Senaryoya devam etmek fikri aklına şöyle bir geldiyse de vazgeçti. Yarın sınavı vardı. Ya devamsızlıktan kalırsa! Ne yapacaktı!? Kötüyü düşünmek istemedi. Bir şekilde geçerdi. Gece saat dört olmuş, o hala uyumamıştı. Uyuyacağım deyip yatağına uzanmış, telefondan bir şeylere bakmış ama uyumamıştı. Kahve yapmak için aşağıya indiği zaman, “ooo fener sönmemiş daha” dedi. “Feneri üçümüz söndürmeliydik!”....
Son Yazılar:
Institut français Goncourt ödüllü yazar Leïla Slimani’yi ağırlıyor
Bir Fethiye Sözlüğü: Dilce, Köyce, Anıca
NÂZIM HİKMET NEW YORK’TA (OYUN)
Ravel 150: Üç Usta Piyanistten Türkiye Turnesi
GIORGIONE – LA TEMPESTA (FIRTINA) ÜZERİNE BİR İNCELEME
Hasan Sarıtaş Gallery’de Yeni Sergi: Harun Acı-Bakmak & Görmek
AGORA (ŞİİR)
HALFETİ’DE BİR SERGİ: KOKUYU TAŞIMAK
VANESSA REDGRAVE: “ÇOK DAHA İYİ OLACAK!”
Zafer Malkoç Solo Sergisi Artweeks Istanbul’da
Sosyolojik Bir Okuma Bağlamında Kişi İsimleri
Sessizlik (Şiir)
Sivil İtaatsizlik Bilinci Üzerine
Temür Köran’dan Sezgiler ve İzler Sergisi
Edebiyat Tarihinin Bilinmeyen Sayfası: Baudelaire’in Hugo Nefreti
VEYAHUT YİNE DE (ŞİİR)
Sanatçı Olmanın Gündelik Yaşamdaki Hissiyatı Üzerine
Bağımsız bir sanatçı kolektifi olarak kurulan Istanbul Painters Club (IPC), ilk sergisiyle Paris’te
HAPİSE ATILAN İLK BELGESEL FİLMCİ: LEO SELTZER
Yazar: Ali Tacar
BERİL ŞEN İLE HEIDEGGER ÜZERİNE
Ali Tacar, Beril Şen’in yayıma hazırladığı “Heidegger: Ben Fırlatılmış Olanaktır – Tekinsizlik ve Özgürlüğün Felsefesi” başlıklı kitap odağında, Şen ile bir söyleşi gerçekleştirdi. “Varlık ve Zaman”, “fırlatılmışlık”, “Dasein”, Hölderlin, şiir, Nazizm ve “kaygı” gibi konular Tacar’ın soruları, Şen’in ayrıntılı yanıtlarıyla masaya yatırıldı. *** Ali Tacar: Sizin de çok iyi bildiğiniz üzere, Heidegger, 20. yüzyılın en...
Erkin Koray: Başında Bere, Elinde Sarı Madenden Bir Boru
Akrebin gözleri, zaman böyle geçerken Bekleme boşuna, bekleme beni Bir yerlerden gelip bir de giderken Var olmak, yok olmak ne fark eder ki? Erkin Koray Hiç kimse barışa tam olarak bir şans vermedi. Gandi denedi, Martin Luther King denedi ama ikisi de vuruldu. ...
Büyük Çiftlik Evinde Elli Yıl Sonra (Öykü)
Özgür bırakıldı sevgi, Ve ayrılık da yok bundan böyle. Novalis Oraya ilk defa geldikleri zaman etrafta hiçbir şey yoktu. Şehrin en ücra köşesiydi orası. Alabildiğine düz bir alan. O, ilk defa orayı gördüğünde, önce bir romandaki kadın karakteri hatırlamıştı. Eşiyle birlikte hiç alışık olmadığı bir hayata başlayacak olan bir kadındı bu. Daha sonra ise...
MFÖ’NÜN SUDE’Sİ ve Şiirin Dili
Özkan Uğur’un Anısına “Dilimin Sınırları, dünyamın sınırlarıdır” diyen Wittgenstein’la şiire ve hakikate, “Dil varlığın evidir” diyen Heidegger kadar yaklaşabilir miyiz? Şiir ve dil konusu epey çetrefilli bir konu. “Anlamın sınırında dili çıldırmak” belki bu, şiirin tanımı noktasında bize bir şeyler söyleyebilir. Bu noktada İsmet Özel’den bir alıntı yapmak istiyorum: “susuyor, söylemiyor bildiği tek şiiri, “güzel...
Müktesebatı Geniş Dakiğin Orman Yolları (Öykü)
La la la la, la la la la la Sylvie Kreusch Tandırlar, lifler, demirler, üç örgülü pamuk ketene tırmanan ilk örümceği gördüğümde, ağı onda eğreti duruyordu. Ellerinin üstü siyah siyah noktalarla bezenmiş -yılların üzerine kondurduğu nazar boncuğu derdi Boğaziçi’nde Sosyoloji okumuş torunu- nenenin sol kolundan aşağıya inerken, ağı onda eğreti duran örümcek, sehpanın...
Allahsız Tiyatro (Öykü)
Genç Bir Adamdım Tren Uğurlardım Cahit Zarifoğlu O gün akşamüstü, iki katlı evinin birinci katında kendine kahve yapıyordu. Suyu kaynatmış, iki kaşık kahvesini bardağına dökmüş, iki şeker atmış, sütü eklemiş, kaynamış suyu bardağına döküyordu ki şırıl şırıl su sesi onu o eski evlerine götürdü. O eski evleri ki hem huzur hem huzursuzluk oradaydı....