PEKİ SUNUCU KİM OLACAKTI? BEN GAZZARA

Piri Reis Haritası belgesel filminin, Brezilya, ABD, Portekiz, İspanya, İngiltere, Senagal ve Türkiye deki çekimlerini tamamlamıştım. Filmin kurgusunu tamamladım. Film bitmişti.

Fakat kurgu sırasında film bir sunucu tarafından sunulsa bütün bu ülkeler arasındaki bağlantı ve haritaya olan ilgi çok daha iyi olur fikrine kapıldım. Böyle bir sunucu ile film çok daha iyi olacaktı. Bu arada filmi de teslim etmem gerekiyordu.

Özel olarak 1992 yılının haziran ayı başına kadar filmi teslim için süre aldım. 1992’da 500 Yıl Kutlamalarında resmi program olan film temmuz ayından itibaren oynatılma programına alındı.

Filme sunucu çekimleri yaparsam sunucu, İstanbul da Rumelihisarı surlarında, Sultanahmet’te ve Haliç kıyılarında yürüyerek filmin bağlantı bilgilerini sunardı. Kesinlikle filme yeni bir boyut katılırdı. Yalnız sunucu kim olacaktı?

Filmin yeni bir kurgusunu yaptım. Sadece sunucu bölümleri çekilip araya konulacak şekildeydi. Bütün sunucu bölümleri toptan 6 dakika sürüyordu. Sunucu ile çekimler yapılıp kurguda ayrılan aralara bu çekimler yerleştirilecekti.

Yeni yaptığım sunucu bölümleri olmayan kurguyu Hollywood’un film üstadları olan en yakın arkadaşlarıma Michael (Sayers) ve Sam (Shaw)’e gösterecektim. Onlar stüdyoya gelip kurgu odasında oturup, filmi izlerlerken heyecandan yerimde duramıyordum. O 46 dakika nasıl geçti bilemiyorum. Film bitti. Beğenmişlerdi.

Oturup konuşmaya başladık acaba kim sunucu olabilir diye… Birden Sam bana dönüp bu filme Ben, bu film çok yakışır dedi. Ben dediği kişi benim de hayranı olduğum Ben Gazzara idi.

Ben Gazzara Amerika ya Sicilya’dan gelmiş bir ailenin çocuğu olarak New York’ta doğmuştu. Ünlü Amerikalı oyuncuların yetiştiği Actors Stüdyo’da oyunculuk eğitimi aldı. Broadway’de tiyatro oyunları ve televizyon dizileriyle başladığı oyunculuk kariyerine sinemayla devam etti..130 sinema ve televizyon filminde yer aldı.

Broadway de Elia Kazan’ın yönettiği Tennessee Williams Kızgın Damdaki Kedi oyunu ve James Stewart’la oynadığı  Anatomy of a Murder (Bir Cinayetin Anatomisi)’nde filmlerindeki oyunculuğu tiyatro ve sinema tarihine geçmiştir. Daha sonraları sinema tarihinde bağımsız sinemayı kuran John Cassavetes’nin yaptığı beş adet filmde başrolü oynadı.Cassavetes’in en gözde oyuncusu oldu.

İki gün sonra akşama doğru Ben Gazzara ile 42.Sokak’ta Broadway tiyatrolarınn arasında olan bir barda karşılıklı oturuyorduk. Buluşmamızı Sam ayarlamıştı. Piri Reis Haritası Belgeselinin sunucusu olmasını konuşuyorduk. Hemen konuya girdi.

– Sam kaba montajı görmüş, beğenmiş.

– evet beğendi. Siz de izlemek isterseniz hemen ayarlayayım

– yok Sam beğendiyse…bana yeterli tabii. Sana bir şey sorabilir miyim?

– tabii

– bu filmi neden yapıyorsun?

Güzel bir soru sormuştu. Biraz durakaldım ve konuşmaya başladım.

5 asırdır müzede olan bir harita o…Columbus’un çizdiği Amerika haritası bulunamadı. İşte bu harita Columbus’un bulunamayan haritası ve diğer bazı haritaların birleşimi… tarihte eşi yok. Aslında bir fizibilete raporu gibi… altın nerede çıkacak, nerede canlılar var hepsi harita üzerine çizili duruyor. Bu bilgilerin ortaya çıkmasını istiyorum.

