İnce, solgun parmaklarıyla karnımı yokluyor önce, diyaframın diyor, bir okul atlasında küçük bir adayı, kara parçasını gösterir gibi, işte burada. Kemikli, tebeşir beyazı hayalet eli sıkıca bastırıyor karnımı. Bu tatlı okşayışın tesirine sükunetle direnmeli. Kaskatı kesilen ruhum bu ölü dokunuşlarına duyduğum iştahtan utanç duymalı. Karnımda gezinen elleri, bir karadulun kıpırtısını andırıyor. Her dokunuşta karnım istemsiz...
Son Yazılar:
Kişisel Gelişim Dayatmasına Romanla Meydan Okumak
“Sonsuzluk Kapanı” – Gerçeğin Sınırında Bir Polisiye
“Ah İstanbul!”: Halis Karakurt’un Neşeyle Boyanmış Şehri
Tozla, Tortuyla, Zarafetle: Murat Batmankaya’nın Kırılganlık Atölyesi
ATTİLÂ İLHAN’IN VEFATININ 20. YIL DÖNÜMÜNDE “YAŞ KIRKTAN YUKARI” ŞİİRİ KENDİ SESİNDEN İLK KEZ YAYINLANDI
Güz Çiçekleri Kurudu Ankara’da (Şiir)
TOKYO MONOGATARİ VE BANSHUN
GÜNDÜZ APOLLON GECE ATHENA
Sosyal Medya Kendi Kast Sistemini mi Yarattı?
HB Art Gallery, Yeni Mekânında Sanatın Vitesini Yükseltiyor
Galeri Kev Açılış Sergisi
EVİN’den Hakan Gürsoytrak Sergisi: Velhasıl
AĞAÇLAR VE BAHÇELERİMİZ NEDEN BU KADAR ÖKSÜZ?
Bir Rosselini Kabusu: Stromboli
EKLİTERA Tozan Alkan seçiciliğindeki Eylül şiirleri
2024 Nobel Edebiyat Ödüllü Han Kang’dan Yeni Roman: Yunanca Dersleri!
Beşinci Rüya: Hayatın Normal Yasaları (Şiir)
BİR ŞEYİN TAVI GEÇİNCE (ŞİİR)
NEW YORK’TA DUVARDAKİ KAN
Yazar: Yeşim Zuhal Yolcu
Milos Forman: Bırak Güneş İçeri Girsin !
Çekoslovakyalı Sinema Duayeni Milos Forman’ın Anısına… Dünya sinemasının önde gelen auteur yönetmenlerinden kabul edilen Çekoslovak asıllı Milos Forman, geçtiğimiz ay yaşamını yitirdi. Seksen altı yaşında yaşama veda eden sinema devi ardında on altı değerli yapıt bıraktı. Uzun yıllar sonra bile hatırlanacak onlarca sinema sahnesi ve hafızalardan kolayca silinmeyecek çok sayıda film repliğiyle beyaz perdenin unutulmazları...
ÇEK SİNEMASININ ASİ PAPATYALARI
Kapitalizmin alternatif yaşam biçimlerini küstahça reddedişi, küçük dozlarla damarlarımıza tüketim kültürü zerk ederek bizleri yarattığı ideal dünya modelini kutsar hale getirişi, üzerine yıldız tozu serperek ruhlarımıza inşa ettiği şaşalı yapılara bizi hapsedişi… Kabaran iştahıyla yutan, öğüten sonra öğüren… Tutarsızlığının, akıl yoksunu akılcılığının yaşamımızdaki derin izleri. Debelenişler, çırpınışlar ve kayboluşlar… İnsanın doğasından ayrı düştüğü, idealize ettiği...
ANDY WARHOL’UN DEĞERLİ ARMAĞANI POSTMODERNİZM VE BLUE VELVET
Modernizmin aklı yücelten, merkezine ussallığı yerleştiren bir perspektifi, ahlaki anlamda aklı ve gerçekliği temel alır. Mantık ve akıl yürütmeyle gerçeğe ve aydınlanmaya ulaşılacağına dair bir inanç sistemi söz konusudur. Kişi ussallık çerçevesinde düşünmenin mutlaklaştırılışının dayatıldığı, tek tipleştirici, aynılaştırıcı, bütünleştirici bir anlayışın hâkimiyetine hapsolur. Gerçeklik sınırları içinde her şeyin tekliğe indirgendiği, rasyonel olarak akıl yürütme ve...
ATIF YILMAZ’IN SUSKUN KADINI: VASFİYE
1980’lerin başında siyasi darbenin beraberinde getirdiği baskı ve yasaklar, sol düşünceyle birlikte yükselen muhalif seslerin susturulması ve siyası çalkantıların hâkim olduğu distopik atmosferi ve özgürlük arayışlarının farklı kanatlarda sürdürülmesine neden olur… Patriarka’nın Avrupa’dan ithal edilmiş, kitlesel histeriyle Macunlaşmış, cilalı bir trend -akım olarak varsaydığı 2.dalga feminizm hareketi 80’lerin ilk yarısında kadın safların öncülüğünde ortaya çıkar....