Festival filmleri tek tipleşti, hikâyelerin cesareti belli bir çıtayı aşamıyor, dolayısıyla bir yere gelip tıkandı anlatı. Yeşim Ustaoğlu’nun son filmi Tereddüt sansürlü versiyonu ile gösterime girdi. Artı 18 yaş sınırı getirilip bakanlık desteğinin geri çekilmesi ihtimaline karşı önlem alınan filmde sevişme sahnelerinin ‘yeniden kurgulandığı’ belirtiliyor. Özellikle Elmas ile kocasının cinsel ilişkisini aktaran bölümlerde kesintiye gidildiğini...
Son Yazılar:
Bir Fethiye Sözlüğü: Dilce, Köyce, Anıca
NÂZIM HİKMET NEW YORK’TA (OYUN)
Ravel 150: Üç Usta Piyanistten Türkiye Turnesi
GIORGIONE – LA TEMPESTA (FIRTINA) ÜZERİNE BİR İNCELEME
Hasan Sarıtaş Gallery’de Yeni Sergi: Harun Acı-Bakmak & Görmek
AGORA (ŞİİR)
HALFETİ’DE BİR SERGİ: KOKUYU TAŞIMAK
VANESSA REDGRAVE: “ÇOK DAHA İYİ OLACAK!”
Zafer Malkoç Solo Sergisi Artweeks Istanbul’da
Sosyolojik Bir Okuma Bağlamında Kişi İsimleri
Sessizlik (Şiir)
Sivil İtaatsizlik Bilinci Üzerine
Temür Köran’dan Sezgiler ve İzler Sergisi
Edebiyat Tarihinin Bilinmeyen Sayfası: Baudelaire’in Hugo Nefreti
VEYAHUT YİNE DE (ŞİİR)
Sanatçı Olmanın Gündelik Yaşamdaki Hissiyatı Üzerine
Bağımsız bir sanatçı kolektifi olarak kurulan Istanbul Painters Club (IPC), ilk sergisiyle Paris’te
HAPİSE ATILAN İLK BELGESEL FİLMCİ: LEO SELTZER
ESTETİKTE HEGELCİ YAKLAŞIMLAR
Kategori: Vizör
Sinemada Devrim Olan Kadının Adı: MÜJDE AR
Fotoğrafları, afişleri duvarlarımızı süslemeye başladığında ilk gençlik düşlerimizin Bihter masumiyetindeki Müjde Ar’ı, sinemada devrimin adı olmaya da adımını atmıştı. 1980 sonrasının arayışları içinde bireyin sorunlarına yönelen filmlerin yanı sıra kadın filmleri önemli bir yer tutar. Kadın filmlerinin en önemli ismi ise, her döneme uygun filmler yapan ve kendisini sürekli yenileyerek üretimini sürdüren Atıf Yılmaz’dır. Erkek...
BİR “MAĞDUR” OLARAK SEMİH KAPLANOĞLU
Hafızasıyla anılan bir toplum olsak da, görüldüğü gibi o kadar da “unutkan” değiliz. Üzülerek ifade edeyim ki, Semih Kaplanoğlu’ndan “mağdur” çıkmaz. 9 – 14 Ekim 2010 tarihleri arasında gerçekleşen 47. Altın Portakal’ı Emir Kusturica’nın merkezinde olduğu bir festival olarak nitelendirmek sanırız yanlış olmaz. Uluslararası Yarışma’nın Jüri Üyesi olarak festivale davetli olan Boşnak asıllı Sırp yönetmenin...
YENİDEN ÇEKİMLER: TEKRAR VE NOSTALJİ
Planet of Apes (1968) nükleer savaş hakkında iken, yeni uyarlaması bilimin masalsı bir pazarlama hikayesi şeklindedir. Star Trek (1966), kozmopolitanizmi ele alırken, 2000’lerin yeniden çekilen filmleri; global terör anlatısının uzaya uyarlanmış versiyonu olarak karşımıza çıkar. Geçmişe ait tüm popüler kültür imgeleri, izleyiciye ideal bir çocukluk ya da heyecanlı gençliğinin yeniden doğuşunun imkânını mı sunmaktadır? Ya...