– bir filmi bir çok ülkede çekmişin öyle mi?

– evet dokuz ülkede çekimleri tamamladık

– bitti mi bütün çekimler

– bitti sadece sunucu bölümleri kaldı toplam 5 çekim ve toplam süresi 6 dakika… yani sadece sizinkiler kaldı?

gülümsedi…

– sunucu olarak beni niye seçtin?

– bir kere sizin oyunculuğunuzu çok beğenirim..Cassavetti -ki benim favori film yapımcım- çoğu filminiz gibi onunla yaptığınız bütün filmleri de izledim. Bir de açık söyleyeyim kaba montajı izleyince Sam Shaw “Ben Gazzara” olmalı dedi…bir de ondan tabii…

Tekrar gülümsedi. Sualalleri bitmemişti.

– peki benimle ne gibi çekimler düşündün?

– sadece 2 gününüzü istiyorum. İstanbul’da, 4 çekim bölgesinde hepsi dış çekim bir de filmi seslendireceksiniz film 52 dakika oluyor. New York’’ta ses kayıt stüdyosunda sizin için en fazla 2 saatlik iş.

– çekimler için İstanbul’a mı gitmemiz gerekiyor?

– evet uçakla 3 isterseniz 4 gün orada kalırsınız. Tabii eşinizle ve Hilton Otel’de misafir ederiz sizi..

Ben’in birden yüzü değişti. Üzgün bir ifadeyle

– o olanaksız işte, İstanbul’a gitmeyi bizde çok isteriz ama bilmem Sam söylemedi mi? 20 gün sonra Brodway’de oyunum başlıyor. Sanırım oyun 4-5 ay oynar. Ondan sonra olabilir tabii gideriz İstanbul’a, çekimleri yaparız.

– yok Sam söylemedi…bilmiyordum

Diyebildim. Çok üzülmüştüm Ben Gazzara olamıyordu.

Filmi hemen bitirip New York Eyaleti 500 yıl kutlamaları komitesine filmi 2 ay içinde teslim etmem gerekiyordu. Çok canım sıkılmıştı aslında Ben ile aramızda çok iyi bir arkadaşlık oluşmuştu. Sam “siz çok iyi anlaşırsınız” demişti zaten. Haklıydı. O barda 2 saati aşkın bir süre oturduk.

Fehmi Gerçeker ve Ben Gazzara

O akşam başlayan dostluğumuz Ben kanserden ölene 2012 yılına kadar sürdü.

Sessizleştim. Benim çok üzüldüğümü anlamıştı.

Konuşmaya başladı.

New York’ta bir platoda çeksek…hani o gideceğimiz yerlerin büyük fotoğraflarını hazırlatsan onların arasında gezinip sözlerimi söylesem olmaz mı?

Aslında kısıtlı zamanım kalmasından ve çaresizlikten bir şey düşünemiyordum.

Ben devam etti.

– bir günlüğüne plato kiralarsın, dev büyüklükte o İstanbul’da ki yerlerin fotoğraflarını dizersin aralıklı ben aralarından yürürüm bir kaç saatlik çekimle bitiririz. Sam’de sana yardım edip iyi bir sanat ekibi bulur. Bütün dekorları hazırlarsınız, öğleyin başlasak akşama bitiririz çekimi. Kolayca hallederiz. Bende oyunuma yetişirim gece. Ya da repo günümde yaparız geceye de sarkarsa sarksın.

Hiç bir şey diyemiyordum. Ben’in filmin sunuculuğunu kabul edip çekim için çareler üretmesi çok hoştu.

– Evet başka çare yok… ben yarın Sam’a anlatayım durumu…

Başka çare yok gibiydi. Acaba o görsellerin büyük dev boy fotoğraflarını aralıklı koyup aralarında Ben Gazzara yürüyerek bağlantı bilgilerini verse nasıl olur diye düşünüp planlamaya başladım.

Bu arada Ben ile arkadaşlığımız ilerliyor eşi Elke ile de samimi oluyorduk. Oyununun provalarından sonra aynı barda buluşuyorduk. Devamlı viski içen Ben’in içkiye bağımlılığı ünlüydü. Genellikle barda otururken Elke gelip bize katılıyordu. Biraz sonrada içkiye son veriyor eve gidiyorlardı. Elke’nin Ben üzerinde büyük bir etkisi hissediliyordu.

