Nemrut’un kızıl zirvesinde
Panoramasına bakıyorum tarihin
Bin kışı bir yaza teslim ediyor
Sırların mührünü sökerken güneş
Algı haritasında unutuşun boyası
Sesten alfabeye dönüşüyor dilimde
Dağları çileden çıkarıyor
Tomurcuk gururuyla kalkan başım
Üzerinde hayal bulutlarım
Pınarından uzaklaşan suların
Toprağa uzun bir sessizlik çiziyor
Su dilini ögrenen gözlerim
Akıp gidiyor tutmaya çalıştığımız
Ur’dan, Horasan’dan, Nil’den…
Kâhinlerin dalgınlığından kaçmış
Sevinçtir her sabah güneşle gelen
Ellerimde suyun azizliği
Seher vakti yüzümü yıkarken
Dedemin ismine rastlıyorum
Kırılmış bir Sümer tabletinde
Neden ölüm giriyor mülkümüze
Bir Cevap Bırakın