DÜNYA’YA UFOLARI TANITAN ADAM: HANS HOLZER

New York’ta yaşamaya başladığımda, en çok dikkatimi çeken konulardan biri UFO’lardı. Hangi kitapçıya gitsem bu konuda kitaplar bulunuyordu. Arada bir TV’lerde bu konuda detaylı haberler, özel programlar yer alıyordu. Devamlı olarak bilmediğim konuları öğrenmek istememe rağmen, genellikle UFO’larla ilgili konuları öğrenme arzusu duymuyordum.

Bir gün Prof. Dr. Hans Holzer’le tanıştım. Viyana doğumlu olan Hans Holzer ABD’de geçen yıllarda TV izleyicilerinin her hafta merakla izlediği In Searh of… TV dizisinin yazarı ve baş oyuncusuydu. Hans aynı zamanda Parapsikoloji, UFO, Hipnoz, Ruhlar konularını ABD’ye ilk tanıtan kişiydi. Bu konuları detaylı olarak inceleyen 131 kitabın yazarı olan Prof. Dr. Hans Holzer’in kitapları çeşitli lisanlara çevrilmiş, milyonlarca adet satılmıştı.

Hans, dünyaca bilinen Ghostbusters (Hayalet Avcıları) filminin de öyküsünün yazarıydı Amerika’nın en ünlü kişileri arasındaydı. TV programlarına konuk oluyor, üniversitelerde konferans veriyordu. Aynı zamanda ABD Medyumlar Derneğinin başkanı olan Hans Holzer, medyumluk sertifikası vermek için kurulmuş olan jürinin başkanıydı. ABD’de medyum olabilmek için bu jüri önünde kendinizi kanıtlamanız gerekirdi. Yoksa medyum diye ortaya çıkamaz, sertifika alamazsınız.

Tanışmamızdan bir süre sonra çok iyi arkadaşım oldu.

Bir gün evinin çalışma odasında oturuyorduk. Birden bana “sen UFO’lara inanmıyorsun değil mi?” diye sordu. “evet pek inanmıyorum” dedim. Gidip kütüphanesinin alt bölümünden büyükçe bir karton kutuyu çekti önüme getirdi.  Kutu yerden kalkmayacak kadar ağırdı. Kutunun içi yazılı kağıtlarla doluydu, belki 1000 belki de 2000 kağıt üst üste kutunun ağzına kadar geliyordu.

Hans devam etti “ben 1954 yılında UFO isimli kitabı yazdım” bunu derken kütüphanesinden o kitabı bulup çıkardı. Kırmızı kaplı üstünde büyük UFO- yazan bir kitaptı.  Kitap UFO’yu Amerika’ya tanıtan bu konudaki ilk detaylı bilgileri sunan kitaptı. Bana “bak kitabın en son sayfasına ne koymuşum” dedi. Kitabın en son sayfasını merakla açtım. Son sayfada özel grafikle hazırlanmış bir duyuru yazılıydı.” Bu kitabı okuyanların başından, kitaptaki olaylara benzer bir olay geçtiyse lütfen başınızdan geçen olayı bir sayfaya yazarak ve gördüğünüz cismi de basitçe çizerek bana gönderebilir misiniz? “ bu yazının altında ise Hans Holzer’in adı ve adresi yazılıydı.

Hans Holzer, Fehmi Gerçeker, Newyork, 2008

Hans konuşmaya devam etti. “Bu kitabım çeşitli dillere çevrildi, bak bu kutudakiler dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen okuyucuların  mektupları, elini at kutuya mektuplardan birini seç, çıkar. Oku, kendin gör gelen mektupları… neler  yazılmış, neler çizilmiş.” Elimi mektupların arasına daldırıp, bir tane mektubu çıkardım Polonya’dan geliyordu. Gönderen adını, adresini yazmış başından geçen olayı anlatmıştı. Lisanını bilmediğim için Polanyaca yazdıklarından bir şey anlamamıştım.  Fakat anlattığı olayın yanına gördüğü cismi çizmişti. Kısa boylu, büyük kafalı büyük gözleri olan biriydi.

