Temel Demirer ile beraber yazılmıştır. “Eğer nefret ettiğimiz insanların da ifade özgürlüğü olması gerektiğine inanmıyorsak ifade özgürlüğüne hiç inanmıyoruz demektir.”[2] “Düşüncelere işkence edilen bir çağda yaşıyoruz,” diyen James Joyce sonuna kadar haklı. Bunun kanıtlarından biri de “ifade özgürlüğü”nün askıya alındığı coğrafyamızda Genco Erkal’a (GE) yani parrhesia’ya reva görülenler. “Hakikâtin söylenmemiş hâlde kaldığı bir...
Son Yazılar:
Nikaragua: Devrimin Ateş Nefesli Kalbi
Kuyu (Şiir)
GECENİN AKVARYUMU (ŞİİR)
Fırat Altındal: Femme-cactus Resimleri
Bildiğimiz Akademinin Sonu mu?
RESİMDE YEDİ FİGÜRATİF YEDİ GAM
FANUS (ŞİİR)
Altın Yağmur Kuşu (Şiir)
Masumlar Safı (Şiir)
Çocukluğum (Şiir)
Kıyısız Fotoğraf (Şiir)
UÇURUM (ŞİİR)
İnbu Bel Arhi (Şiir)
dörtleme (şiir)
New York’ta Bir Ugandalı: Zohran Mamdani
Offspace’in İlk Sergisi: Metamorfoz Pop-Up Üzerine
İNSANİ DEĞERLERİN MASALSI BİR YORUMU: KİSE-YE BERENÇ
Kurdun Ayak İzleri: Romanya
TİTANE ve ALPHA: ŞEFKATİN SAĞALTICILIĞINDAN ŞEFKATİN SINIRINA MI?
Yazar: Sibel Özbudun
EKİM DEVRİMİ’NİN 104. YILINDA SINIF VE İKTİDARI YENİDEN DÜŞÜNMEK
“Düşünce kendini düşünmeyi unuturken aynı zamanda kendi bekçisi hâline de gelmiştir.”[1] Bundan dört yıl önceydi. Ekim Devrimi’nin 100. yılı. Kaldıraç dergisi Ankara’da bir sempozyum düzenlemişti: “100. yılında Ekim Devrimi’nin Yolunda.” Bu sempozyuma “Yeni Toplumsal Hareketler Ne Kadar ‘Yeni’?” başlıklı bir bildiriyle katılmıştım.[2] Bildirimde “yeni” sol (radikal demokrat, post-marksist…) kuramcıların hararetle selamladığı, yatay, hiyerarşisiz, gelgeç,...
MARX VE ETNOLOJİ DEFTERLERİ’İN ANLATTIKLARI
“Dünya, üzerine doğmuş herkesin ortak malıdır, ve bu yüzden dünyanın tüm ürünleri hiçbir ayrım olmaksızın herkese aittir.”[2] Etnoloji Defterleri, Karl Marx’ın İngilizce’ye[3] (ve Türkçe’ye de[4]) en son çevrilen ve olasıdır ki en az okunan yapıtıdır. Aslına bakılırsa, “çeviri” sözcüğü, en azından İngilizce versiyonu için burada pek doğru değil. Çünkü Defterler’in İngilizce’den önce başka bir dilde...
YANGIN VE… BİLDİĞİMİZ DEVLETİN SONU
“Yaşamak bu yangın yerinde Her gün yeniden ölerek Zalimin elinde tutsak Cahile kurban olarak (…) Yaşamak görevdir bu yangın yerinde Yaşamak, insan kalarak”[1] Marmaris ormanları yandı… Ben bu satırları yazarken Ege-Akdeniz kıyı şeridinin çeşitli bölgelerinde (Antalya, Aydın, Muğla, daha içlerde Isparta, Denizli…) patlak veren bir dizi yangın, ağaçları, evleri, orman hayvanlarını: tilkiyi, domuzu,...
TOPLUMSAL CİNSİYET VE DİN: ANTROPOLOJİK BİR BAKIŞ
“Ezilenler arasında din adamı göremezsiniz, din adamları ezen sınıfın asalağıdır.”[1] Çeşitli felsefî/antropolojik yaklaşımlar, meşreplerine göre insanı birçok vasfıyla tanımlayagelmişlerdir: Homo sapiens (düşünen/akıllı/bilen insan); homo faber [(alet) imal eden insan]; homo religiosis (dindar insan); homo ludens (oyun oynayan insan); homo economicus (iktisadî insan); homo symbolicus (simge üreten/simgeler aracılığıyla düşünen insan)… Bunlardan her biri, insanı en...




