Bugünlerde Performistanbul oldukça heyecan verici bir sürece tanıklık etmemizi sağlıyor. 16 Şubat Cuma günü başlayan ve 28 gün 672 saat sürecek olan canlı performans süreci geride birkaç gününü bıraktı bile. Simge Burhanoğlu’nun küratörlüğünde dokuz performans sanatçısı ( AslıeMk, Batu Bozoğlu, Ebru Sargın L. , Ekin Bernay, Gülhatun Yıldırım, İ. Ata Doğruel, Leman S. Darıcıoğlu, Özlem...
Son Yazılar:
Geçmişin Gölgesinde Bugünü Anlamak
SİNEMADA “APTAL SARIŞIN” İMGESİ
Yeni Kitap: Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış
Şule Gürbüz: Zamanın İçine Gömülü Ruh
Nasıl Faşist Olunur?
AŞK ÜZERİNE ÇİZGİ DIŞI BİR TEZ
SANATSAL YARATICILIK VE DUYGUDURUM BOZUKLUĞU
20. Uluslarlarası İşçi Filmleri Festivali başlıyor
KÖYÜN KALBİNDEN YÜKSELEN BİR UYGARLIK HAYALİ
SELMAN NACAR’IN TEREDDÜT ÇİZGİSİ ÜZERİNE
G-art Galeri’den Bir Sergi: Herkes Biliyor…
Nihat Özdal’ın Sözcüklerin Kokusu Sergisi Üsküp’te
DEPREM
MODERNİZM ÜZERİNE BİR DENEME
TARİHİN İLK PSİKOLOGU: MEVLANA
Foto muhabiri Ali Öz’den bale ve dans fotoğrafları sergisi
Titanik Harriet Quimby’nin Rekorunu da Batırdı
YENİDEN BAŞLAYAN AVANGARD: KAVRAMSAL SANAT
HALKÇI PAMUK PRENSES
Kategori: Art-izan
Antroposen Çağı: “Biraz İnsan Verin Bana”
2000 yılında yayınlanan bir bilimsel makaleyle “Antroposen (insan) Çağı” terimi dilimize girmiş, tartışılmaya başlanmıştır. 2016 yılında Holosen çağın bittiği, yeniçağın “İnsan Çağı”nın başlamış olduğu resmen açıklandı. Kimileri bu çağı insan cehennemi olarak yorumluyor. Kimileri de insan cenneti… İnsanın dünya üzerindeki yok edilemez etkisi olarak şimdiden büyük tartışmalara konu olan bu “Antroposen (insan) Çağı”na, acaba insanın...
Tuhaf Kara: Anonimliğin Müzesi
Siyah beyaz fotoğraflardaki solan renkler hisleri keskinleştiriyor, belirsizliği, belirli formlar ve kodlar ile bir araya getirirken, onları öznesinden bağımsızlaştıracak kadar izole ediyor. Çağımız, gündelikliğin durağan ve monoton yapısı içinde, farklılığın bile bir banaliteye dönüştürülebildiği, kesin çizgilerin ve aydınlanmanın temelde vaat ettiği adlandırma ihtiyacının giderek yitirildiği bir zaman dilimidir. Hayatı sorgulayan insan imgesi bile öyle sıradandır...
Joseph Beuys ya da Proleterlerin Sonuncusu
Hayatının ve sanat yaşamının son on yıllık sürecinde, Beuys sosyal heykel kuramını bulma umudunun üzerine gerçek bir ekonomi politik inşa etti. Beuys’un ekonomi politiği, insanın evrensel yetisinden daha fazlası olan yaratıcılığa demir atmıştı; insanı insan yapan şey buydu. Kendisini ayaklarından yakalayıp bir heykel misali mühürleyen bir hastalık sonucunda Joseph Beuys, 21 Haziran 1986’da, Napoli’deki Capodimonte...
Mağara Ressamıyla Yaşıt Bir Râvi: Murat Morova
“de te fabula narratur.” “ anlatılan senin hikayendir.” Horatius, Satirler İnsan türünün ilk insandan bugüne, bu uzun yolculukta milyonlarca yitip gitmiş her biri ufak farklılıklarla dahi olsa benzersiz sayılabilecek insana rağmen, bugün artık tek bir bedende dahi yaşımız binlercedir. Beden insanın bu uzun yolculuğunda öze dair aynılığın farklı biçimlerde tekrar tekrar edilmesinin, özde hep varolanı...
DİLE GELME BAŞKA BİR ŞEY DİLE!
Geçen yıl güncel sanatçı arkadaşım Mehmet Ali Boran’la Mardin’de yapılan sanat faaliyetleri hakkında yaptığımız sohbetlerimizin dekorunda bir mendil dolaşıp durdu. Cemal Süreya’nın şiirinde geçen, “ortaoyunumuzun dekoru bir kağıt mendil” dediği mendile az biraz benzeyen bir mendildi. Üç bienal yapmış ve iki müzesi olan bir şehirde bir güncel sanatçıyla oturduğunuzda, memleketin sanatsal döngüsü hakkında iki kelam...
Cemal Süreya’da Bir Ada
Mod-Ada yeni bir atölye/galeri. Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı, sanatçı Reşat Başar tarafından açıldı. Cemal Süreya’nın yaşadığı evin hemen yanında yer alan Galeri, şu sıralarda küratörlüğünü Erkan Doğanay’ın yaptığı, ölümünün 28. Yılında Cemal Süreya anısına düzenlenen karma bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Serginin adı ‘Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor’ adını taşıyor. Açılışında Orhan Alkaya tarafından...
Gülçin AKSOY: “A” ve “Sevdiğim Aile Mezarlığı”
Aaaa… A’dan ABLA’ya, A’dan AABİ’ye, A’dan Sevdiğim AİLE Mezarlığına… Balıkesir’den İstanbul’a… Mesafeler, hiyararşiler, ilişkiler… Gülçin AKSOY’un eş zamanlı iki sergisi… Biri“A”, biri “Sevdiğim Aile Mazarlığı”…. Heyecanla bekliyorum sergiyi, uzaktan uzağa takip, uzaktan uzağa heyecan, yanında yakınında olma isteği ama kilometreler var arada. Heyecanla beklenen açılışa gidememenin hüsranlığı ama öte yandan ilk fırsatta gidebilmenin hesapları, sonra...
Azat Yeman ile söyleşi
Kişiliği ve duruşuyla Gustav Courbet benim için her zaman ideal bir sanatçı olmuştur. Kimseye boyun eğmez bir savaşçıydı. Koca modernizmi ona borçluyuz. İmgeleriyle beni büyüleyen ise tabi ki Klimt. Bağımsız genç sanatçı Azat Yeman’ın “Cul-De-Sac” isimli sergisi Cihangir Art Project ve Art 212 ortak çalışması olarak Nişantası Art 2012’de 28.12.2017 – 10.01.2018 tarihleri arasında devam...
Sokak Sanatçıları Billboardları İşgal mi Etti?
“Çağdaş Sanat Açıkhavada” ve “Tutkulu Eller Açıkhavada” Başlıklı Projeler Üzerine İlk Karşılaşma Ankara’da, şehrin sakinliğinde seyreden, sıradan bir gün. Şehir hatları otobüsüyle Söğütözü tarafından Kızılay’a doğru gidiyorum. Kafamda gündelik telaşelere dair türlü düşünce… Bakışlarım otobüsün camından dışarıya yönelmiş durumda, ancak dışarıya dikkatlice bakmıyorum, ki zaten, baktığım yerde görüp görebileceğim, her gün rastladığım, gri devlet dairesi...