OSCAR ÖDÜLLERİ: KONSEY FİLMİ VE TRUMP

Konsey filminin sonundaki mesaj tamamen Trump’ın karşısındadır. Trump’ın ABD’nin yıllar boyu içinde edindiği yerleşik kurallarını değiştiren tutumu, elindeki güçle “ben her istediğimi yaparım” davranışlarıyla aldığı kararlara ABD de büyük bir kitle karşı çıkmaktadır.

16 Mayıs 1929 tarihinde Los Angeles’ta  bir otelin yemek salonunda  270 kişinin katılımıyla başlayıp, 15 dakika süren bir tören olan Oscar, her yıl o yıl içinde yapılan filmlerden en iyi olanlarını  seçmektedir. 1953 yılında ilk defa televizyonda yayınlanmaya başlayan Oscar ödülleri dağıtım töreni, bugün saatler süren ve bütün dünyada yayınlanan bir televizyon programı şeklini almıştır.

Academy Awards Ödüllerinin (Oscarların) dağıtımı töreni, Hollywood stüdyolarının ürettiği filmlerin daha çok reklamının yapılması ve dünyada  daha çok kişinin filme gitmesini sağlamak, box-office kazancını arttırmak amacıyla kurulmuştur. Daha sonraları ABD ve Rusya arasındaki soğuk savaş başlayınca, sinemanın insan beynini yıkama gücünden yararlanılması önem kazanmış ve bu ödüllerinde amacı değişmiştir. Özellikle McCarthy’nin Hollywood’a el attığı dönemde bir cadı kazanı halini alan Amerika’da Oscar ödülleri yepyeni bir boyut kazanmıştır.

Oscar ödülü alan filmlere bakıldığında bu filmlerin; belirli güçlerin dünyada istedikleri değişimi yaratan ve toplumları yönlendirmek istedikleri biçime uyan filmler oldukları ortaya çıkar. 2025 yılı Oscar ödülleri  adayları seçiminde ise bu geleneksel, kökleşmiş sistem yapısının ilk defa bir filmle değiştiğini görüyoruz: Konsey filmi.

Anora (2024)

Sekiz dalda Oscar adayı olmasına rağmen, sadece bir tane Oscar kazanan Konsey filmi, ünlü yazar Robert Harris’in 2016 yılında yazdığı kitabından sinemaya yönetmen Edward Berger tarafından uyarlanmıştır. Papanın ölümünden sonra yeni papa seçimi için toplanan kardinaller arasındaki seçim mücadelesini Vatikan’ın mermer koridorları ve eşsiz güzellikteki Sistina Şapeli içinde geçen bir görsel tören olan bu film; güçlü oyuncuları, gerilim dolu sürükleyici anlatımı ile karşımıza çıkmaktadır. Film Amerika’da genel seçimlerden bir iki hafta evvel gösterime girmiştir. Dünyadaki her bir seçimde olduğu gibi yeni papa seçimi adaylarının da gizli kalmış  geçmişleri film boyunca ortaya çıkmaktadır. Temelinde Katolik dininin ilerlemesi ya da asırlar öncesine  geriye götürülmesi çatışmalarının yaşandığı bu filmde, seyirci çeşitli alternatif düşünceler içinde gidip gelmektedir. Filmin sonunda ise yeni papa seçimi neticelenmekte ve interseks olan bir katedral papa olmaktadır.

Bu yılın başında ABD yeni başkanı olan Trump yapılan seçimlerde seçime katılanların yüzde 49.9 un oyunu alarak (rakibi Demokrat Parti adayı yüzde 48.3 oy almıştır)  ABD tarihindeki en çok tartışılan başkan olmuştur. Trump’ın  LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel ve transseksüel) hakkındaki söylemleri ortadadır. Kendisi onlardan nefret etmekte, onların bugüne kadar elde ettikleri bütün hakları ortadan kaldırıcı kararlar almaktadır. Konsey filminin sonundaki mesaj tamamen Trump’ın karşısındadır. Trump’ın ABD’nin yıllar boyu içinde edindiği yerleşik kurallarını değiştiren tutumu, elindeki güçle “ben her istediğimi yaparım” davranışlarıyla aldığı kararlara ABD’de büyük bir kitle karşı çıkmaktadır.

Fakat Oscar ödülleri kendi geleneksel tutumuna devam etmektedir. Dünyada savaşlar artmakta, hatta 3.dünya savaşı olasılığı konuşulurken 2025 Oscar Ödülü Brooklyn’da seks işçisi olan 23 yaşında kızla Rus oligarkın 21 yaşındaki oğlunun, bol seks sahneli bir pembe dizi biçiminde oldukları Anora filmine verilmiştir. Bu filmin seçiminden anlaşılıyor ki;  hepimizi yaratılan masalsı dünya içinde ABD- Rus birleşme ve karşıtlığı olaylarıyla dolu bol eğlenceli bir yıl beklemektedir.

 

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.