Christy Hall’ın yazıp yönettiği New York’ta Bir Gece’nin konusu gece geç saatte New York havaalanından evine gitmek üzere taksiye binen genç bir kadın ile ondan daha ileri yaşlardaki taksi şoförü arasında yolculuk esnasından yaşanan sohbetten “ibaret”.
Öncülü olan fotoğraftan temel farkı ‘hareketli’ olması olan sinema doğal olarak esasen hareket kaydeden ve kaydettiği hareketli görüntülerin izlenmesine olanak sağlayan bir icattı. Sinemanın ilk dönemi pek çok sinema tarihçisi ve kuramcısı tarafından “atraksiyonlar sineması” olarak adlandırılır. Bu tanım ile kastedilen sinemanın başlangıçta amacının ‘hikâye anlatmak’ değil, ilgi çekici şeyler göstermek olduğudur, yineleyecek olursak fotoğraftan farklı olarak hareket halindeki ilgi çekici şeyler. “Anlatı sinemasının” ortaya çıkıp ağırlık kazandığı dönemde ise sinemanın bu kez “hikâye anlatılan” diğer mecralar olan yazılı edebiyat ve tiyatrodan farklarına ilişkin tartışmalar film kuramının gündemine girecekti.
Dziga Vertov ve diğerlerinin bu minvaldeki katkılarından ayrı olarak ama klasik film kuramındaki kadim tartışmaların muhtelif veçhelerinin izlerini dolaylı -ve yüzeysel- biçimde yansıtırcasına sinemaseverler ve film eleştirmenleri arasında, pek “aksiyon” içermeyen, genellikle kapalı ve tek mekânda geçen, diyalog ağırlıklı filmler için “teatral” nitelemesi kullanılır. Bu nitelemenin ister istemez altında yatan varsayım, sinemasal anlatımın “tiyatrodan” farkının canlı performans ile kaydedilerek kurgulanmış performans arasındaki farktan ziyade veya ötesinde, “atraksiyonlu” sahneler içermesi olduğu ki bu varsayım da aslında “atraksiyonlar sineması” nosyonunun izini taşıyor.
Geçen cuma günü yalnızca on şehirde toplam 40 dolayında sinemada vizyona giren New York’ta Bir Gece (Daddio, 2023) adlı Amerikan filmi bu açıdan ilginç bir örnek. Filmin tamamına yakını bir taksi yolculuğu esnasında geçiyor ve film süresinin tamamına yakınında perdede yalnızca iki oyuncuyu (Dakota Johnson ve Sean Penn) izliyoruz, üstelik filmin başındaki ve sonundaki birkaç plan hariç yalnızca yüzlerini veya oturur halde belden yukarılarını görerek. Dolayısıyla filmde (başlangıçta bagaja valiz koymayı ve finalde bagajdan valiz çıkarmayı saymazsak!) klasik anlamda pek bir “aksiyon” yok, oyuncuların performansları diyaloglar ve mimikler, bakışlar vb. üzerinden sergileniyor.
