Dış sahneleri tamamlamıştık Başka bir şehirde. İç sahneler için Ankara’daki bir evi İşgal edecektik iki gün boyunca Şimdi. Ben kostümümü yeni giymiş, Çekidüzen veriyordum kendime banyoda. Açık kahve tonlarındaki gömleğimin Düğmelerini, Yakaya kadar iliklemeliydim. Öyle biriydi Uğur. Banyonun Hemen karşısındaki küçük odada, Yönetmen Kamerasının lenslerini temizliyor; Başrolünü paylaştığım Kadın oyuncu, Aynı zamanda yardımcımız da olan...
Son Yazılar:
Kişisel Gelişim Dayatmasına Romanla Meydan Okumak
“Sonsuzluk Kapanı” – Gerçeğin Sınırında Bir Polisiye
“Ah İstanbul!”: Halis Karakurt’un Neşeyle Boyanmış Şehri
Tozla, Tortuyla, Zarafetle: Murat Batmankaya’nın Kırılganlık Atölyesi
ATTİLÂ İLHAN’IN VEFATININ 20. YIL DÖNÜMÜNDE “YAŞ KIRKTAN YUKARI” ŞİİRİ KENDİ SESİNDEN İLK KEZ YAYINLANDI
Güz Çiçekleri Kurudu Ankara’da (Şiir)
TOKYO MONOGATARİ VE BANSHUN
GÜNDÜZ APOLLON GECE ATHENA
Sosyal Medya Kendi Kast Sistemini mi Yarattı?
HB Art Gallery, Yeni Mekânında Sanatın Vitesini Yükseltiyor
Galeri Kev Açılış Sergisi
EVİN’den Hakan Gürsoytrak Sergisi: Velhasıl
AĞAÇLAR VE BAHÇELERİMİZ NEDEN BU KADAR ÖKSÜZ?
Bir Rosselini Kabusu: Stromboli
EKLİTERA Tozan Alkan seçiciliğindeki Eylül şiirleri
2024 Nobel Edebiyat Ödüllü Han Kang’dan Yeni Roman: Yunanca Dersleri!
Beşinci Rüya: Hayatın Normal Yasaları (Şiir)
BİR ŞEYİN TAVI GEÇİNCE (ŞİİR)
NEW YORK’TA DUVARDAKİ KAN
Yazar: Sedat Çağlar
ÖDÜL TÖRENLERİNE KATILMAYAN EN İYİ KADIN ve ERKEK OYUNCULAR FİLMİ
Sabah beş buçuk gibi indim otobüsten. Terminal çıkışında bekleyen Taksilerden sıradakine atladım, “Çukurambar.” Dedim. Beş dakikada gökdelenlerden birinin önündeydim. Güvenlik görevlisinden anahtarı aldım, Asansöre bindim Ve Orta katlardan birindeki kapının Kilidini açtım. Dairenin kendine has Yeni mobilya, tıbbi malzeme, Mutfak ve havalandırma sistemi kokusu İçinde; Biraz önce söndürülmüş sigaramın baskınlığındaki, Soğuk ellerim ve pardösümün Dışarı...
BİRİNCİ ŞARLOT AKŞAMI (ŞİİR)
Kendi aramızda bir iletişimimiz yoktu. Başkaları Bir araya getiriyordu bizi birkaç akşamdır, Yakıştırıyorlardı Birbirimize. Günah benden gitmişti. “Kalkayım ben.” Dedim. Son yudumunu aldım kahvemin, Ayaklandım, “İyi akşamlar.” Diledim herkese, Sandalyesini örten uzun saçlarının Bir tutamını Akıtırken Parmaklarımın arasından. Geriye doğru Önce omzuna, Sonra yüzünü kaldırıp bana baktı. Eğildim, “Şarlot’tayım ben.” Dedim. Oturdum Şarlot’a. Bir saat...
SONAT ve İKİ ADAM (Şiir)
Kışa girmek üzereydik. Armada’daki Remzi Kitabevi’nin ilgili raflarını İndirdikten sonra, Koltuklara çekilip Ayrı ayrı seçtiklerimize Göz atmaya başladık. Çok geçmeden, Jean Tardieu’nun “Oda Tiyatrosu”nu havada sallayarak, “Bulduk.” Dedim. Kitap kısa oyunlardan oluşuyordu. Peş peşe Üç oyun oynayacaktık. Seçtiğim oyunlardan ikisi: “Gişe”yle, “Sonat ve Üç Adam ya da Müzikten Nasıl Söz Edilir”di; Diğerini hatırlamıyorum. “Gişe”yle...
