgunluk, kariyer; olmadı utanç, masumiyet, şehvet… nice eylemi, nice erdemi, nice...
Tarantino: Şah ve mat!
Bir takım naçizane uyarılar: 1. Okumak üzere olduğunuz yazı, içerdiği hayli düşük ‘‘spoiler’’ miktarı ile o yöndeki beklentilerinizin altında kalacağını taahhüt; öte yandan ise “bilinç akışı” izlenimi uyandırabileceğinden ötürü getirmeniz muhtemel “eklektik, bayağı yazılmış, sayıklamalar silsilesi” eleştirilerinizi peşinen kabul eder. 2. Yazı bariz bir öfke ile yazılmıştır fakat dağınıklığını bu türden, tamamen yaratıcı tekil şahsı...
Søren Kierkegaard: Can Sıkıntısı Ölümden Beter midir?
Çeviri: Ümid Gurbanov Blog: http://birnevidipnot.blogspot.com Twitter: http://twitter.com/umidgurbanov
Blade Runner 2049: Kopyalar Neden İsyan Etmez? (2. Bölüm)
Bir insan ile bir replika arasında türdeşliklerin gerçekleştiğini düşünebilir miyiz? İkisinin benzer, içi boş bir tören icat ettiklerini ve bu ritüele katılmalarını sağlayan bir durum olduğunu düşünebilir miyiz, mesela? Neden yeni nesil replikalar (kopyalar) isyan etmez? “Özgün replikalardan farklı olarak yeni nesil replikalar asla ayaklanmıyor. Bunun nedeni açıkça belirtilmese de, isyan etmemeye programlandıkları dışında bir...
Yol Ayrımı: Bir Şener Şen vardı…
1941 yılı Adana doğumlu Şener Şen’in sinemada tutunması için 1975’i beklemesi gerekmiştir. Görece geç bir tarihtir bu; çünkü tiyatro ve radyodaki ilk deneyimleri sayılmazsa, figüran ve seslendirme sanatçısı olarak sektöre adımını attığı yıl 1964’tür. Aradaki zaman diliminde belleği güçlü olanlar, onu en çok Kayhan Yıldızoğlu’na yaptığı seslendirmeler ve Muharrem Gürses’in 1971 yapımı “Altın Prens Devler...
FRANCO SONRASI İSPANYOL GÜLDÜRÜLERİNDE MADRİD
Sermayenin esir aldığı Madrid eleştirisini tekrar bir çerçevede toplayabiliriz: televizyon programlarıyla uyut, reklamlarla aldat, gökdelenlerle sömür ve varlıklıların vandal eylemleriyle yok et. Ülke başkentleri aynı zamanda sinema anlayışlarının, sinemasal öğe kullanımlarının aynaları işlevindedir. Bir başkenti o ülkenin sinemasında yalın bir şekilde görmek olanaklıdır. Bu durum Avrupa’da çok daha belirgin karşımıza çıkar. Kültürel yaşantıyı, siyasi atmosferi...
BLADE RUNNER 2049: İNSAN SONRASI KAPİTALİZME BAKIŞ (1. Bölüm)
Korku filmleri, vampirler ve zombiler arasındaki farkın arkasına gizleyerek sınıf ayrımını vurgular. Vampirler iyi huylu, zarif, aristokrattır; normal insanların arasında yaşarlar. Zombiler ise beceriksiz, atıl ve kirlidir; dışlananların ilkel ayaklanmalarını akla getirecek şekilde, dışarıdan saldırırlar. Kapitalizm ile insanlık sonrası beklentiler nasıl ilişkilendirilebilir? Genel olarak kapitalizmin (daha) tarihsel olduğu ve insanlığımızın, cinsel farklılıkları kapsamakla birlikte daha...
Kral’ın Korku Fermanı: “O” Filmi Üzerine
O’yu sinemaya uyarlamak uzun yıllar boyu Hollywood’ta yer yer gündeme gelen, cazibesi kadar tedirginliği de bol bir fikirdi. Zira King’in 1138 sayfalık kitabı bir küçük kasaba gerilimi olduğu kadar bir dönem yansımasıydı. Artık bir şeyleri kabul etmek gerek; Stephen King modern edebiyatın büyük isimlerinden biri, yakın gelecekte küçüleceği de yok. Ortaya konulan edebiyatın kalitesi ise...