Christy Hall’ın yazıp yönettiği New York’ta Bir Gece’nin konusu gece geç saatte New York havaalanından evine gitmek üzere taksiye binen genç bir kadın ile ondan daha ileri yaşlardaki taksi şoförü arasında yolculuk esnasından yaşanan sohbetten “ibaret” (!); yolda meydana gelmiş bir kaza dolayısıyla bir ara trafiğin durma noktasına gelip yolculuğun beklenenden biraz daha uzun sürmesi de sohbetin koyulaşmasına vesile oluyor. Aslında alımlı bir genç kadının ilk başta ağzı bozuk sayılabilecek (neredeyse her cümlesinde Türkçe altyazılarda “lanet olası” veya benzeri ifadelerle çevrilmiş olan “fucking” sözcüğünü kullanıyor) bir taksicinin muhabbet başlatma çabalarını terslemesi beklenebilir ama genç kadın besbelli biraz yorgun, biraz da aklı telefonuna sevgilisinin attığı mesajlarda olduğundan, ayrıca anlaşılan öz güveninden dolayı önce kısa karşılıklar veriyor, ancak çok geçmeden şoförün sorularını ve bu sorulara kendisinin verdiği karşılıklara yaptığı yorumları ilgiye değer bulup soru-cevap faslını karşılıklı hale getiriyor. Sohbetin bundan sonrası ise bir müddet gayri-ihtiyari bir amatör terapi seansına dönüşüyor. İşin ilginci profesyonel terapi seanslarında terapist kendisi hakkında açık vermezken burada zaman zaman roller kısmen değişiyor. Bu açıdan filmin en dokunaklı anı sözler ile gerçek duygular arasındaki açıları da ele verdiği an. Şoför genellikle genç kadının davranışlarının ardında yatanları keşfetmesini sağlamak anlamında ona yol gösteren konumunda, sıklıkla genç kadına ilişkin nokta atışı isabetli gözlemler yapıyor ama bu arada kendisi de ilişkilere, kadınlara, erkeklere dair kendi saptamalarını paylaşıyor ki bunlardan bazıları, erkeklerin akıllı olmayan kadınları tercih ettikleri çünkü öyle kadınların yatak performanslarının daha tatmin edici olduğu gibi oldukça itici ve açıkçası pespaye önermeler. Ancak işin püf noktası şu ki kendi ilk eşinin de öyle bir kadın olduğunu söylüyor önce ama yolculuğun sonuna doğru müşterisinin sorularına verdiği yanıtlardan o işin aslında hiç de öyle olmadığı, yatak performansından çok öte noktalarda eski eşini takdir ettiği açığa çıkıyor ve genç kadının “onu özlüyor musun?” sorusuna Sean Penn yarım ağızla, besbelli kaçamak biçimde yalnızca “bazen” diye yanıt verdiği anda usta oyuncunun sinema tarihinde “antolojilere girmeyi hak eden” yüz ifadesinin belli ettikleri ise bambaşka.
Artık tam bu noktada yazının başlarında değindiğim sorunsala bu film özelinde kısaca geri dönebiliriz. New York’ta Bir Gece “teatral” bir film mi? Hall bu projeyi gerçekten de önce bir tiyatro oyunu olarak düşünmüş ancak daha sonra bu düşüncesinden vazgeçerek bir sinema filmi projesine dönüştürmüş ve hayata geçirmiş. New York’ta Bir Gece’de usta oyunculuk performanslarının (ki Dakota Johnson da bu açıdan Sean Penn’in yanında rüştünü ispat ediyor) yanı sıra işlevli bir müzik kullanımı ve mükemmel bir görüntü yönetimi söz konusu. Ancak bundan kastım yalnızca örneğin gece atmosferinin göz okşayan bir renk paleti ile perdeye gelmesi değil. Olayın neredeyse tamamen bir taksi içinde (yani dar bir kapalı mekânda) geçtiği ve oyunculuk performanslarının anlatının ana taşıyıcısı olduğu koşullarda bu oyunculuk performanslarının maksimum etkileyicilikte kendisini gösterebileceği açıları tasarlayıp kadrajları kurup bunları da yetkin bir kurguda birbirine bağlamakta esas maharet ki işte buna “sinema” diyoruz.
Bu bağlamda ayrıca şunu da eklememek olmaz: Bu maharetin ve bu maharet üzerinden usta oyunculuk performanslarının hakkıyla deneyimlenebileceği ortam da sinema ortamı, düzlem de sinema perdesi. Herkes cep telefonundan istediği filmi izleyebilir ama Dakota Johnson ve Sean Penn’in yüz ifadelerindeki nüansları karanlık ortamda yalnızca onlara dikkat kesilmiş halde dev ölçekte izleyerek layıkıyla deneyimlemenin hazzını cep telefonu üzerinden yaşamak olanaklı değil.
Bir Cevap Bırakın