İnce, solgun parmaklarıyla karnımı yokluyor önce, diyaframın diyor, bir okul atlasında küçük bir adayı, kara parçasını gösterir gibi, işte burada. Kemikli, tebeşir beyazı hayalet eli sıkıca bastırıyor karnımı. Bu tatlı okşayışın tesirine sükunetle direnmeli. Kaskatı kesilen ruhum bu ölü dokunuşlarına duyduğum iştahtan utanç duymalı. Karnımda gezinen elleri, bir karadulun kıpırtısını andırıyor. Her dokunuşta karnım istemsiz...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Yazar: Yeşim Zuhal Yolcu
Milos Forman: Bırak Güneş İçeri Girsin !
Çekoslovakyalı Sinema Duayeni Milos Forman’ın Anısına… Dünya sinemasının önde gelen auteur yönetmenlerinden kabul edilen Çekoslovak asıllı Milos Forman, geçtiğimiz ay yaşamını yitirdi. Seksen altı yaşında yaşama veda eden sinema devi ardında on altı değerli yapıt bıraktı. Uzun yıllar sonra bile hatırlanacak onlarca sinema sahnesi ve hafızalardan kolayca silinmeyecek çok sayıda film repliğiyle beyaz perdenin unutulmazları...
ÇEK SİNEMASININ ASİ PAPATYALARI
Kapitalizmin alternatif yaşam biçimlerini küstahça reddedişi, küçük dozlarla damarlarımıza tüketim kültürü zerk ederek bizleri yarattığı ideal dünya modelini kutsar hale getirişi, üzerine yıldız tozu serperek ruhlarımıza inşa ettiği şaşalı yapılara bizi hapsedişi… Kabaran iştahıyla yutan, öğüten sonra öğüren… Tutarsızlığının, akıl yoksunu akılcılığının yaşamımızdaki derin izleri. Debelenişler, çırpınışlar ve kayboluşlar… İnsanın doğasından ayrı düştüğü, idealize ettiği...
ANDY WARHOL’UN DEĞERLİ ARMAĞANI POSTMODERNİZM VE BLUE VELVET
Modernizmin aklı yücelten, merkezine ussallığı yerleştiren bir perspektifi, ahlaki anlamda aklı ve gerçekliği temel alır. Mantık ve akıl yürütmeyle gerçeğe ve aydınlanmaya ulaşılacağına dair bir inanç sistemi söz konusudur. Kişi ussallık çerçevesinde düşünmenin mutlaklaştırılışının dayatıldığı, tek tipleştirici, aynılaştırıcı, bütünleştirici bir anlayışın hâkimiyetine hapsolur. Gerçeklik sınırları içinde her şeyin tekliğe indirgendiği, rasyonel olarak akıl yürütme ve...
ATIF YILMAZ’IN SUSKUN KADINI: VASFİYE
1980’lerin başında siyasi darbenin beraberinde getirdiği baskı ve yasaklar, sol düşünceyle birlikte yükselen muhalif seslerin susturulması ve siyası çalkantıların hâkim olduğu distopik atmosferi ve özgürlük arayışlarının farklı kanatlarda sürdürülmesine neden olur… Patriarka’nın Avrupa’dan ithal edilmiş, kitlesel histeriyle Macunlaşmış, cilalı bir trend -akım olarak varsaydığı 2.dalga feminizm hareketi 80’lerin ilk yarısında kadın safların öncülüğünde ortaya çıkar....