Estetik Modernizm, sanatın romantik devrimle başlayan özetleşme sürecinin bir sonucu olarak kabul edilmektedir. Sanatın özerkleşme sürecindeki en kesin araştırmaları yapan düşünür, Baudelaire dir. Baudelaire, burjuvazinin kurduğu rejime özgü tüm kavramlara, kamuya, topluma, ulusal uygarlığa, bilime ve kurumsallaşmış sanata karşıdır. Adorno, Baudelaire‘nin tezlerini inceleyerek, sanatın ancak özerklik sayesinde siyasal ve toplumsal bir öz kazandığını ifade etmiştir....
Son Yazılar:
dışarısı (şiir)
HAZAN DER Kİ; BIRAK YAĞSIN (ŞİİR)
“Yaşanmamış Tarihe Notlar: Habip Aydoğdu ile Belleğin Kıyılarında” Sergisi CerModern’de Açılıyor
THEODOR WİESENGRUND ADORNO: AYDINLANMA VE KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ
TRAJEDİNİN SUSKUNLUĞU: ANLATININ -GÜCÜNÜ KAYBEDEN- İFADESİZLİĞİ
GÖKTE ULUYAN BEDEN (ŞİİR)
ÇEVİRİ VE ÇEVİRMENLİK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Körlük ve Direniş: Seda Boy’un ‘Breeding in Darkness’ Sergisi
Uykusuz Yüzyıllar (Şiir)
Dilek Özalp’ın resimlerinde sembolik formlar
sütliman (şiir)
Dervişler (Şiir)
212 PHOTOGRAPHY ISTANBUL ULUSLARARASI FOTOĞRAF YARIŞMASI’NIN BAŞVURU TARİHİ 14 EYLÜL’E KADAR UZATILDI!
9. Akdeniz Estetik Kongresi Türkiye’de
Hafızanın Sohbetinde: Bellek İstanbul’un İlk Buluşması
EN ÇOK ZAMANIN (ŞİİR)
Sinemanın Bağımsız Nefesi: Jim Jarmush
CASSEVETES, BERGMAN VE KİESLOWSKİ: İKİLİ DÜNYALARIN KADINLARI
ARKADAŞLIK ŞİİRDİR: HAYDAR ERGÜLEN
Yazar: Işıl Savaşer
PRİMİTİVİZM VE DIŞAVURUMCULUK
yüzyıldan itibaren gözlemlenen bilim ve teknolojik ilerlemeler, sosyal ve kültürel koşulları etkilediği gibi, yenilik karşısında hissedilen yabancılaşma duygusunu da beraberinde getirmiştir. Modernizmin konseptlerinden biri olan yabancılaşma, genel olarak bireyin toplumsal çevreye ve değerlere olan ilgisini kaybetmesine, kendi iç dünyasına dönmesi anlamına gelmektedir. Karl Marx’a göre (1818 – 1883), yabancılaşma içerisinde hareket eden insan, genel...
SANAT VE TOPLUMSAL İLETİŞİM
Sanat ve estetik konuları öteden beri subjektif, yapısı bakımından oldukça akışkan kavramlar örgüsünü de beraberinde getirmektedir. İnsanın duygu ve düşüncelerini son derece özgün, değişik ve estetik üsluplar içerisinde anlatan sanat, kolaylıkla analiz edilemeyen, sınıflandırılması ve tanımı her zaman mümkün olmayan bir dizi kavramı da peşinden sürüklemektedir, Sanat olgularını inceleyen bilim alanlarının her biri bu olguya...
20. YÜZYIL MODERNİZMİNİN İFADE BİÇİMİ: SOYUT SANAT
Endüstri modern çağın çehresini biçimlendiren en önemli etken olmuştur. Endüstri toplumsal çevreyi, dolayısıyla insan yaşamını dünya görüşlerini ve politikalarını etkilemiştir. 19. yüzyılın ortalarına doğru büyük bir hızla el sanatlarından ve üretimlerinden endüstri üretimine geçiş ve kırsal hayattan kent hayatına ulaşma, toplumların huzursuzluğunu doğuran sosyal krizleri oluşturmuştur. Endüstrinin ard arda yapılmış olan bilimsel çalışmalar ile geliştiği...
