melekgirmez sokak. çivit zürefa. ipek gam. illetli mitoloji bu pastoral iğne kuşların kör edilme çağında floş temas sorulmuyor, olta kısalır sustuğunda kim suyun yerine kararır sesinde boğulan bir sokak oyalanır aksak zaman o temsili boşluk her şeyde her şeyi birbirine karıştırır oyuncak iskeletleri, salya ve makyaj kameraya gülümseyen hangi hayâl daralan makasta kalır gam...
Son Yazılar:
Yerli Bilimkurgu: Geleceğin Tarihi-Sıkışmışlık öyküleri
Namibya: Çölün Metafiziği
Antakya 13. Uluslararası Film Festivali Finalistleri Açıklandı
Karanlıktan Işığa: Elif Erdem’in Floransa Bienali Yolculuğu
Gökmen Yener: “Düzyazı beni özgürleştirdi diyebilirim.”
“REWIND / SLOVENYA” SERGİSİ 6 KASIM’DA CERMODERN’DE
ARTWEEKS: SANAT FARKLI BİR VAROLUŞ TARZIDIR
Bir Anlam İnşa Etme Kılavuzu
Gotik Kalkışmanın İzinde
Offspace: Sanatı Sıradışı Mekanlara Taşıyan Yeni Nesil Pop-Up Galeri
ÖZGÜR BALLI İLE YAPAY ZEKA VE DİJİTAL SANAT ÜZERİNE
DEVRİMDEN KARŞI DEVRİME, KARŞI DEVRİMDEN YENİDEN KURULUŞA
Nihat Özdal’ın Umami’si Üzerine
Eksanat Sanat Seçkisi 2 Çıktı
Zeki Demirkubuz’un Objektifinden: 1 Kasım’da CerModern’de Açılıyor
“Elit” ve Türevi Sözcüklerin Çeviride Yarattığı Zorluklar
Hafızanın Kartografyası: Nilhan Sesalan’ın Maddenin Poetikası Üzerine
7 ve anne (Şiir)
Jandarma (Şiir)
Yazar: Ayşen Deniz Onaral
fayrap kramp (şiir)
yutacak gibi duruyor suretimi bu vefra. ayna yumağı. açılmamış duyum eriyen kıyı. kazılan yer. çarpıtılmış kül. tende izdüşümü eski bir nefretin. Punto, Pagos arası bir cezalı kök. dönüşümün rahmi. deşildi. metalin ve sütün içini anladık. deşildi. kükürtün ağzını gördüm yamaçta. yakılmak onları birbirine benzetiyor. kesildi rüzgâr. geyik dikeni doyumsuz kızılını kayalara vuruyor. evimiz hangisi. hatırlat,...
kronos (şiir)
uzandım nisanına ağ yırtığında balıkçı sudaki cinayetle ciltlerken bir sevişme risalesini yakamozuna sataştım, külledi paçavramı iğne delirdi. sonsuza dek parmak ucuma batıran hayatı kehanet gibi sun kuytuma. mesela tam yerini bilmiyorum, ama Rilke’de bir kutu yeşilini bulacak şimdi, bir kapak onu gözüne kestirecek, tam bilmiyorum, ama kaçıncı kez o metruk dilin hiç susmayan yağmurunda Lorca’dan...
hay hay böceği (öykü)
sonra “o” sandı ki daima onu yazdım. öldürüldüklerinden, öldürdüklerine tekrar tekrar içime akıtılan bulmacayı yaktım. yakmadım. yazmadım. yüklenip taşıdım janus, j a n u s, … lar; havalandırdım bütün gece amâsei – mâ – tomarla ray cızırtısı, serüvenlerin sustuğu lükens komodin, kapris propagandacısı yatak, kapının arkasında ne var’ı… yargı yok, infaz var. zavallı adanmışlık: dildeki...