“Homo Rickus” ya da Ekranda Zekanın Tasviri
Rick and Morty’nin bu yeni şablona daha neler katacağını zaman gösterecek. Bu şablon üzerinden gelişecek yeni dahi modellerini ve algısını da… Kıvrak zekaya sahi insanlarla hayatlarımız ne ölçüde kesişir tartışılır, ancak özellikle son on yılda popüler kültürde zekasıyla ön plana çıkan karakterlerin sayısı yükseliş gösteriyor. Zeki dedektifler, yetenekli doktorlar ve çılgın bilim insanları edebiyat ile...
Altın Portakal’da Neler Oluyor?
Altın Portakal, şaşaalı törenlerin, after party’lerin, beş yıldızlı otellerde yapılan kutlamaların veya jüri başkanının konakladığı odanın büyüklüğünden ziyade, çağına tanıklık yapmaya çalışan sinemacıların özlemlerine tanıklık ettiği ve onlara selam durduğu ölçüde halkın festivali olmuştur. Altın Portakal sadece bir film festivali olmamıştır hiçbir zaman. Bu organizasyon, Türkiye’nin yarım asrı aşkın zaman boyunca sevinçlerine, hayal kırıklıklarına, düşüp...
Haytanın İlmihali: LEE MARVIN
Lee Marvin, bilhassa 60’lı ve 70’li yıllarda parlayan, hakiki bir yalnız gezerdir. Zira sinemanın büyüsüne, beraberinde getirdiği şöhrete rağmen, tarihe kendi aklı ile yön verme ihtiyacına girmeksizin, yaptığını yalnızca içinden öyle geldiği için yapan biridir o. Kişi ne zaman kendi olur? Ruhsal yahut bedeni ihtiyaçlarını eksiksiz giderdiğinde mi? Yoksa ihtiyaç denen şeyin içeriğini bizzat belirlediğinde...
ESKİMEYECEK BİR FİLM: ‘Ve Yine Karşınızda’
Sawatzki’nin Adolf Hitler’e benzeyen adamı bulmasıyla işler çok başka bir boyuta varacaktır. Çünkü herkesin sadece Hitler’in taklidini yapan bir oyuncu olarak gördüğü bu adam, aslında Adolf Hitler’in ta kendisidir. Timur Vermes’in yazdığı ‘Er İst Weider Da’ adlı roman Eichborn Verlag tarafından 2012 yılında Almanya’da yayımlandı. Dünya tarihinin eli kanlı, acımasız lideri Adolf Hitler’i usta işi...
Bir Çağ Yangını, Bir Gurbet Yarası: “American Gods”
Amerikan sinema/televizyonculuğunun fantezi gibi “popcorn” bir türden bu yönde bir derinlik beklemesi zaman alacaktı. 2003 yılında HBO tarafından yayınlanan “Carnivale”, bugün “American Gods”n konuştuğu dile en yakınsayan en uzun soluklu proje olarak çekmektedir Geçtiğimiz mayıs-haziran aylarında seyirciyle buluşan “American Gods (Amerikan Tanrıları)” sekiz bölümlük kısa, tadımlık sezonuyla fantezisever seyirciler için hoş bir deneyim oldu. Dizideki...
İlyas Salman: Beyaz Perdede Mazlum, Gerçek hayatta Anti-Kahraman
Salman bizim hafızamızdır! O, gurbete gidip ‘Sarı Mersedes’le dönen, köyden kente göçen ve kandırılan, köyde işbirlikçi maraba tutulan, bir rüyayı andıran ‘büyükşehir’de ekmek kavgasına tutuşmuş ‘Anadolu portresidir’ İnsanımız, belki her toprağın ve her suyun insanı da hayatın, sinemada sınanacağını; ‘gerçeklik’ sınavına pek yalın bir biçimde tabi tutulacağını düşünebilir. Bir bakıma sinema, ‘kurgulanmış bütünsellik’ olarak yaşanmış...