Kim Bilir Neler Yaşanıyor Şu Işığın Ardında Dediğiniz Pencerelerden Biri Çamlıca’da (Şiir)
Kim Bilir Neler Yaşanıyor Şu Işığın Ardında Dediğiniz Pencerelerden Biri Çamlıca’da “Sanki Ayrı şehirlerde oturuyoruz, Şuradan şurası.” Diyordu, “Ne zaman Geleceksin?” Eve gitmeden önce; Sürekli uğradığı, Ev yemekleri yapan Bir lokantaya girdik. Biraz yoğurtlu patlıcan ezmesi, Biraz atom, Biraz börülce salatası, Biraz kabak tatlısı aldık; Kışın ortasıydı. Kabak tatlısını Hiç sevmem;...
Bıçağı Boynuna Dayadığın Direnişin Senden Önce Davranabilir Bir Akşam Mutfakta (Şiir)
Oturduğum koltuğun Karşısındaki masalarda Biri en kıdemlimiz, Diğeri benden eski olan Arkadaşım çalışıyordu. O benden birkaç yıl önce Gelmişti buraya. Benim odam henüz belli değildi. Onlar çalışırken, Ben de Bukowski’nin ilk romanı Postane’ye başlamıştım. Sadece iyi bir yazar olmak isterken Girip çıkmadığı iş kalmayan Bukowski, Hayatının düzenli bir işte Çalıştığı on bir...
Tutuşturulan Küçük Bir Yığın İçinde Bulamazsınız Bazı Mektupları Haliç Çimlerinde (Şiir)
Ben şehirden Tamamen ayrılmadan Birkaç gün önce Görmüştük birbirimizi, Tam rast gelmeyecekken… Şimdi iki yıl sonra Birdenbire Çıkıyordum karşısına. “Düşündüğüm şeyi Söyleyeceksin değil mi, Söyleme!” Heyecanlıydı. “Seni nasıl düşündüğümü Anlatacağım.” “Seni dinlerim Ama ben ne söylerim Bilmiyorum.” Sesler daha kulağına varmadan, Gözleriyle dudaklarımın Hareketlerini tamamlayarak Okuyordu uzun konuşmamı. “Bir cevap vermeni...
BEDENLER ARASI (ŞİİR)
Aklım Yalnızlığındaydı; Onun yalnızlığı, Benim onsuzluğumdan Hep daha çok Sıkmıştır Canımı. En büyük korkuları Yalnız bırakılmak Ve Ölmekti. Yalnızlıktan Ölmemek için Birilerinin varlığına, Yaşayabilmek için de Kendi ölümünü Hatırlatacak Başka bir Ölümlünün yokluğuna İhtiyaç duyuyordu Deli Gibi. “Benim yine Sorun çıkarmayacağıma Nasıl emin Olabiliyorsun?” Dedi; Yatağında Temassız uzanıyorduk, Gözler tavanda. Ben Nasıl...
ŞAİR EVLENMESİ DEDİĞİN (ŞİİR)
Bitmeyen kavgalarından birinde, İstiklal Caddesi’nde Arkadaşımı kovaladıktan sonra, Bir sonraki durakta Koşarak yakaladığı otobüste Bulmuştu bizi. Orta kapıdan dâhil olduğu Ayaktaki kalabalığı yararak Yanımıza gelmiş; Nefes nefese, “Evleneceğiz oğlum biz, Ne kadar kaçarsan kaç.” Deyip, Çekip gitmişti Kapılar tekrar açıldığında. Öyle de oldu gerçekten, Şahitlerinden Biriyim. Aynı okulda çalışıyorduk. “Hocam, Son bir hamlem daha...
DENİZ YEMEĞİ MASASI (ŞİİR)
Sabah Onu gün doğumunda, Kemerinin uçları İki yana sarkan gri ceketi Ve birbirine Kavuşmuş kollarıyla Denizi seyrederken buldum. Bütün geceyi yolda, Ayrı olduğumuzda Kendimizden çok Diğerinde kaldığımız birbirimizden Biraz uzaklaşıp Dinlenebilmek İhtiyacıyla Bana gelmek için geçirmişti. Erken günleriydi sonbaharın, Üzerinde uzun kollu Mavi bluzu vardı. Balık almaya sahile indiğimiz O akşamüstü bana, “Sen, Bizim hikâyemizi...
- 1
- 2