Tuğçe Diri’nin Kişisel Sergisi “Sessiz Tanıklar” Anna Laudel Bodrum’da

Anna Laudel, multidisipliner sanatçı Tuğçe Diri’nin desen odaklı üretiminden doğan “Sessiz Tanıklar” adlı yeni sergisini 831 Ağustos 2025 tarihleri arasında Bodrum galerisinde izleyiciyle buluşturuyor. Doğu ve Batı’nın görsel mirasını derinlikli bir anlatımla bir araya getiren sergi, tarih, hafıza ve güç ilişkilerinin kesişiminde şekillenen anlatılar sunuyor.

 Tuğçe Diri’nin desen merkezli pratiğinden beslenen “Sessiz Tanıklar”, Doğu ve Batı sanatındaki sessiz figürlerin taşıdığı simgesel anlamları bugünün gözünden yeniden yorumluyor. Eserlerinde ortak tarih, hafıza, gelenek, evrensellik ve zanaat gibi kavramlara sıkça odaklanan sanatçı, bu sergide de bu öğeleri etkileyici biçimde işliyor. Geçmişten bugüne sessizliğin taşıdığı anlamları açığa çıkararak izleyiciyi doğrudan sorgulamaya ve yüzleşmeye davet eden sanatçının yeni seçkisi, doğaya, masumiyete ve bastırılmış olana saygı duruşu niteliğinde.

“Sessiz Tanıklar”, sessizliği iki yönlü bir kavram olarak ele alıyor: Egemen yapılar karşısında güç sahibi olup konuşmamayı seçenlerin “masum olmayan” suskunluğu ve sesi duyulmayan, kendini ifade edemeyenlerin “bastırılmış tanıklığı”. Dua eden insan figürlerinden, ses çıkaramayan hayvanlara uzanan imgeler aracılığıyla bu anlatıyı ören sanatçı, izleyiciyi hem egemen yapılar karşısındaki “suskunluk haliyle” hem de “masum olmayan” tanıklıkla yüzleştiriyor. Diri’nin tarih, ve hafıza ekseninde şekillenen anlatısı; figüratif ve simgesel katmanların iç içe geçtiği, çağdaş bir tanık olma arşivine dönüşüyor.

Seçkide sanatçı, 15.YY saray nakkaşlarının geliştirdiği “saz üslubu” ve fırça konturlarının genel resmi oluşturduğu, “kalem-i siyah” resim tekniğini kullanıyor. Bu teknik ile, aynı dönemde Batı resminde sıkça karşılaştığımız ikonografik figürleri yorumlayan katmanlı bir anlatı oluşturan Tuğçe Diri, iki boyutluluk ve derinlik hassasiyetiyle oluşturduğu özgün dili ile günümüzün küresel sorunlarına sessiz ama güçlü bir tanıklık sunuyor.

Sergide yer alan yaklaşık 10 yeni eser grafit kalem, metal, akrilik ve yağlı boya gibi farklı malzemelerle geleneksel ve çağdaş teknikleri buluşturuyor. Sanatçının sınırlı sayıda hazırladığı litografi baskılar da serginin görsel çeşitliliğini ve teknik zenginliğini tamamlıyor.

Sanatçı, Sessiz Tanıklar serisinde yer alan “Dürer’e Saygı” adlı eseriyle de Albrecht Dürer’in ünlü “Dua Eden Eller” çizimine çağdaş bir gönderme yapıyor. Diri, bu ikonik form aracılığıyla güncel adaletsizlikleri görünür kılarken, aynı zamanda iyiliğe duyulan umudu da vurguluyor. “Sessiz Tanıklar” sergisi, 8–31 Ağustos 2025 tarihleri arasında Anna Laudel Bodrum galerisinde görülebilir.

 

 

Tuğçe Diri

1984 yılında Eskişehir’de doğan Tuğçe Diri, 2010 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Uygulamalı Litografi Atölyesi ve Resim Bölümü’nden mezun olmuştur. İlk atölyesini 2010 yılında açmış ve çalışmalarına devam etmiştir. 2019 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nden, “Geleneksel Sanatların Çağdaş Türk Resmine Yansımaları” tezi ile Yüksek Lisansını tamamlamıştır.

