1. Giriş Evreni yorumlama süreci, ona hâkim olmak isteyen ben’in hemen her şeyi sorgulamasına,gerçeği yeniden yaratmasına (simulation) ve ele almasına sebep olmuştur. Gerçeği sorgulama ve ele alış, tarihsel süreç içerisinde bilimleri, felsefeyi ve sanatı doğurmuştur. Varoluşçuların özgürlüğe mahkûm ettiği insan, özü gereği sanatta gerçek kimliğini bulmuş ve yaratımlarıyla kendini var etmiştir. Bilimlerin kuralcılığı, sanatla karşılaştırıldığında...
Son Yazılar:
G-art Galeri’den Genç Sanatçılara Alan: ‘Artist at the Corner’
28 YIL SONRA: ERKEKLİĞE DEĞİL OLGUNLUĞA GEÇİŞ YOLCULUĞU
Adana Altın Koza’ya başvurular başladı
İklim Grevinden Küresel Vicdana: Greta Thunberg
20. YÜZYIL MODERNİZMİNİN İFADE BİÇİMİ: SOYUT SANAT
Yapay Zekanın Sanatı ve Sanatçının Geleceği
Kadından Piskopos Atayan Uşak’taki Şehir: Pepuza
Tozan Alkan’dan yeni bir albüm: ALHEAVY
Beşiktaş’ta Street Art: Genco Gülan’ın İki Boyutlu Yerleştirmesi “Sol Klik”
KAHKANIN TARİHİ
Kitap kapağına düşülen bellek: Kitabın Rüyası
Manzaramıza Bakmak
007 JAMES BOND YAKALANDI!
Ankara Film Festivali’nde ulusal yarışmalara başvurular başladı
Geleneğin Trajedisi, Kapitalizmin Kısa Öyküsü: Karanfilsiz
Biz eskiden, İzmirFuar’da DagaDa da Raks ettik sevgili Nisyan!
ÖDÜL TÖRENLERİNE KATILMAYAN EN İYİ KADIN ve ERKEK OYUNCULAR FİLMİ
Çok mu karışık, Metamodernizm nasıl anlatılır?
AŞK HERŞEYİ EŞİTLER
Yazar: Utku Özbay
POLİTİK BİR SÖYLEM OLARAK ARKADAŞ Z. ÖZGER ŞİİRİ: BİR GİRİŞ DENEMESİ
Eski şiir, asırlar boyunca zevkin seçtiği nadir örnekleriyle değil,bütünüyle göz önünde tutulursa, daima bir “kendinin dışında” konuşma, hatta kendi dışında yaşama ameliyesi gibi görünür. Pek az edebiyatta konuşan benliğin bu cinsten ve bu kadar ısrarla kendisini inkâra rastlanır.” Ahmet Hamdi Tanpınar, XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi 1. Şiir-Şair Dünya edebiyatında şiir ve şiir sanatı /...
FELSEFÎ BİR SORUNSAL OLARAK İKİNCİ YENİ ŞİİRİ
Her bilimsel fenomen ve çalışma, özü gereği kavramsal değer dizgelerine sahip birer çözümleme alanıdır. Bu kavramsal dizgeler, yapılan çalışmanın sınırlandırılmasını, daha da önemlisi, çalışma alanının belirlenmesini sağlar. Fakat bu alan belirleyimi, özü biçimin gerisine iten, düşünsel olanı özsel olandan üstün tutan yaklaşımlara yakınlaşma tehlikesini de beraberinde getirir. Formel ve kesin bilimlerin endiksiyotif ve analojik yaklaşımları;...
MICHEL LEIRIS’İN ÇOK ESKİ DÜŞÜ
“Her zaman ölüden yana olmak gerek.” Gabriel García Márquez Ölmek istemeyen adamdı; Ellerini koparamadılar Güneşte kızarmış elma dalından Yoldan çeviremediler Gölgeli asfaltta uçan ayaklarını” Cahit Sıtkı Tarancı Michel Leiris’in kırk iki sözcükten oluşan Çok Eski Düş adlı küçürek öyküsü (1), tiz ve etkili bir çığlık anının insanın yüzüne çarpmış biçimidir. Bireyselliğin yanında toplumsal nitelikleri de...