Kutuya elimi daldırıp başka bir mektup çıkardım, Brezilya’dandı. O da kendi lisanlarında Portekizce yazmıştı.  Çizdiği şekil hemen hemen Polanya’dan gönderilen mektuptakiyle aynıydı.

O kutudan en az on, on iki mektup çıkardım dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen yazılar yanında ki çizimler tamamen birbirini tutuyordu. Bu olay UFO’larla ilk tanışmam oldu. O günden sonra bu konuya bakışım çok değişti.

 

UFO (tanınmayan uçan çay bardağı altlığı)

Amerikalı işadamı Kenneth Arnold 24 Haziran 1947 tarihinde tek kişilik uçağıyla Washington eyaletinde Mt.Rainler bölgesi üzerinde uçarken dokuz tane uçan daire gördüğünü belirtti. UFO konusu dünyada haber olmuştu.

“Tanınmayan uçan objeler” adı ile anılan UFO terimi İngilizcede aslında “tanınmayan uçan çay bardağı altlığı” anlamındadır. Lokal gazetenin bu haberi yazarken Kenneth Arnold’un gördüğü uçan daireleri çay bardağı altlığına benzetmesi sonucunda “saucer” demesi üzerine gazete yazdığı haberde UFO “tanınmayan uçan çay bardağı altlığı” deyimini kullanmştır.

Tarihte, UFO’lar çok eskilerden beri görülmektedir.

MÖ 15. Asırda Mısır’ın ünlü firavunu III. Tutmosis’in (tarihçilerce Mısır’ın Napolyon’u diye anılan ünlü kumandan) tahta çıkışı törenlerinde “ gökte çapları 5 metreyi bulan güneşten daha parlak ateşten halkalar”ın belirdikleri belgelenmiştir.

MÖ 99 yılında Romalı yazar Julius Obsequens  aynen şunları yazmıştır:  “Tarquinia’da güneşin batışı sırasında küre gibi bir yuvarlak nesne gökte batıdan doğuya doğru yol aldı.

1235’te ünlü Japon general Yoritsime  ordusu ile Kyoto kenti yakınlarında  giderken gökte hareket halinde olan tanımlanamayan “ışık küreleri” görmüştür. Bütün ordu durarak gördüklerinin ne olduğunu anlamaya çalışmışlardır. Generalin danışmanları ise “önemli değil, bunlar yalnızca rüzgarın salladığı yıldızlardır” demişlerdir.

1561 yılının 11 Nisan gününde, Almanya’nın Nürumberg semalarında uçan daireler arasında savaş yaşanmıştır. Bu olay o dönemin ünlü ressamı olan Hans Glaser (1566) tarafından tahta üzerine gravür şeklinde çizilmiştir.

UFO konusu 1960’lardan itibaren dünyada büyük bir hızla yayılmıştır. Bir yandan UFO nun görülme olayları artmış, dünyada iletişimin artmasıyla bu olayların yayılımı hızlanmıştır. Diğer yandan ise ülke devletlerinin bu olayların duyumunu gizlemesi UFO ya ilgiyi arttırmıştır.

1999 yılında Ronald Hayman’ın Jung üzerine yazılmış en güvenilir ve kapsamlı olarak bilinen “A Life of Jung” biyografisinde yazdığı gibi; Carl Jung dünyanın çeşitli yerlerinde, gözle görülmüş, radarlarla tespit edilmiştir ki UFO’lar bulunmaktadır” demiştir.

Jung bu konuda “A Modern Myth: of things seen in the Skies” kitabını yazmıştır. UFO’ların toplumlar ve kişiler üzerindeki değerlendirilmelerini bir “mit”” olarak ele aldığı bu kitabında kullandığı tek şiirse çok anlamlıdır.

 

“ışık düşüyor zemine

derin mavi bir gölün

sallanan otlarının arasına

küçük bir mücevher parlıyor,

parıldayıp, parıldayıp dönüyor

dikkatimi çekiyor

önünden geçerken

 

bakışı donuk bir balık gözü,

aklımı ve kalbimi çeliyor—

balık cam gibi saydam.

