melekgirmez sokak. çivit zürefa. ipek gam. illetli mitoloji bu pastoral iğne kuşların kör edilme çağında floş temas sorulmuyor, olta kısalır sustuğunda kim suyun yerine kararır sesinde boğulan bir sokak oyalanır aksak zaman o temsili boşluk her şeyde her şeyi birbirine karıştırır oyuncak iskeletleri, salya ve makyaj kameraya gülümseyen hangi hayâl daralan makasta kalır gam...
Son Yazılar:
John Ruskin’in Eseri Modern Düşünce ve Yaşama Etkisi – III
Kişisel Gelişim Dayatmasına Romanla Meydan Okumak
“Sonsuzluk Kapanı” – Gerçeğin Sınırında Bir Polisiye
“Ah İstanbul!”: Halis Karakurt’un Neşeyle Boyanmış Şehri
Tozla, Tortuyla, Zarafetle: Murat Batmankaya’nın Kırılganlık Atölyesi
ATTİLÂ İLHAN’IN VEFATININ 20. YIL DÖNÜMÜNDE “YAŞ KIRKTAN YUKARI” ŞİİRİ KENDİ SESİNDEN İLK KEZ YAYINLANDI
Güz Çiçekleri Kurudu Ankara’da (Şiir)
TOKYO MONOGATARİ VE BANSHUN
GÜNDÜZ APOLLON GECE ATHENA
Sosyal Medya Kendi Kast Sistemini mi Yarattı?
HB Art Gallery, Yeni Mekânında Sanatın Vitesini Yükseltiyor
Galeri Kev Açılış Sergisi
EVİN’den Hakan Gürsoytrak Sergisi: Velhasıl
AĞAÇLAR VE BAHÇELERİMİZ NEDEN BU KADAR ÖKSÜZ?
Bir Rosselini Kabusu: Stromboli
EKLİTERA Tozan Alkan seçiciliğindeki Eylül şiirleri
2024 Nobel Edebiyat Ödüllü Han Kang’dan Yeni Roman: Yunanca Dersleri!
Beşinci Rüya: Hayatın Normal Yasaları (Şiir)
BİR ŞEYİN TAVI GEÇİNCE (ŞİİR)
Yazar: Ayşen Deniz Onaral
fayrap kramp (şiir)
yutacak gibi duruyor suretimi bu vefra. ayna yumağı. açılmamış duyum eriyen kıyı. kazılan yer. çarpıtılmış kül. tende izdüşümü eski bir nefretin. Punto, Pagos arası bir cezalı kök. dönüşümün rahmi. deşildi. metalin ve sütün içini anladık. deşildi. kükürtün ağzını gördüm yamaçta. yakılmak onları birbirine benzetiyor. kesildi rüzgâr. geyik dikeni doyumsuz kızılını kayalara vuruyor. evimiz hangisi. hatırlat,...
kronos (şiir)
uzandım nisanına ağ yırtığında balıkçı sudaki cinayetle ciltlerken bir sevişme risalesini yakamozuna sataştım, külledi paçavramı iğne delirdi. sonsuza dek parmak ucuma batıran hayatı kehanet gibi sun kuytuma. mesela tam yerini bilmiyorum, ama Rilke’de bir kutu yeşilini bulacak şimdi, bir kapak onu gözüne kestirecek, tam bilmiyorum, ama kaçıncı kez o metruk dilin hiç susmayan yağmurunda Lorca’dan...
hay hay böceği (öykü)
sonra “o” sandı ki daima onu yazdım. öldürüldüklerinden, öldürdüklerine tekrar tekrar içime akıtılan bulmacayı yaktım. yakmadım. yazmadım. yüklenip taşıdım janus, j a n u s, … lar; havalandırdım bütün gece amâsei – mâ – tomarla ray cızırtısı, serüvenlerin sustuğu lükens komodin, kapris propagandacısı yatak, kapının arkasında ne var’ı… yargı yok, infaz var. zavallı adanmışlık: dildeki...