Bugün 14 Mayıs 2023 Pazar. Sandıklara gidiyoruz. “Yurttaşlık” hakkımızı kullanıyoruz. Hâlâ 6 Şubat depremlerinin acısı içimizde ve hâlâ yastayız. Bakıyoruz. Ahenksiz.
Anneler Günü aynı zamanda. Ama hep burukluk kaplar içimi bu günde. Neden bir ‘annesizler günümüz’ yok diye!
Oturup kalkıyor; küresel kapitalizimden, iktidar odaklarından, hegemonyadan falan bahsediyoruz. Sakın bu her birimizin bizzat kurduğu hegemonya olmasın! Mikro düzlemlerden makro düzlemlere açılan… Banal, sığ, pespaye! Neredeyse her gün bir şekilde önümüze düşen etik ihlaller… Sadece Google veya YÖK Tez’e bakılmış olsa aynı başlıklar ve içerikler apartılıp kullanılmaz zaten! Ülkemizde ne zaman emeğe saygı gösterilecek bilinmez! Sanat dünyamıza hakim olan bu nobran ve küstahça aşırmalar, “canımın istediği her şeyi yaparım!” keyfiyeti son derece vulgar bir tavır!
Bu alanda kafalarını kuma gömerek, hiç kimsenin görmeyeceği zannına kapılarak yapılanları, çalma, çırpma, çökme, el koyma vb. onlarca kelime açıklamakta yetersiz kalıyor! Hangi parti iktidara gelirse gelsin, eğer “sanat dünyası” kendisine çekidüzen vermezse, değişen hiçbir şey olmaz! Büyüklü-küçüklü, mahalle kabadayılarının kurduğu tezgaha uğrama gafletine düşmüş her bir genç, yaşlı, masum, samimi ve bu işe gönül vermiş sanatçının hiç bir şansı ve geleceği de olmaz!
Siyasi iktidara kim gelirse gelsin, ilk görev sanatı da kaplamış olan bu müsilajı ortadan kaldırmak olmalı! Kültür-sanat alanındaki irili-ufaklı çete-msi yapı-larla mücadele yani! Aksi taktirde, bundan, neredeyse her yazıda dile getirdiğim gibi, alanın tüm aktörleri etkilenecek! Sanatçı, galeri, sanat yazarı-eleştirmen, küratör, müze, müzayede evleri, koleksiyoner vd. Ticari alanda, iş bitiriciliği, kurnazlığı, kıvraklığı, uyanıklığı, benim gibileri kat kat aşmış, “sanatın ekonomisini” iyi bildiğini düşünen şahıslar neyi kastettiğimi gayet iyi anlayacaklardır! Gerçek sahipleri ortaya çıktığında, ellerinde kalacak olan yüzlerce apartılmış sahte iş! İçerik. Bu alanda henüz hiçbir şey yapılmadı! Hiç kimse cesaret edemedi veya bir şekilde nemalandığı için işine gelmedi! Dananın kuyruğu bir gün kopacak elbet!
Sözün kısası, ‘sanat’ da seçimini yapmalı artık! Bu seçim sanatın da seçimi olmalı!
Sil baştan ülkemiz sanat dünyası sanatçısını, küratörünü eleştirmenini vd. yeniden düşünmeli!
İşin en hazin, acı veren tarafı da sanat alanının temsilciliğini üstlenmiş kişi ve kurumların tüm bunları biliyor olması! Çok yazık! Günümüzü kurtarıyoruz ama…