 

pırıldayan gümüş ay ışığında,

balık cisim ve biçim kazanıyor,

halkalar halinde,

girdaplanan bir dansta dönüyor,

ışığın aydınlatma gücü artıyor,

disk altın bir güneşe doğru giderek

alev alev yanıyor”

 

UFO konusunun yaygınlaşması ilginç bazı yeni düşüncelere de yol açmıştır.

Tanrıların Arabaları” kitabının yazan Eric Von Daniken Sümer ve İbrani mitlerini referans alarak, insanların gözlerini yerden gökyüzüne doğru çevirdiğini belirtmiştir.

1953’te DNA molekülünün yapısının keşfedilmesi için çalışma yürüten İngiliz bilim adamı Francis Crick’e göre, “Organizmalar başka bir gezegenden akıllı varlıklar tarafından kasıtlı olarak dünyaya gönderilmiştir “ diyerek Panspermia; teorisini ortaya çıkarmıştır.

Panspermia: dünyadaki yaşamın, meteorlar ya da kozmik tozlar sayesinde taşındığını belirtir, dünya yaşamının bu şekilde başladığını ileri süren bir teoridir.

Başta Pentagon olmak üzere çeşitli kurum ve devletler UFO konusunun önemsiz olduğunu belirterek, yıllarca bu konuda hiçbir açıklama yapmamışlardır.

UFO görünmeleri, UFO’nun düşmesi olayları, UFO’dan bazı yaratıkların çıkıp dünyadan bazı kişileri yanlarına alarak bir süre onları tetkik edip geri getirme olaylarının duyumları yayılmaya başlamıştır.

Meksika’da Chihuahua yakınında UFO’nun kaza yapıp düşmesi, UFO ile gelen kişiler tarafından “abduction/kaçırılma ”  olaylarının artması,  kaçırılan kişilerin başlarından geçen öykülerini anlattıkları kitapların yayılması, kaçırılan kişilerin vücutlarında oluşan fiziksel izlerin doktorlarca belgelenmesi , artık bu konunun gizlenmesinin olanaksız olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

Özellikle 2000 li yıllarda bazı ülkeler o güne kadar UFO konusunda gizledikleri belgeleri teker teker açıklamaya başlamışlardır.

2010 yılında Leslie Kean ın yazdığı “UFOs: Generals, Pilots and Government Officials Go on the Record” adlı kitabı Amerika da bu konunun Pentagon tarafından halka açıklanmasına neden olmuştur.

Leslie Kean on yılı aşkın bir süredir bu konudaki bütün gizlenen belgeleri incelemiş, hükümette çalışan kişilerle, hava kuvvetlerindeki general ve pilotlara söyleşiler yapmış ve satışa çıkar çıkmaz Amerika’da bestseller olan “UFOs: Generals, Pilots and Government Officials Go on the Record” kitabıyla bütün gizlenen bilgileri ortaya çıkarmıştır.

Amerikan hükümeti 1999 yılında “UFO’lar tamamen gerçek dışıdır” derken, her yıl savunma bütçesine gizlice koyduğu 22 milyon bütçeyle Pentagon içinde “tanınmayan hava fenomenleri araştırmaları” adıyla Pentagon da bir bölüm kurup çalışmalar yapmıştır.

2017 yılı aralık ayının son haftasında Amerika’nın en saygın gazetesi New York Times’ın ilk sayfasında UFO konusunda o güne kadar halktan saklanan gerçekler bütün detaylarıyla yazılmıştır

27 Nisan 2020 tarihinde, Amerikan Hava Kuvvetleri pilotların uçuşları sırasında videoya çektikleri UFO görüntülerini yayınlamaya başlamıştır.

Hans Holzer’in yarım asır evvel yazdığı ve şüpheyle karşılaşılan olaylar bugün bütün dünyaca kabul edilmektedir.

 

Nörosinema, Fehmi Gerçeker, Doruk Yayınları 2025.

 

 

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.