“İBRAHİM” ibrâhîm içimdeki putları devir elindeki baltayla kırılan putların yerine yenilerini koyan kim güneş buzdan evimi yıktı koca buzlar düştü putların boyunları kırıldı ibrâhîm güneşi evime sokan kim asma bahçelerinde dolaşan güzelleri buhtunnasır put yaptı ben ki zamansız bahçeleri kucakladım güzeller bende kaldı ibrâhîm gönlümü put sanıp da kıran kim Asaf Halet ÇELEBİ İnsan,...
Son Yazılar:
Yeni Kitap // Spinoza Marx’la Buluştuğunda // Tracie Matysik
GÜNEŞE UÇAN KANATLAR
İçteki Putların Çağı: Asaf Hâlet Çelebi’nin “İbrâhim” Şiiri Üzerine Bir Okuma
Ankara Film Festivali’nde ‘Taptaze’ filmler
YENİ KİTAP: OPERA VE BALEDE MİMARLIK
ÇÜRÜMELİSİN INGRID ÇÜNKÜ DÖNEM ÇÜRÜMÜŞ!
Yirmi Sekizinci Rüya: Bu, Çocukluktan Kalma (Şiir)
Pompei (Şiir)
Şairin Odası Nasıl Çalındı?
YAŞADIKLARIM ÜZERİNE BİR YAPBOZ DENEMESİ
Yahya Kemal Beyatlı ve Rindlerin Akşamı
Cinler Sınırımızdaydı Yapıştırılmış Kaşlarıyla (Şiir)
YANGI (ŞİİR)
Ankara Garı (Şiir)
Kafka’nın Dönüşüm Kitabının Çeviri Karşılaştırmaları
Dahi Kadınlar – Dikkate Alınmayan Kadınlardan Dünyayı Değiştiren Kadınlara
şimdi bir ömür daha lazım (prolog)
Bir Adamızın İsmiyle Anılan Meşhur Bir Restoranın Uzun Masalarından Bizimki (Şiir)
Hatırlarsan Kırılmaz Sergisi ile Red Rouge Art Gallery Yeni Adresinde
Yazar: Şahin Eroğlu
Özdemir İnce’ye Dil, Kimlik ve Edebiyat Üzerine Bir Cevap: Şiirin Uyruğu Olur mu?
Eleştirel Bir Cevap Özdemir İnce’nin 2004 tarihli yazısı[1], şiiri bir vatandaşlık kategorisi üzerinden tanımlama yönelimi taşıyan indirgemeci bir düşünsel çerçeveye dayanır. Şiirin yazıldığı dili, onu otomatik olarak bir “ulusal” aidiyete sabitleyen bu bakış açısı, yalnızca politik olarak tartışmalı değil; aynı zamanda ontolojik olarak da yetersizdir. Çünkü şiir, bir dile yazılır ama bir dile indirgenemez. Şiir,...
Şule Gürbüz: Zamanın İçine Gömülü Ruh
Şule Gürbüz Edebiyatında Çöküntü, Sonsuzluk ve Anlam Arayışı İnsanın kendisiyle kurduğu en büyük yalan, zamanın geçmekte olduğuna inanmaktır. Oysa zaman geçmez, insanın üzerine çöker. Şule Gürbüz’ün eserleri, bu çöküntünün dilini arayan, zamanın içindeki sızıyı dile çevirmeye çalışan metinlerdir. Onun anlatıları, yaşanmış bir hayattan çok, içten içe kırılmış, ancak hâlâ devinimini sürdüren bir bilinç parçasının tekinsiz...


