Bilmiyorum seni unutturan şeyi
Her söz gizli bir tanık yaratıyor içimin bir yerlerinde
Ve içimde gizli bir sığınak oluşturuyor unutuşun kahredici gözleri
Sözlerden ve yüzlerden geçilmiyor.
Bir resim çiziyor zaman
Çocuk gülüşlerinden, papatyalardan
Geçmiş onca hatıralardan
Veya bir alay konusuyuz
Yaşamın genç ellerinde.
Yoksa bir anne kucağı özlemi mi
Bizi hem günaha hem merhamete çağıran sessizlik?
Belki de bir serzeniş
Gecenin ajandasında bunlar da var.
Neden ciddiye alınsın diye
Söyleme gereği duyayım ki bunları?
Sen değil misin aynalara gülen
Ve çoğu zaman da kahreden kendine?
Yaşın kırk olmuş, elli olmuş bahane
Hani şu çocuk yok mu, içinde oynaşıp duran?
İşte zaman ve düş oralarda bir yerlerde.
Belki bunlar yazıyordur gecenin ajandasında
Kim bilir?
Kim açıp okudu onu?
Kim sessizlik ve endişeden daha gürültülü sözler sarf edebilir?
Ve kim daha aydınlık iddiasında bulunabilir ki
Karanlığın sessiz ihtişamından?
Çok tanrılar gördü yeryüzü
Hiçbiri de çıkıp bir kelime bile söylemedi
Ve bu da içimizden birinin
Bize seslenişinden başka bir şey değil.
Resim: Ekrem Kahraman
_____
NOT
ELEŞTİREL KÜLTÜR (EK Dergi) sitesinin edebiyat editörü Erkan Karakiraz’ın seçtiği eserler, sitenin edebiyat bölümü Litera’da yayımlanıyor. Matbu ya da dijital herhangi bir ortamda yayımlanmamış öykü ve şiirlerinizi, literaoykusiir@gmail.com e-posta adresine gönderebilirsiniz.
.
.
.