Köy Enstitüleri’nin en büyük başarılarından biri, birey olmanın yanında yurttaşlık bilincini de inşa etmesiydi. Bir ülkenin en kadim sorusudur: Nasıl kurtulur bu toplum? Çaresizlikle bezenmiş bu soru, ya içe kapanarak ya da dışa açılarak yanıt bulur. Bazıları Batı’dan devşirilecek reçetelerle ilerleme umar, bazılarıysa geçmişin tozlu sayfalarında altın çağlar arar. Oysa bazen bir halk kendi cevabını...
Son Yazılar:
KÖYÜN KALBİNDEN YÜKSELEN BİR UYGARLIK HAYALİ
SELMAN NACAR’IN TEREDDÜT ÇİZGİSİ ÜZERİNE
G-art Galeri’den Bir Sergi: Herkes Biliyor…
Nihat Özdal’ın Sözcüklerin Kokusu Sergisi Üsküp’te
DEPREM
MODERNİZM ÜZERİNE BİR DENEME
TARİHİN İLK PSİKOLOGU: MEVLANA
Foto muhabiri Ali Öz’den bale ve dans fotoğrafları sergisi
Titanik Harriet Quimby’nin Rekorunu da Batırdı
YENİDEN BAŞLAYAN AVANGARD: KAVRAMSAL SANAT
HALKÇI PAMUK PRENSES
Institut français Goncourt ödüllü yazar Leïla Slimani’yi ağırlıyor
Bir Fethiye Sözlüğü: Dilce, Köyce, Anıca
NÂZIM HİKMET NEW YORK’TA (OYUN)
Ravel 150: Üç Usta Piyanistten Türkiye Turnesi
GIORGIONE – LA TEMPESTA (FIRTINA) ÜZERİNE BİR İNCELEME
Hasan Sarıtaş Gallery’de Yeni Sergi: Harun Acı-Bakmak & Görmek
AGORA (ŞİİR)
HALFETİ’DE BİR SERGİ: KOKUYU TAŞIMAK
Yazar: Sami Günal
EDİP AKBAYRAM: SANATI VE TOPLUMCU DURUŞU ÜZERİNE BİR DENEME
Akbayram’ın şarkıları, sadece kulaklara değil, kalplere de hitap eder. “Aldırma Gönül” ve “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” gibi parçalar, onun toplumcu müziğinin en güçlü örnekleridir. Edip Akbayram, Türk müziğinin önemli figürlerinden biridir. Halk müziği ve Anadolu rock türlerini harmanlayarak toplumsal duyarlılığı ön plana çıkaran bir sanatçıdır. 1950 yılında Gaziantep’te doğan Akbayram, müziğe olan ilgisini çocukluk yıllarında...
EDİP AKBAYRAM: HER EVİN BİR OĞLU ÖLDÜ
Bugün Edip Akbayram, hâlâ her kuşaktan insanın ortak ezgisi olmaya devam ediyor. Şarkıları nostalji değil, yaşayan bir bellektir. Edip Akbayram, sadece bir sanatçı değil, bir dönemin, bir kuşağın ve halkın sesi olmuştur. Onun sesi şarkılardan öte adaletsizliğe ve baskılara karşı yükselen bir direnişin yankısıdır. Müzikal yolculuğu boyunca halkının duygularını, acılarını ve umutlarını ezgilerle ifade etti....
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
O siluet de karda eriyip gidiyordu. Kalbimde bir eksiklik vardı ama nedenini bilmiyordum. O kış, sanki gökyüzü çok derin bir yaraya düşüp acısını karla gizliyordu. Ne havada ne yerde tek bir temiz alan vardı, her şey beyazdı ama bu beyazlık öyle bir beyazlıktı ki insanın içine düşen yalnızlıkla kararmış durumdaydı. Her bir kar tanesi düşerken...