Akşam Netflix’de izlediğim “Yüzücüler” filmi son yıllarda ülkemizde de gündemden hiç düşmeyen göç konulu bir film. Gerçek öyküden yola çıkılarak yapılmış bir umut yolculuğunu gözler önüne seren bir film. Sadece savaş nedeniyle ülkelerini terk edip Türkiye’ye gelen Suriyelileri değil, göç hareketleri süreklilik taşıyan Ukraynalı, Afgan ve diğer ülkelerin sığınmacılarını da hatırlatıyor. Göç insanların ezeli sorunu,...
Son Yazılar:
UÇURUM (ŞİİR)
İnbu Bel Arhi (Şiir)
dörtleme (şiir)
New York’ta Bir Ugandalı: Zohran Mamdani
Offspace’in İlk Sergisi: Metamorfoz Pop-Up Üzerine
İNSANİ DEĞERLERİN MASALSI BİR YORUMU: KİSE-YE BERENÇ
Kurdun Ayak İzleri: Romanya
TİTANE ve ALPHA: ŞEFKATİN SAĞALTICILIĞINDAN ŞEFKATİN SINIRINA MI?
Arka Plan Estetiği ve Müziğin Kaybolan Merkeziliği
POLİTİKLEŞMİŞ TARİHSELLİK: FÜTÜRİZM
Yerli Bilimkurgu: Geleceğin Tarihi-Sıkışmışlık öyküleri
Namibya: Çölün Metafiziği
Antakya 13. Uluslararası Film Festivali Finalistleri Açıklandı
Karanlıktan Işığa: Elif Erdem’in Floransa Bienali Yolculuğu
Gökmen Yener: “Düzyazı beni özgürleştirdi diyebilirim.”
“REWIND / SLOVENYA” SERGİSİ 6 KASIM’DA CERMODERN’DE
ARTWEEKS: SANAT FARKLI BİR VAROLUŞ TARZIDIR
Bir Anlam İnşa Etme Kılavuzu
Gotik Kalkışmanın İzinde
Yazar: Nesrin Aykaç
BENİM MEMLEKETLERİM
Ahmet Hamdi Tanpınar Beş Şehir adlı eserinin önsözünde eserin nasıl yazdığını anlatırken mazinin, geçmişin önemini vurgular ve kendimiz olarak yaşayabilmek için geçmişle hesaplaşmaya, anlaşmaya mecbur olduğumuzu söyler. Beş Şehir bir iç hesaplaşmanın sonucunda yazılmıştır. Yazar Anadolu’nun en önemli beş şehrini anlatırken tarihi eserlere baktığında, izlediğinde kulağına gelen kervan sesleri ile Itri’nin, Dede Efendi’nin musikisini hatırlar....
KÜLLERİNDEN DOĞANLAR
Toplumda kadının yeri son yıllarda hep cinayetlerle gündeme geliyor. Kadına şiddete, kadın cinayetlerine karşı bir takım örgütlenmeler, dayanışmalar, protestolar devam ediyor. Medyanın bu konuda duyarlılığı dikkat çekici. Farkındalık yaratma adına ben de elimden geldiğince konuyu gündeme getiriyorum. Bir müddet önce Mehmet Uca’nın Mahallenin Namusu adlı şiirinden yola çıkarak yazdığım makale ile kadın cinayetlerine değinmiştim. Bu...
SİZ HANGİ KUŞAKTANSINIZ?
Kuşaklar ve kuşak çatışmaları her zaman güncelliğini koruyacak olan bir konu. Her türlü iletişim yetersizliğinin kuşak çatışması olarak değerlendirilmemesi gerekir. Kuşaklar arasında fark kaçınılmazdır. Nasıl olmasın ki? Sürekli değişim ve gelişim bir diyalektik yasası olduğuna göre, insanoğlu da hayat da sürekli değişecek ve gelişecektir. Sosyal medyada son zamanlarda sıkça rastlanan “ok boomer” sözü “sen eski...
BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ VE GÜLÜŞ TEKE ŞİİRLERİ
TEN RENGI ÖZLEMEK. Yüksünmeden ve hatta kaçmadan tutunmaya çalıştım sevdana, yürüdüm kader çizgisinde, düşmedim, sarsılmadım bağrı yanık türkülere su verdim, gözlerimin pınarından sırılsıklam ıslandı düşlerim ten rengi özlemler kuşandım, küstürdüm mührü gamze olan gülüşlerimi, söylesene bu acuze yalnızlık ölmez mi? Gülüş Teke. Hayat kimilerine gümüş tepside sunulur kimileri bir gümüş tepsiyi düşünde bile göremez. Ne...
GÜVERCİNLER VE ZEYTİN DALLARI.
Güvercinler ve zeytin dalları dünya barışının en bilinen iki sembolüdür. 1948 yılında Pablo Picasso’nun bir kâğıt peçete üzerine çizdiği beyaz güvercin figürü ilk kez 1949’da Paris’te toplanan Enternasyonal Barış Konseyinin sembolü olarak kabul edilmiştir. Yıllar sonra Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Eylül’ün üçüncü salı gününü “Uluslararası Barış Günü” ilan eder, 2001’de o gün 21 Eylül Barış...
YILKI ATLARI…
Yılgın, yorgun ve bitkin, Terk edildiler kaderlerine, Bir adada tek başına yaşamaya ama yılkı içinde… Sözde özgürdüler, Dörtnala geldiler hayata, Adeta yaşadılar Gemsiz ve eğersiz, yalın, yalnız gittiler. Sahipsizlik ve sevgisizlikti kaderleri, Sevdiklerini yitirdiler, Bilemediler neden terk edildiklerini , O rüzgar gibi yelelerden sevgi sıcaklığı çoktan kayboldu. Yılkı atlarıydı onlar artık, Ne yaşayacak bir haz...
VAR GİT ÖLÜM…
Her ölüm ile farklı duygular yaşıyorum, bu duygularımın analizini yapmak alışkanlık haline geldi. Bazen en beklenmedik bir anda gelen ölüm haberine verdiğim tepkiyi anımsamaya çalışırım, acaba o andaki duygularım üzüntü müdür, yoksa aynı durumun başıma geleceğini düşünmekten duyduğum korku mudur? Ölüm korkusu ile üzüntüyü karıştırıyor olabilir miyim? Ne olduğuna bir türlü karar veremiyorum. Hiç ağlamadığım ölümler...
- 1
- 2







