Postmodernizm, etki ve yayılma boyutları ile felsefeden sanata, bilimden endüstriye kadar uzanan bir kültür varlığını kapsama içerisine almaktadır. Postmodernizm avangard bir felsefedir. II. Dünya Savaşı sonrası yaşamsal, toplumsal, kentsel, sanatsal alanlarda yeni oluşumlar ve başkalaşımlar yaşandığı gözlemlenmiştir. 1950’lerden sonraki tarihsel süreçte bir metamorfoz meydana gelmiş, toplumların post endüstriyel, kültürlerin de postmodern bir çağa girmiş oldukları...
Son Yazılar:
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
MARILYN MONROE’NUN ETEĞİ NASIL ÇEKİLDİ?
Yazar: Işıl Savaşer
KAVRAMSAL SANATIN BİR BAŞKA BOYUTU: ENSTALASYON
1990’lı yıllarda sanattaki dikkate değer değişim, enstalasyon sanatının yükselişi olmuştur. Tartışılan ve karmaşık bir kavram olan enstalasyon sanatının çerçevesi bulunmamaktadır. Enstalasyon (yerleştirme) sözcüğü, yazar Claire Bishop’un “uzamda bulunmak” olarak tarifi ettiği gibi, bir ortamda izleyici ile buluşan belirli bir sanat pratiği kategorisidir. Julie H. Reiss’in belirttiği gibi, iki farklı enstalasyon sanatı dalgası gözlemlenmiştir. İlk dalga,...
İÇ DÜNYANIN İSYANI: EKSPRESYONİZM
Ernst Barlach, Edouard Munch, Kirchner gibi ekspresyonist sanatçılar, haşin, kaba, isyankâr bir ruhla başkaldırı biçiminde tuvallerine işlerini dökmüşlerdir. XIX. yüzyılda toplumsal yaşamda gözlemlenen rasyonelleşmeye bakıldığında, yaratıcı buluşların odaklandığı endüstri çevresinde, ilk endüstri kentlerinin biçimlendiği görülmektedir. Bu kentler, monarşik dönem kentleri ve aristokrasinin yoğun olarak bulunduğu yönetim merkezlerinden farklı özellikler taşımışlardır. Üretim merkezleri olarak gelişmekte ve...
PİET MONDRİAN’IN SOYUT DÜNYASI
Soyut sanat 20. yüzyıl modern sanatının ifade biçimi olmuş, 19 yüzyıl sonunda giderek dünya gerçekliğinden bir kopuş sergilemiştir. Dış gerçekliğin yerine sanatın öz gerçekliğini ortaya koyan, renk, şekil, çizgi, espas gibi biçimsel öğelere odaklanan sanatçılar, soyut sanatı geliştirmişlerdir. Soyut sanat yalnızca o dönemdeki sanat merkezi Fransa’da değil, Avusturya, Hollanda, Almanya ve Rusya’ya kadar yayılmıştır. Özellikle...
POSTMODERN SÜREÇTE HEYKELLER VE NESNELER
Soyut dışavurumculuk akımı, II. Dünya Savaşı sonrasında ABD ‘de ortaya çıkmış ve modern sanatın son akımı olmuştur. 1950’li yıllardan sonra, modernizm çökmüş ve postmodernizm kavramı oluşmaya başlamıştır. Sanat tarihçileri, postmodernizm döneminin de sanat tarihi için bir geçiş dönemi olduğunu vurgulamışlardır. Endüstrinin, teknolojinin gelişmeleriyle yeni sanat anlayışları gündeme gelmiştir. Postmodernizm ile sanatçıların yeteneği, dışavurumcu çizgileri ve...
WEİMAR ALMANYASI VE YENİ NESNELCİLİK
Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın yenilmesi ile 1917 yılından beri savaş karşıtı tutum sergileyen sosyalist örgütlenmelerin 1918 yılının sonbaharında başlatmış oldukları barış yanlısı ayaklanmalar başarıya ulaşmış, Almanya 11 Kasım 1918’de ateşkes imzalamıştır. 11 Ağustos 1919’da Weimar’da toplanan meclis, yeni anayasayı kabul ederek Weimar Cumhuriyeti kurulmuştur. Sadece on dört yıl süren ve kâğıt üzerinde kalan bir demokrasi...
SANAT VE SOYUTLAMA İLİŞKİSİ
Clement Greenberg’in deyimi ile modern sanat tanınabilir nesnelerin temsilinden uzaklaşmıştır. Nesnelerin biçimli olması zaman kavramı ile bağlantılıdır. Soyut sanat, 20. yüzyıl modernizminin başlıca ifade biçimi olmuştur.19. yüzyıl sonunda izlenimcilerden başlayarak gelişen soyutlama eğilimi sanatçıların görünen dünyanın gerçekliğinden kopuşunu da beraberinde getirmiştir. Tek bir sanatçıya ya da akıma affedemeyeceğimiz bu kopuşu, dış gerçekliğin yerine sanatın kendi...
MODERNİZMDE PSİKOLOJİNİN ETKİLERİ
20. yüzyılın ilk yarısında Batılı ressam ve heykeltraşlardan bazıları, Afrika, Avustralya, Malinezya gibi, hala varlıklarını sürdüren primitif halkların ürettikleri işlerde ilkel, ancak sağlam bir arkaizmin sağlıklı, anıtsal biçimlerini gözlemlemişlerdir.
POSTMODERNİST SANATTA METİNSEL YÜCENİN KEŞFİ
Postmodern teriminin felsefeye girmesi ve insani bilimlerde popülerleşmesi, büyük ölçüde Lyotard sayesinde olmuştur. Lyotard’ın “Postmodern Durum” adlı kitabı, terimin felsefe alanında kullanıldığı ilk çalışmadır. Lyotard, her şeyden önce bütünleştirici ve evrenselleştirici kuramlara ve yöntemlere saldırırken tüm kuramsal düzlemlerde ve söylemlerde farklılık ve çoğunluğun bir numaralı yandaşı olarak ortaya çıkmıştır. Söylemlerin heterojenliğini vurgulayan Lyotard, Kant’ı izleyerek...
SOSYAL GERÇEKÇİ YAKLAŞIMLA SANAT ANALİZİ
Tarihsel süreç içerisinde pek çok değişkenlerden etkilenmiş olan sanat, yeni yollar arama ve kendini ortaya koyma çabalarından ötürü toplumların kültürlerini, insanlığın izlerini geleceğe taşıyan önemli roller üstlenmektedir. Sanat, çok çeşitli etkenlerden tetiklenmekte, bazen tepki olarak kimi zamanda bu etkenlerin yanında yer alarak varlığını ortaya koymaktadır. Sanat, insanların duygularında, bilinçlerinde güzellik anlayışlarında etkili olan subjektif bir...