Gök gürültülü sağanak rakılı bir geceye hazırlanırken haziran akşamında kara delik açacak gibi kaçıp gidecek gibi ya da doğacak gibi Asfaltların sıyrıldığı şenlikli bir yağmur şöleni köpükledi, köpükledi ve içine aldı ağaçları sanki taşları sanki çıplak bedenleri sanki Bahçeler saklı arka sokaklarda yeraltı şehirlerinde, sözde ya da sanat müziğinde yaseminler...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Yazar: Kaplan
BOYUN EĞME (ŞİİR)
Terk edilmiş Ezîdî mezarları gibi beklemekte çatlayan taş çemberini çizmiş gün doğumuna kalmamaya kararlı su kurumaz saklanır bir buluta. Bil– ki oradadır ışık yağmur ve gökkuşağı hatta umut. Oradadır, şu dağların ardında. Yola çık boyun eğme! Gözleri beyaz bir tanrıya kanmış küçük bir çocuksun çalınmış yılların, haraca bağlanmış bir ihtiyarsın tuz için değil, merhaba...
MÜJGÂN (ŞİİR)
Islattığına değsin dokunduğunda ve bıraktığında sonuna kadar yürü ki yarım kalmasın Öldürüyor bu susmalar boğulma ve yangın su hangisine çözüm hangisine yoldaş Bozulmuş çarşaflara benzerdi dilim ve ağzım rakı ve tütün sonrası susmak kalır Sevişmesiz hava sahasında ...
YOLDA (ŞİİR)
yüzünü düşürmüş birisi utanmasını kaybetmiş bir şarkıydı ve bu yüzden hüzün altındaydı bütün geçmiş. Sayıların altında eziliyor söz sınırların, duvarların bil cümle rakamların altında. İşaretler yükseklerde saklıdır yağmurda ıslanmayı bilmezdi ve bu yüzden kibirli bakışları görünürdü bütün. Acınacak bir şey vardı elbette kim kime, neyi nasıl bilinmez bir tavırdı. Parmak ucunda bir sevgi kırgınlığı avuçları...
VODVO SÖYLENCESİ (ŞİİR)
Sisinde saklıydı külüm. Yer çekimini öğrendiğim günden beri uçamadım bir daha. Yalnızlığın ezik boğuntusunda yılgın küf kokusudur senden önce içime çektiğim nefes. Uzak yollara açılan bir kapıdır gözlerin. Bakışın –karanlık! Birçok şeyin habercisi. Paradoks! Siliniyor ayak izlerimiz. Gök sustu, niye? (Sessizlik) Sisinde saklıydı dağım. Susam sokağından çıktığım günden beri mutlanmadım bir daha....