Ve Broadway’de defalarca büyük başarılı kapalı gişe oyunlarda oynamış olan Ben Gazzara, ünlü aktrist Ellen Burstyn de rol aldığı , “Shimada” oyununun Broadhurst Tiyatrosu’nda gala gecesi yapıldı. Tabii ki gala gecesinde oyunu izledik. Galanın olacağı günün sabahında telefonla görüştüğüm Ben “bu gala gecelerini hiç sevmem..hiç bir şeyden anlamayan tiyatro eleştirmenleri ön sıralarda oturur bilgiç tavırlarla bizi izlerler…elimden gelse makinalı tüfekle çıkıp onları tararım...” diyordu.

Ben’in sanki içine doğmuştu. O eleştirmenler ertesi sabah gazetelerine yazdıkları oyunun çok kötü olduğunu Ben Gazzara ve Ellen Burstyn’ün iyi oyunculuklarının da bu oyunu kurtaramadığını yazdılar. New York Times gazetesinde kötü eleştiri yazısı çıkan bir oyun yok olur. Ve… NYT gazetesi “kötü” diye yazmıştı. Oyun sadece bir hafta oynadı ve kalktı.

Ben, büyük bir düş kırıklığı yaşadı. Aylarca oynarız diye ümit ettiği oyun aniden sona erdi. Ben’i arayıp aramayacağımı bilemezken. Tele sekreterimde bir mesaj buldum Elke mesaj bırakmıştı.

JFK’den (havaalanı) arıyorum. ‘20 dakika sonra uçağımız kalkıyor. Roma’ya gidiyoruz. Ben’in morali çok bozuk. Orada herkesten gizli arada gittiğimiz bir küçük otel vardır. Oraya gidiyoruz. Bir süre oradayız. Otelin telefon numarasını sana bırakıyorum. Lütfen kimseye verme bu numarayı. Sende bulunsun. Moralimiz düzelince döneceğiz. Yakında görüşürüz. İyi günler.” ve Roma yakınlarında kalacakları otelin telefonunu mesaja eklemişti.

Neye üzüleceğimi bilemiyordum. Bir yandan da filmi bitirmem gerekiyordu. Her ihtimale göre B planımı yapmış, filmi sunucu olmadan da kurgulamış son halini hazırlamıştım. Günü gelince böyle teslim ederim diyordum. Sunucu olmadan da iyi bir film olmuştu. Stüdyoya gidip filmin teslimi için master kopyalarını yaptırdım. Teslim gününe bir ay kalmıştı.

O gün eve gelince aklıma yeni bir fikir geldi. Hemen Roma’ya Elke ye telefon ettim. Ona acaba biletlerinizi göndersem oradan İstanbul’a gelseniz 5 gün Hilton da misafirim olsanız. Ben’le sunucu çekimlerini yapsak. Ben’e de çalışmak iyi gelir. Girdiği depresyondan çıkar. Bende buradan kameramanı alıp İstanbul’a uçar orada buluşuruz. Ne dersiniz? dedim. Elke “ilginç fikir, bu gece Ben’le konuşayım sonra seni ararız” dedi.

2 gün sonra İstanbul’da buluştuk. Ben kameranımla New York’tan onlar da Roma’dan geldiler.

Piri Reis Haritası belgesel filmini Ben Gazzara’nın sunduğu şeklilde tamamlıyordum. Hem de gerçek İstanbul’da ki tarihi mekanlarda çekimler yaparak. Bir günde en fazla 2 günde kolayca bitmesi gereken çekimlerimiz 3 gün sürdü. Bu arada Ben ve Elke İstanbul’a hayran oldular. Onları uçaklarına otomobille götürürken Ben yolda seyyar bir simitçi gördü.” Arabayı durduralım bu taze simitlerden New York’a götürmeliyim… onları çok özleyeceğim” dedi. Simitçiye tam 20 tane simit sardırdı ve elinde o simitlerle uçağa yürüdü.

 

*Fehmi Gerçeker, Hollywood Sırları (Doruk Yayınları, 2025) kitabından.

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.