Sınırlama altında yazma (İng. Constrained writing) başlığı altında anagram, akrostiş, lipogram, palindrom, pangram vb. birçok tür ve teknik bulunuyor. Lipogram, belirli bir harfi ya da harf grubunu hiç kullanmadan yazılan metin. Bu şekilde yazılmış romanlar var. Bizde, aşık atışmalarında lebdeğmez ya da dudak değmez adı verilen ve ancak dudakların birbirine değmesi sayesinde çıkarılabilen b, f,...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Yazar: Özcan Türkmen
Eskatoloji Tam Gaz
Avustralya rekor düzeydeki sıcaklıklar ve kuraklık yüzünden aylardır cayır cayır yanıyor, Arktik buzullar eriyor, atmosfere salınan sera gazları gezegeni boğuyor, her Allahın günü 3. Dünya Savaşı çıktı ya da çıkacak deniyor, yakında Mehdi’nin boy göstereceğinden söz ediliyor… Ne oluyoruz? Medeniyetler Çatışması, Tarihin Sonu falan derken sahiden yolun sonuna mı geldik acaba? Vakit tamam mı Abbas,...
Postmodern Sanat: Bir Uyanış mı, Yoksa Bir Aldanış mı?
Bugün sanatla ilgili konuşmamız gereken meselelerin başında kuşku yok ki merkezin Avrupa’dan Yeni Dünya’ya taşınmasıyla birlikte, özellikle de II. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan kulvar kaymasının anlamlandırılması geliyor. U-dönüşü de diyebilirdik, fakat bu olguyu ifade etmek üzere hangi kelimeleri seçersek seçelim, Paris’ten New York’a göçle beraber dümenin bambaşka bir rotaya kırıldığı, o rota değişikliğinden beri...
HALA BAUDELAIRE KADAR YALNIZIZ
Sanatı endüstrileşmeyle birlikte düşündüğümüzde kabaca üç dönem saptıyoruz: Endüstri devrimi öncesi, endüstri devrimiyle kültür endüstrisi arası ve kültür endüstrisi sonrası. Bu dönemselleştirme, kapitalizmin geçirdiği aşamalara da denk düşüyor elbette: Pre-kapitalist dönem, sömürgeci kapitalizm, postkolonyal globalist kapitalizm. Her şeyi metalaştıran yeni bir paradigmanın evrensel ölçekte egemen hale gelmesiyle birlikte sanat yapıtı da ister istemez metalaşacaktı. Özerk...
Giyotin Bir Ceket: KARMANYOLA
Günümüzde neredeyse unutulmuş bir kelime karmanyola; artık galiba bir tek bulmacalarda karşımıza çıkıyor. Sözlük anlamı TDK’ya göre “şehir içindeki ıssız yollarda ölümle korkutarak yapılan soygunculuk”. Yine aynı sözlükte (Güncel Türkçe Sözlük) kelimenin kökeninin İtalyanca “carmagnola” (okunuşu “karmanyola”) olduğu yazılı. Aslında Carmagnola, İtalya’da mutfağı ve şaraplarıyla ünlü Piyemonte bölgesinde, Torino’ya bağlı bir ilçenin adı. İşte Fransızca...
SABAHATTİN TUNCER’E DAİR
Yapıtlarında giriştiği deneylerin her döneminde olağanüstü çeşitlilik göstermesi ve referans olarak önüne modernizmin izleyicinin empati ve sempati taleplerine karşılık vermeyen başyapıtlarını koymuş olması nedeniyle, Sabahattin Tuncer’in resmini değerlendirmek kolay olmayacaktır. Sabahattin Tuncer’le dost olmamız, askerlik sonrası, elimde yazı ve şiir yüklü bir çantayla Kuzguncuk’ta sürttüğüm 2004 sonbaharına rastlar. Serkan Işın ve Barış Özgür’le Bakırköy’de Zinhar/Poetik...
Sabahattin Tuncer: Biz hep geç kaldık!
Neşet (Günal) hocanın yıldız öğrencilerindendim. Hoca o çalkantılı süreçte bizim öğrenime yoğunlaşamamamıza çok üzüldü.Diyebilirim ki bizim önceki kuşağa göre bir 10 yıl, Paris’te doğup büyümüş bir sanatçıya göre de 20 yıl gecikmişliğimiz var. S.T : 1950’de, Van’ın Erciş ilçesinde doğdum. Ortaokul 1. ve 2. sınıfı Diyarbakır’da okudum. Babam Devlet Üretme Çiftliklerinde memurdu. Memur çocuğu dolaşır,...
Picasso, Matisse Ve Bir Afrika Heykeli
Gertrude Stein, Vili heykelinin iki sanatçıyı ne şekilde etkilediğini şöyle anlatıyor: “Bu Afrika heykelinin Matisse ve Picasso üzerindeki etkisi tamamen farklı oldu. Heykel, Matisse’in vizyonundan çok imgelemini, Picasso’nun ise imgeleminden çok vizyonunu etkiledi”. Picasso, Matisse ile, Avrupa’nın yükselmekte olan sanatçı ve yazarlarını evinde düzenlediği haftalık buluşmalarda bir araya getirmekten hoşlanan Gertrude Stein aracılığıyla tanışır. O...
Yine Tutunamayanlar, Yine Ulysses
Tutunamayanlar’ı çeyrek yüzyıl önce, henüz bir üniversite öğrencisiyken ilk okuduğumda, Selim Işık’ın kişiliğinde, yaşamımın önceden bütünüyle yaşanmış olduğu duygusuna kapılmıştım. Tutunamayanlar son olarak geride bıraktığımız bahar aylarında, ilk İngilizce baskısıyla gündeme geldi(1). Baskı adedi şimdilik 200 kopya ile sınırlı kalmışsa da, 40 yıl önce aramızdan ayrılan Oğuz Atay’ın en büyük hayallerinden biri böylece gerçekleşmiş oldu....