Ben de öyleydim eskiden
Bulgur pilavının yanına mum yaktığım olmuştur
Akşam çökene kadar bir kitaba dalıp
Işık yakmak için bile başından kalkmadığım
Eski çatılarda biten bir papatyayı kendime örnek aldığım
Sokaklarda hiçbir şey içmeden sarhoş gezerek
Yağmurla yarıştıklarım var, karlı şubatlarda kibritle ısındığım
Minik şeylere sevinirken küçük bir kız olduğum
Yaşamayı ciğerlerime doldurduğum, güneşi, çiçekleri
Gökyüzünü biriktirdiğim, ağaçlara sarılıp yapraklarla tokalaştığım zamanlar hep
Minik kalbe benzeyen küçük bir taşı eğilip aldığım
Onu bir elmas gibi yıllarca sakladığım
En sevdiğim kitapların arasında çiçekler kuruttuğum
Deniz yoksa dağ, dağ yoksa ova, özgürlük veren her şeye âşık olduğum
Hayatta yalnız oynamayı seçen bir çocuk olduğum gibi kendi kendime yettiğim olmuştur.
Hayallerin enginliğinde otlardan palmiyeler, tahtalardan köprüler,
Kuş teleklerinden dolmakalemler, dolma kalemlerden altın yaldızlı kelimeler yaptığım
Sımsıkı bir patikayla hem denize hem dağa doğru yabani bitkiler
Amazon ormanları, sahralar, stepler, aştığım
Minik bir derecikte güneşin altın parıltılarını, göllerde ise taşın bıraktığı halkaları
Hep içine bakanları, anılarını hazineler gibi koruyan, derine saklayan
Onlarla zenginleşen ve seven bütün insanları severek
Kendini arayarak onlarda, bir işaret bekleyerek
Yalnızlığına dokunmadan seni çoğaltan arkadaşları hep özleyerek
Özleyerek geride bıraktığım balkonları, kuşları, sokakları, okul bahçelerini
Ben de öyleydim eskiden, küçük şeylerden sevinç çıkartan biri
Komik olmak pahasına yersiz mutluluklar derleyen hayatından
Onları sebepsiz kederlerinin pahasına süsleyen
Günlere mevsimlere yıllara anlamlar yükleyen
Yeni isimler bulan adsız duygulara, acılarından salata süsleri yapan
Dikkat çekmeyi sevmeyen, bencilliğini törpülerken
İleri gidip kendini de yokmuşlayan biri bazen
Yağmurda açmayı seçen bir çiçek olarak
Tüm sevdiklerine çiçek adları takarak
Dostluğa ve sevgiye delice inanarak
Süzerdim yeni sağılmış bir süt gibi tülbentle kendimi
Her şeyin en saf halini arayarak geçirirdim bu zorunlu nefeslerimi
Şimdi ne kadarı kaldı ara sıra kendimle karşılaşırken
Hep o soru, benden ne kadarı kaldı ve ne kalacak geride…
_____
NOT
ELEŞTİREL KÜLTÜR (EK Dergi) sitesinin edebiyat editörü Erkan Karakiraz’ın seçtiği eserler, sitenin edebiyat bölümü Litera’da yayımlanıyor. Matbu ya da dijital herhangi bir ortamda yayımlanmamış öykü ve şiirlerinizi, literaoykusiir@gmail.com e-posta adresine gönderebilirsiniz.