NO YIL FİLM ADI YÖNETMEN 1 1919 Das Kabinett des Dr. Caligari / Dr. Caligari’nin Muayenehanesi Robert Wiene 2 1925 Bronenosets Potyomkin / Potemkin Zırhlısı Sergei Eisenstein 3 1927 Napoleon Abel Gance 4 1928 La Passion de Jeanne d’Arc / Jeanne D’arc’ın Tutkusu Carl Dreyer 5 1931 M – Eine Stadt Sucht Einen Mörder /...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Yazar: Tuncer Çetinkaya
Alkışlayan Elleriniz Dert Görmesin
Yığınlar, günbatımından hemen önce doldurmaya başlıyor meydanı. Her yaştan ve kesimden insan var topluluğun arasında. Çocuklar, balon dağıtan adamların olduğu yöne doğru koşuşturuyorlar; anne ve babaları, ücretsiz yemeğin derdine düşmüşler. Sahnede hummalı bir koşuşturmaca var. Gençliğin yeni sevgilisi, eşinden henüz ayrılan “kutsal ailenin” temsilcisi şarkıcı için son provalar yapılıyor. Mahalle kahvesinde müşteriler, yerel yönetimce hazırlanan...
BİR BELGESELİN ANATOMİSİ: ÇİRKİN KRAL EFSANESİ
Kendi deyişiyle “hayatın mutlu olma şansı vermediği”, bu toprakların yetiştirdiği en önemli sanatçılardan Yılmaz Güney, yokluğunun ardından geçen onca yıla karşın yaşamayı sürdürüyor. Öncelikle belirtilmeli ki; onu bugünlere ve yarına taşıyan unsurları ele alacak sağlıklı bir kültürel / siyasal değerlendirme (örneğin bir belgesel), 60’ların sinema sektörüne ve Yeşilçam’a genel bir bakışı, dönemin siyasal birikimini ve...
Death Wish’in Anımsattıkları: “Adalet” (!) Dağıtan Filmler
“Suçluları yaratan yasalarımız, onları cezalandıran yasalarımızın yanında ne kadar çok!” deyişiyle ünlü Tucker’ın antitezini sunan vigilante (infazcı) filmlerinin en meşhur örneği, geçtiğimiz hafta yeniden dirildi! 1974 yapımı ilk filmin yeniden çevrimi olan Eli Roth’un Öldürme Arzusu (Death Wish), ‘suçluya hak ettiği dersi, kişisel yöntemlerle verme’ temasının sinemadaki son ve bildik halkalarından biri olarak ele alınabilir....
HOLLYWOOD ve VİETNAM : Sam Amca’nın Aşil Topuğu
“Şimdiye kadar hiç bir piç savaşı ülkesi için ölerek kazanmadı. Diğer zavallı piçlerin ülkesi için ölmesini sağlayarak kazandı. 2. Dünya Savaşı’nın ünlü ABD’li komutanı Patton; Ladislas Farago ve General Omar Bradley’nin kaleme aldıkları biyografisinde, -dev bir Amerikan bayrağının önünde- bu sözleri söylerken tasvir ediliyordu. “Savaşı hayatımdan bile çok seviyorum!…” diye haykıran Patton’un çocukları, 2. Savaş’tan...
Cem Yılmaz Komedisini Anlamak
“Gülmekle ilgili sıkıntısı olan bir adamın burada ne işi var? Bazıları dertleniyor: ‘Aman canım, öyle ağzını yayıp gülmek olur mu, birazcık da düşünmek lazım!’ diye. Ben o konuyu hallettim, merak etme. Diyorlar ki ‘yalnızca gülmek olmaz, güldürürken düşündürmek lazım!’ Oysa gülmek zaten çok zorlu bir aktivite, o yüzden neşene bakacaksın, güleceksin o kadar…” Güldürürken Düşündürmek...
STAR WARS ÜZERİNE AYKIRI DÜŞÜNCELER
Son Jedi, Star Wars çılgınlığına eklenen yeni bir halka olarak bu hafta izleyiciyle buluşuyor. Serinin sekizinci filminde, Jedi dünyasına adım atan Rey’in, Luke, Leia, Finn ve Poe gibi isimlerle geçmişin sırlarına doğru yapacağı yolculuktan önce, tüm zamanların en popüler film serisini mercek altına almaya çalışacağız. Bir Uzay Westerni Popüler sinemada türlerin revizyona tabi tutulmasına örnek...
MUHAFAZAKÂR, YERLİ VE MİLLİ SANAT
Geçmişten Gelen Tartışma Son on beş yılda kültür alanında yeterli dönüşümün sağlanamadığına dair tespitler, bana yıllar önce yaşanan “Muhteşem Yüzyıl” tartışmalarını anımsatıyor. Dizinin ilk günlerinde, henüz fragmanının yayınlanmasıyla kimi çevreleri ayağa kaldıran ve “maksatlı bir çabanın ürünü” olarak nitelendirilen yapıma ilişkin ilk tepkileri hatırlayalım: Bir sendika başkanı, dizinin “Türkiye’nin son yıllarda izlediği başarılı dış politikanın...
Yol Ayrımı: Bir Şener Şen vardı…
1941 yılı Adana doğumlu Şener Şen’in sinemada tutunması için 1975’i beklemesi gerekmiştir. Görece geç bir tarihtir bu; çünkü tiyatro ve radyodaki ilk deneyimleri sayılmazsa, figüran ve seslendirme sanatçısı olarak sektöre adımını attığı yıl 1964’tür. Aradaki zaman diliminde belleği güçlü olanlar, onu en çok Kayhan Yıldızoğlu’na yaptığı seslendirmeler ve Muharrem Gürses’in 1971 yapımı “Altın Prens Devler...
NURİ BİLGE CEYLAN NEDEN SUSUYOR?
Arka planının “derin” olduğu bu sessizliğe dair söylenebilecek birkaç şey daha vardır: Yılmaz Güney gibi bir “halk sanatçısı” olmanın, Cannes’da ona benzer pozlar vermekten çok daha fazla anlamı olduğu unutulmuşa benzemektedir. Şu sıralar Antalya’nın neredeyse tüm ilan panolarını bir afiş süslüyor. Karanlık zemini ve Venüs Heykeli olmaktan başka her şeye benzeyen görseliyle ikinci sınıf bir...