MODERNİZMİN ÇÖKÜŞÜ: POSTMODERNİZM
İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yapılanma döneminde, modernizm New York ekolünde etkisini göstermiştir. 1950’li yıllarda modernizmin etkisi ile birlikte avangardın da herhangi bir mecraya bağlı olmadan yeniden canlandığı ve kavramsal sanatın köklerini temsil ettiği gözlemlenmiştir. Yeni ortaya çıkan avangard, 1950’li yılların ortalarında Marcel Duchamp’ı yeniden gündeme getirmiştir. Modernistlerin dayatmış oldukları modernizmin mantıklı, tutarlı bir ilerleme olduğu...
YENİDEN BAŞLAYAN AVANGARD: KAVRAMSAL SANAT
Kavramsal sanat en basit haliyle düşüncenin ya da kavramın somut nesneden daha önemli olduğu sanat pratiği şeklinde tanımlanmaktadır. Modern sanat tarihi, avangard ve modernizmi siyasal ve sosyal formasyonlarından arındırmıştır. Avangard sonunda modernizmin en aykırı, en yeni, en son ifadesi ve stili gibi alışılagelmiştir. Raymond Williams’a göre, egemenlik peşinde yeni kimlikler arayan bireyin en aykırı temsillerinden...
ESTETİKTE HEGELCİ YAKLAŞIMLAR
Hegel’in “Estetik Dersleri” adlı yapıtı, 18. yüzyılın estetik düşüncesi üzerinde son derece etkili olmuştur. Hegel, Kant gibi yalnız bir güzellik felsefesi kurmakla kalmamış, güzellik idealini tarihsel gelişimi içerisinde gözden geçirmiştir. 19. yüzyılın başında felsefi estetik, Rönesans’tan sonra birbiri ardına gelen eski sanat kuramlarına göre daha farklı bir değer kazanmıştır. Öykünme ilkesinin ilkesinin gözden düşmesi, güzelin...
KAVRAMSAL SANATIN ŞAMANI: JOSEPH BEUYS
Kendisini bir şaman figürü olarak gören Beuys, kendisine hayali bir kral statüsü atfetmiştir. Beuys, savaştan sonra Batı Almanya’da sanatın gelişmesinde etkili ana eğilimlerden uzak durmuştur. Çağdaş sanatın efsane sanatçısı Joseph Beuys ve 1940’lı yıllarda bir grup sanatçı, sanata ve sanat eserlerine daha geniş bir bakış açısı getirmiştir. Joseph Beuys (1921-1986), bu sanatçıların en önemlilerinden birisi...
SANAT ÜRETİMİNDE POSTMODERN YAKLAŞIMLAR
Postmodernizm, etki ve yayılma boyutları ile felsefeden sanata, bilimden endüstriye kadar uzanan bir kültür varlığını kapsama içerisine almaktadır. Postmodernizm avangard bir felsefedir. II. Dünya Savaşı sonrası yaşamsal, toplumsal, kentsel, sanatsal alanlarda yeni oluşumlar ve başkalaşımlar yaşandığı gözlemlenmiştir. 1950’lerden sonraki tarihsel süreçte bir metamorfoz meydana gelmiş, toplumların post endüstriyel, kültürlerin de postmodern bir çağa girmiş oldukları...
KAVRAMSAL SANATIN BİR BAŞKA BOYUTU: ENSTALASYON
1990’lı yıllarda sanattaki dikkate değer değişim, enstalasyon sanatının yükselişi olmuştur. Tartışılan ve karmaşık bir kavram olan enstalasyon sanatının çerçevesi bulunmamaktadır. Enstalasyon (yerleştirme) sözcüğü, yazar Claire Bishop’un “uzamda bulunmak” olarak tarifi ettiği gibi, bir ortamda izleyici ile buluşan belirli bir sanat pratiği kategorisidir. Julie H. Reiss’in belirttiği gibi, iki farklı enstalasyon sanatı dalgası gözlemlenmiştir. İlk dalga,...