Ağırlıklı olarak tuval ve kâğıt üzerine boya, kolaj gibi tekniklerle çalışmanın yanı sıra, dikiş, dantel, nakış gibi geleneksel tekniklere de yer veren Diri, üretim pratiğinin başına deseni koyar. Onun için desen, her zaman deneysel bir uygulama alanı olarak var olmuştur. Arte Povera’dan Sürrealizm’e, Soyut Ekspresyonistlerin dinamizminden İslam Sanatlarının istif ve yazı-resim geleneklerine kadar geniş bir alandan beslenmektedir. Tarih, hafıza, kültür ve doğa kavramlarını geleneğe yaslanan görsel kültürle harmanlayarak çalışan Tuğçe Diri, sanat ve zanaat bağlamında kültürel ayrımlar ve benzerlikleri biçimsel düzlemde çarpıştırır.

Sanatçının kişisel sergileri arasında Sessiz Tanıklar (Anna Laudel Bodrum, 2025), Taşların Ardında; An ve Arşiv (Anna Laudel İstanbul, 2024), Mono-İzler (Anna Laudel Düsseldorf ve Çizim Performansı, Vrijhof Culture, University of Twente, Enschede, Hollanda, 2022), Bir Başka Dünya    (Anna Laudel İstanbul, 2018) ve Döngü (Anna Laudel İstanbul, 2016) yer alıyor.

Kişisel sergilerinin yanı sıra, birçok ulusal ve uluslararası fuar ile grup sergilerinde de yer alan sanatçı, İstanbul’da yaşamakta ve çalışmalarını burada sürdürmektedir.

2012 yılında kurulan Anna Laudel, İstanbul’daki sergi programına, şehrin merkezinde yer alan Beyoğlu, Gümüşsuyu semtindeki galerisinde devam etmektedir. Açıldığı ilk günden itibaren İstanbul’un önde gelen dinamik çağdaş sanat merkezlerinden biri olmak için çalışmalarını sürdüren Anna Laudel, farklı sanat yaklaşımlarına açık olmanın yanı sıra, yaş ve sosyo-kültürel sınıf fark etmeksizin sanatçı yelpazesinin kapsayıcı olmasına özen göstermektedir.

 

Anna Laudel tarafından, hem Türkiye’den yükselen ve yerleşik sanatçıları hem de Almanya ve İtalya başta olmak üzere uluslararası kökenlere sahip sanatçılardan bir seçkiyi desteklemek amacıyla kurulan galeri, sanat dünyasında güçlü bir konum edindi.

 

Sadece Avrupa ile Asya kıtasının, doğu ile batı kültürünün birleşme noktası olarak değil, aynı zamanda birçok farklı yaşam tarzını bir araya getiren, uluslararası bir metropol olan İstanbul, sanatçılarını farklı kitlelerle buluşturmak isteyen bir galeri için sürekli büyüyen ve gelişen dinamik bir sanat dünyası sunuyor. Anna Laudel, İstanbul’daki ilk lokasyonunun ardından, uluslararası görünürlüğünü artırmak amacıyla 2019 yılında Düsseldorf’ta (Almanya) ikinci, ardından Mayıs 2022’de ise farklı bir izleyici kitlesine ulaşmak ve çoğunlukla kişisel sergilere ev sahipliği yapmak üzere Bodrum Zai Yaşam’da üçüncü galerisini açmıştır.

 

Anna Laudel, bu hedeflere bağlı kalarak, İstanbul, Düsseldorf ve Bodrum’daki galeri mekanlarında ve dahil olduğu uluslararası sanat fuarlarında, kariyerlerinin farklı aşamalarında olan sanatçılarını sanatsal tercihlerini gözeterek temsil etmeye ve onlar ile çalışarak büyümeye devam etmektedir.

 

 

 

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.