GİTTİ, ÖLDÜRÜLDÜ; TROÇKİ

Senin bir mayıslarını gördük

Uğultularla duyduk

Kocaman bir çam gibi haykıran Troçki’yi

Nazım’ın şiirindeki Troçki, dünya tarihini değiştirecek bir kişiydi.

1917 Bolşevik devrimini Stalin’le gerçekleştiren bu kişi, 1929 yılında Rusya’dan Stalin tarafından atıldı. Bütün ülkeler kendisini kabul etmezken. Atatürk’ün yeni kurduğu Türkiye Cumhuriyeti onu kabul etti. Sürgünde yaşadığı 11 yılın en uzun dönemi olan dört buçuk yılını Türkiye’de yaşadı. Troçki bundan tam 84 yıl önce 20 Ağustos 1940 tarihinde, son  iki yılını yaşadığı Meksika’da Stalin’in gönderdiği bir kişi tarafından başına vurulan baltayla öldürüldü.

Troçki 12 Şubat 1928’de geldiği İstanbul’da morfik enerjisinin etkisiyle olacak Büyükada’da yaşamayı seçti. Tarihte adalar sürgün yeridir. Tahtından indirilen imparatorlar, prensler, asi komutanlar buralara yollanır ve sonrada gizlice katledilirler. 1071 yılında Alpaslan’a yenilen Bizans İmparatoru Romanos Dieges Büyükada’ya sürgüne gönderilmişi gözleri burada oyulmuştu.470 yılında ise asi general Vardan buraya sürülmüş sonra bu adada öldürülmüştü.

Büyükada’nın mezarlığında eğri taşlar altında yatanlar, üzerinde yaşayanlardan fazla” diyerek bu adayı beğendiğini hatıralarında yazan Lev Troçki Büyükada’yı “bir huzur ve kayıtsızlık adasıkalemle çalışmak için hoş bir yer” olarak belirtir. Troçki Hayatım kitabının ilk bölümlerini ve üç ciltlik Rus Devrimi’nin Tarihi kitabını burada yazmıştır.

Saatlerce elleri cebinde Büyükada’daki köşkün üst kattaki odasında yazılarını dikte eden Troçki’nin devrimci ruhu; onu  yakındaki Sedef Adası ve Kartal’da atış talimleri yapmaya itiyordu. Yüzbinlerce kişilik ordulara komutanlık yapmış olan Troçki kayıkla gittiği bu boş alanlarda mukavvadan yaptığı hedeflere nişan alıp atışlar yapmaktaydı. Hata bir gün denizde fırtına çıkmış adaya dönememişler o gece Kartal’da muhtarın evinde kalmışlardı.

Troçki Büyükada’da sürgünde yaşarken 1933 yılında kötü haberlerle dolu bir yıl geçirdi.1928 yılında 26 yaşında ölen kızı Nina’dan sonra 33 yaşındaki diğer kızı Zinalda’nın 5 Ocak 1933 tarihinde Berlin’de intihar ettiği haberini aldı.

1933 yılının baharında ise çok sevdiği köpeği Maya’nın hastalığı arttı. İstanbul’dan iki veteriner getirtmesine, bütün tedavilere rağmen köpeği öldü. Kendisi hasta olmasına rağmen köpeğini kucağına alıp, Büyükada Mezarlığına Maya’sını taşıdı ve aldığı özel izinle, oraya köpeğini kendi elleriyle gömdü.

Aynı yıl Temmuz ayında Büyükada’dan ayrılırken “buraya geleli dört buçuk yıl oldu. İçimde ayaklarım Büyükada topraklarına sanki kenetlenmiş gibi bir his var” demekteydi. 24 Temmuzda vardığı Fransa’dan ise iki yıl dolmadan 1935 yazında atılır. Meksika vize verince, 9 Ocak 1937 de Meksika’ya gider. 20 Ağostos 1940 tarihinde ise Troçki 62 yaşındayken başına vurulan balta darbesiyle öldürülür. 11 yıllık sürgün yaşamında iki yıl yaşadığı Meksika’da ki evi Güney Amerika da en çok ziyaret edilen müzelerden biri olan Troçki’nin sürgünde en uzun süre yaşadığı Büyükada’da ki evinin korunamayıp bir müze haline getirilmemesine gerçekten inanmak zordur.

 

Kapak: Troçki Büyükada’daki köşkünde çalışıyor.

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.