her rüya gördüğünü gizliyor bir başkasının limon ve sirkelerini en beklenmedik kişiler kaybeder gölgesini ağını atıyorsa deri değiştirenler bir mum da sen yak, ince kâğıda basılmış ateşe dayanamaz, yanar böylesi kör gözüm parmağına alışmış kopar beni, dersi tekrar et dikenli teller atlayarak bulayım seni ben kapalı alemlerde büyümüş bir çocuğum tek kale maçına döndürme...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Yazar: Hüseyin Peker
EFSANE ADRESLER (ŞİİR)
-bir öfke şiiri- camı buzlanmışsa önündeki sayfanın sil bir yandan, kalemtraşla rendele ucunu bende bitsin söylediklerin yeni sayfanı efsane adreslere postala anlayan bulunur, içini köpürttün yazdıkların yılan kamerada elleri üşümesin senden ötesinin dede toprağındaki arkadaşlardan kim kaldıysa anlat herkese bu yaprak dökümünü önce geldik sopa atar gibi yeryüzüne ekşili çorbalar içtik ayak altında inandığımız...
ÖLÜLER KENTİ (ŞİİR)
can kaybı yaşanmasın kül barajında umutsuz olanlar cehennemin içinde kalsın ben senin saçına takılan karanfil kapı değiştiriyorum, pencere açıyorum toza bulanan etraf havalansın, çadırlar bize kalsın seni çileden çıkaran usanmaz kavgacı aynı zamanda bağışlayan kendini, affettirmiş büyüklere artık gecedir, saatini sarsılmaya ayarlamış bizler artık gecedir, cep saati rüzgârlı cümle aynaya akseden kuşlardan söz ediyorum yemek...
ÖLÜLER BAŞ UCUMDA (ŞİİR)
güvertede biriken sularda yerimi aldım kaynıyordu deniz, ben beton tekneler arasında penceresini indirmiş perdesini rüzgâr altı sahiline kilitlemiş biri: “rüzgâr altında vapur var söyle söyle hüseyin, duysunlar ölüler seni tekrar gömsünler kendimize ayıracak zamanımız yok” de evet, biraz ateşim var dümen kovanı söndürüyor beni özlüyorum kalan geleceğimi fora diyorum, halat düzeni çözülsün vira, halatlar yükselsin...
GEÇİT TÖRENİ (ŞİİR)
yakalamaya çalışın beni
yollarımı kesin
evime yeşil bir duvar yaptım
görünmesin diye önüm arkam