Carl Jung “Bir kişi için en büyük trajedi anne-babanın yaşanmamış hayatlarıdır”der. Anne babanın dopdolu yaşanmış hayatları varsa bu onların yarattığı kişiye yansır. Jung’un bu deyişinin ne kadar doğru olduğunu bu günlerde bütün dünyaca bir kere daha yaşamaktayız. Babası uluslararası ödüller alan kitaplarıyla tanınan eğitmen, annesi aralarında Cannes Film Festivali de olan ödüllü filmleriyle bilinen yönetmen olan 34 yaşındaki Zohran Mamdani ABD’nin en büyük kenti New York’a belediye başkanı oldu.
Bütün aleyhinde yapılan çalışmalara rağmen Uganda doğumlu, müslüman ve sosyalist Zohran Madmani bir yandan kurdukları sistemlerinin bozulmasını istemeyenlerin akıttığı milyon dolarlar, bir yandan Amerika’nın en korktuğu söz olan “komünist” sözü kendisi için ABD Başkanı tarafından söylenirken, bugüne kadar ABD tarihinde görülmeyen Cumhuriyetçi Partinin kuşaklar boyu ailece bilinen Demokrat bir kişiyi (Andrew Cuomo) desteklemesi hiç biri işe yaramadı: halkın oylarıyla Zohran Mamdani belediye başkanı seçildi. Kendisi dünyada kurulu olan sermaye sisteminin devamına çalışan başkanların ülkelerindeki halklar için bir ümit kıvılcımı olarak parladı.

Ayrıca Carl Jung “Çocuklar yetişkinin konuşmasıyla değil, ne olduğuyla eğitilir” demiştir. Zohran’ın babası Mahmud Mamdani şans eseri yazar olmuş bir kişidir.1969’yılında New York’ta bir arkadaşını ziyaret ederken, kendisinin pasaportu çalınmıştır. O dönemde Uganda’nın başında olan diktatör İdi Amin, Güney Asya kökenli Ugandalıları ülkeden sınır dışı etmeye başlamıştı. Bundan dolayı Uganda büyükelçiliği ona yeni pasaport vermeyi reddetti, Mamdani ABD’de kalmak zorunda kaldı, yüksek lisansa başvurdu, Harvard Üniversitesi’ne kabul edildi. Harvard’da dönem ödevi yazdı ve bu ödev kitap olarak yayımlandı. 1972 yılında Uganda’ya döndü fakat artık ülkesindeki diktatöryel davranışlara baş kaldırıyordu. Uganda’dan sınır dışı edildi. üç ay İngiltere’deki bir mülteci kampında kaldı, Kendisi bu sürenin sonunda yazılar yazmaya başladı.” İlk yazılarım siyasi ekonomi üzerineydi” demektedir.
Vatandaştan Mülteciye (1973), Uganda’da Siyasi ve Sınıf Oluşumu (1976) kitapları Uganda’daki diktatör İdi Amin’in devrilmesinde rol oynamıştır. Daha sonraları sömürülen Afrika ülkelerini konu alan kitaplar yazdı. (Vatandaş ve Özgür Çağdaş Afrika (1996), Ruanada’da Sömürgecilik (2001))
Ailesiyle Amerika’ya göç edince bu sefer de oradaki kurallaşmış yanlış anlaşılmalara karşı kitaplar yazmaya başladı. Özellikle 2004 de yazdığı İyi Müslüman, Kötü Müslüman: Amerika Soğuk Savaş ve Terörün Kökleri kitabı uluslararası ünlenen kitaptır. Columbia Üniversitesi’nde dersler veren Mahmud Mamdani, ABD Foreign Policy ve İngiltere Prospect dergileri tarafından “dünyadaki en iyi 10 aydın kişi”den biri olarak seçilmiştir.

Zohran’ın annesi Mira Nair, Harvard Üniversitesi’nde okumuştur. Mira Nair İlk filmi olan Salam Bombay (1988) Mumbai sokaklarındaki evsiz çocuklarının hayatlarını konu ediyordu. Bu film Cannes’da Altın Kamera ödülünü kazandı ve Oscar adaylığı aldı.
Kırk yılı aşan kariyerinde 50’den fazla filme imza atmış olan Nair kültür, göç, aidiyet ve sosyal eşitsizlik konularını ele alan filmler gerçekleştirdi. Amerika’daki yaşamı için ” Amerika’da şaşırtıcı olan, buradaki insanların başka herhangi bir kültüre dair sahip olduğu cehalet, bu cehalet kibirle birleşince ölümcül bir kombinasyon oluşturuyor “demektedir.
Biçimlendirilmesi bu ebeveynlerle olan Zohran Mamdani’nin kazandığı büyük başarının devamı çok zor görünse de, ailesinden gelen bir güçle yoluna devam edeceği kesindir.


Bir Cevap Bırakın