“…Karabasanlarımda kırmızı egemen. Kırmızı tutkunun, neşenin rengi. Kırmızı içsel yolculukların rengi, insanın gizli doğasının, bilinçsizliğin girinti ve çıkıntılarının rengi. Her şeyden çok kırmızı öfkenin ve şiddetin rengi…” Kathy Acker, “Annem : İçimdeki Şeytan” “ıncognito”, gizlenen kimlik anlamına geliyor. Hemen her gün gazetelerin üçüncü sayfalarında gördüğümüz şiddet ve cinsel istismar mağduru küçük çocukların isimlerini gizleme meselesine...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Kategori: Art-izan
Kabuklar, Cepheler ve Parıltılar
Sanatta bir heyûla dolanıyor – yanılgı heyûlası.i İnancımızın sarsılması veya sömürülmesi korkunç bir durumdur. Örneğin bir süre önce durmuş kalbi yeniden atmaya başlayarak morgda uyanan bir insandan korkmamızın nedeni, metal masada yatan kişinin ölümü o defalık yendiği gerçeğinin getireceği büyük şaşkınlıktan çok, bunun bizim bir sistem dâhilinde inandığımız düşünceyi yıkması ve bundan sonra artık o...
Parçalanmış Bilinç Manzaraları – JEREMY PROFIT
“Jeremy Profit sonraki anı yakalıyor, yıkımın ve yok oluşun ardından, insanın hayata tutunduğu fırtına sonrası sessizlik anı bu an. Bir virtüözün elinden çıkma, aşırı özenli çizimler çürümekte olan bir dünyayı resmediyor. Ölüm ve afetlerle dolu bu dünyada intihar edenler, ev kadınları ve iş adamlarıyla birlikte duyarsız bir şekilde omuz omuza yürüyorlar. Öyle bir dünya ki...
Stéphane Blanquet – Cenaze Kıtırı
Mutlak bir ölüm, ancak ölümün zevkine varanlar için mevcuttur.” Antonin Artaud, “L’Ombilic des limbes” Gündelik dilde “cenaze kıtırı” tabiri, ölülerin tabuta konulması ve mezarlığa taşınması işini üstlenen cenaze görevlileri için kullanılır. Bu ifade, eskiden ölen kişinin gerçekten bu hayattan göçüp gittiğini teyit etmek için ayak başparmağının bükülerek çıtlatılması efsanesinden kaynaklanıyor olabilir. Ayrıca bu sözün kökeninin,...
Kıyamet Alameti: SUEHIRO MARUO
İnsan ruhunun zifiri karanlığına daldırdığı fırçasıyla Suehiro Maruo, cüretkar ve ahlaksızca yücelttiği resimlerinde, asıl korkmamız gereken canavarların kendimiz olduğu gerçeğine işaret ediyor. Göğsünde pençeler, feri kaçmış gözlerin sessiz çığlığı ve kanlı bandajlara sarılı canlı bir cenaze. Gizli bir saldırgan karşısında dehşete düşmüş zavallı bir kadının korkuyla donup kalmış yüzü. Akbabaların ölüm dansı yaptığı yıldırımlarla dolu...
Kitaptaki İmza: Ekslibris
Ülkemizin önde gelen ekslibris sanatçılarından Prof. Dr. Hasip Pektaş ile kitapları ve ekslibris sanatını konuştuk. Ekslibris’i en temel anlamda nasıl tanımlarız? Değer verdiğimiz şeylerin çalınmasından, kaybolmasından hepimiz üzüntü duyar, korumaya özen gösteririz. Eğer kitabınızı ödünç verdiğinizde geri getirilmesini istiyorsanız iç kapağına bir ekslibris yapıştırarak uyarabilirsiniz. “…’nın kitaplığından” anlamına gelen ekslibris, kitabın size ait olduğunu hatırlatacak,...
Sanatçıların Nazi Almanyası’ndan Göçü (Naziler ve Sanat IX)
Nazi Partisi’nin 31 Ocak 1933 tarihinde iktidara gelmesinden III.Reich’ın çökmesine kadar süren dönem boyunca (4482 gün) yaklaşık yarım milyon insan Almanya’nın dışına göç etti. Göç edenlerin yaklaşık yüzde doksanı Yahudi olmakla beraber siyasi tutum, ideolojik görüş, cinsel tercihler ve nasyonal sosyalist ideolojinin dayattığı normlara uyum sağlayamama da göç sebebi oldu. Göç edenler ilk yıllarda genellikle...
ÇİRKİN HAKİKAT: ÇİRKİNLİĞİN GÜZELLİĞİ
Londra National Gallery’deki en popüler resimlerden biri 16. yüzyıl usta Flaman ressam Quentin Matsys’e ait, Çirkin Düşes’dir; kemik düzensizliği hastalığı modelin yüzünde korkunç deformasyona sebep olmuştur. National Gallery mağazasında Çirkin Düşes kartpostalları en az Monet’in Nilüferler’i kadar satar. Güzellikten hepimiz zevk alırız. Ama bunun için çirkinliğin hakkını da vermek gereklidir. Güzel ve çirkin birbirine karşı değil,...
Mustafa Yüce Resimleri ve Tenhadaki Günah
Türk sanatımızda Modern döneme dair yapılmış en cesur resim olan ve şu an kayıp olan Osman Hamdi’nin ‘Mihrap’ adlı resmini ve döneminde getirdiği yankıları düşünüyorum. Eserlerini ilk olarak 2011 yılında izleyicisi ile buluşturan Mustafa Yüce sanat piyasasında resimleri ile varlığını gösterdiği ilk andan bu yana gerek tekniğini gerekse odaklandığı konuları hep bir adım ileriye taşıyarak...
DADA’NIN RUMEN VE YİDİŞ KÜLTÜRÜNDEKİ KÖKLERİ
Bilindiği gibi Dada[1], savaş muhalifi bir grup genç sanatçının kapitalist burjuva toplum ahlakı ve geleneklerine tepkisi olarak doğmuş, kısa bir süre içinde uluslararası bir harekete dönüşmüştür. Dada sanatçıları, bu rahatsız edici ve kasvetli durumun içinden çıkabilmek adına doğrudan sanat kurumlarını hedef alarak, yerleşmiş geleneksel estetiğe anarşist bir tavırla karşı çıkmış ve sanat karşıtı (anti-art) üretimlere...