Yol Ayrımı baştan sona ‘‘kör göze parmak’’ ilerliyor. Karakterlere derinlemesine inilmiyor. Tüm karakterlerin mazileri Mazhar’ın mazisinde eritilmiş ve o dönüşüp dövüşerek duyguları çözecek, tozu silkeleyecek, burjuva ailenin suçlu geçmişini aydınlatacak. Yavuz Turgul’un son filmi Yol Ayrımı vizyona girdi. Film, özünde Turgul’un, Lumière Kardeşler’in treninden inerek kendi vargeline kürek mahkûmu oluşunu haber veriyor bizlere. Yani Turgul’un...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Yazar: Haydar Ali Albayrak
Bir ‘‘Çözelti’’ Olarak Toplum: Uyarca
1972’de İsviçreli Friedrich Durrenmatt tarafından yazılan ve dilimize 1987’de Yücel Erten’in çevirdiği ‘‘Uyarca’’, özgün adıyla ‘‘Der Mitmacher’’ oyunu bu sezon Das Das Sahnede tiyatro severlerle buluşuyor. Ülkemizde ilk olarak 93’te Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Şakir Gürzumar’ca yönetilen oyun, 2003-2004 sezonunda bu kez dönemin Kurtlar Vadisi dizisi oyuncularından Atilla Olgaç, Tarık Ünlüoğlu’lu kadrosuyla İstanbul’da sahnelenmişti. Atsız...
Tarantino: Şah ve mat!
Bir takım naçizane uyarılar: 1. Okumak üzere olduğunuz yazı, içerdiği hayli düşük ‘‘spoiler’’ miktarı ile o yöndeki beklentilerinizin altında kalacağını taahhüt; öte yandan ise “bilinç akışı” izlenimi uyandırabileceğinden ötürü getirmeniz muhtemel “eklektik, bayağı yazılmış, sayıklamalar silsilesi” eleştirilerinizi peşinen kabul eder. 2. Yazı bariz bir öfke ile yazılmıştır fakat dağınıklığını bu türden, tamamen yaratıcı tekil şahsı...
Athanatos: Değişmeyen tek şey direncin kendisi
Modern insan amaçsızca yer değiştiren tek canlı türüdür herhalde. Göçebe topluluklar, tıpkı göçmen kuşlar gibi bir doğal sebeple yer değiştirirler. Suyun ya da avın peşindedirler. Fakat modern insan, yalanların peşinde yer değiştiriyor. İsmiyle çağrışımların hükmünü peşine takan, peşin hükümlere kapı aralayan ancak kendisi ön yargılarla hesaplar kapatan ”Athatanos” bir ilk kitap olarak Mahir Ergun imzası...
FRANCO SONRASI İSPANYOL GÜLDÜRÜLERİNDE MADRİD
Sermayenin esir aldığı Madrid eleştirisini tekrar bir çerçevede toplayabiliriz: televizyon programlarıyla uyut, reklamlarla aldat, gökdelenlerle sömür ve varlıklıların vandal eylemleriyle yok et. Ülke başkentleri aynı zamanda sinema anlayışlarının, sinemasal öğe kullanımlarının aynaları işlevindedir. Bir başkenti o ülkenin sinemasında yalın bir şekilde görmek olanaklıdır. Bu durum Avrupa’da çok daha belirgin karşımıza çıkar. Kültürel yaşantıyı, siyasi atmosferi...
Yavuz Turgul’un düşündürdükleri: Gidenler kötü değil, kalanlar iyi!
Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın deyişiyle ‘‘yalnız ve güzel’’ ülkemizde, hangi saha hangi cenah hangi mahalle; hangi tavır sahipler derneği hangi düşünce savunucuları vakfı hangi bilmem neciler konseyi olursa olsun kamuoyu yaratmak külfetli bulunduğundan, ‘‘kurtarmadığından’’, ‘‘bize gelişi bu’’ olduğundan fakat toplumsal gelişim vb. naneler pek umurumuzda olmadığından o zahmetli teşebbüs yerine kulis, lobi, dedikodu faaliyetleri tercih...
Fener-Balat’a Rağbet: Bitpazarına Neon Işıklandırma
Taksim artık laik orta sınıfın, cuma ve cumartesi geceleri eğlenmeye çıkan ofis-plaza çalışanlarının deşarj olabileceği bir cazibe merkezi olmaktan çıktı. O popülist tabirle ifade edersek “Araplaştı”, Arap turistlerin alışveriş ve konaklama ihtiyaçları doğrultusunda akına uğradı. Hepimizin malumu Türkiye’de hayli uzun süredir sosyokültürel bir dönüşüm yaşıyor. Bu dönüşümün kent ayağı da iktidarca “Beyaz Türkler” söylemine bir...
Meksikalı Bunuel
Bunuel’in Çöller Simon’u Nazarin’e benzer. Yolculuk uzamdan zamana taşır. Film maddi imkansızlıklardan dolayı erken bitirilmiş, süresi kısıtlı kalmıştır. Ancak filmin istenildiği gibi tamamlanamayışı finali tartışmaya açar. 1946’da yapımcı Oscar Dancigers’in teklifi üzerine Meksika’ya giden ve yıllarca bu ülkede film çeken Bunuel, (1949’da) Meksika vatandaşlığı almış, yaşamının geri kalanını önemli ölçüde burada geçirmiştir. Bunuel Meksika tercihi...
Zorbalık ve Tereddüdün Kesişimi
Festival filmleri tek tipleşti, hikâyelerin cesareti belli bir çıtayı aşamıyor, dolayısıyla bir yere gelip tıkandı anlatı. Yeşim Ustaoğlu’nun son filmi Tereddüt sansürlü versiyonu ile gösterime girdi. Artı 18 yaş sınırı getirilip bakanlık desteğinin geri çekilmesi ihtimaline karşı önlem alınan filmde sevişme sahnelerinin ‘yeniden kurgulandığı’ belirtiliyor. Özellikle Elmas ile kocasının cinsel ilişkisini aktaran bölümlerde kesintiye gidildiğini...
İlyas Salman: Beyaz Perdede Mazlum, Gerçek hayatta Anti-Kahraman
Salman bizim hafızamızdır! O, gurbete gidip ‘Sarı Mersedes’le dönen, köyden kente göçen ve kandırılan, köyde işbirlikçi maraba tutulan, bir rüyayı andıran ‘büyükşehir’de ekmek kavgasına tutuşmuş ‘Anadolu portresidir’ İnsanımız, belki her toprağın ve her suyun insanı da hayatın, sinemada sınanacağını; ‘gerçeklik’ sınavına pek yalın bir biçimde tabi tutulacağını düşünebilir. Bir bakıma sinema, ‘kurgulanmış bütünsellik’ olarak yaşanmış...