Çünkü Hologram Et’in elinden yalnızlığı bile alınmıştır. Yalnızlık, dijital ekranların parlak ışıkları altında varlığa dönüşen bir performans haline gelmiştir. Bu çağın insanı, “Hologram Et”, transparan ama aşılmaz duvarların içinde sıkışıp kalmıştır. Teknolojinin damarlarına işlediği, elektriğin hayatın ritmi haline geldiği bir yüzyılda, bireyler giderek robotik makinelere dönüşmektedir. Endüstri çağı geride kalmış, sanayinin sağladığı fiziksel rahatlık yerini...
Son Yazılar:
HATIRLAMAK: HAFIZANIN KANAYAN YARASIDIR
YENİ ŞİRİNLER FİLMİ VE ŞİRİNLER’İN “KOMÜNİSTLİĞİ”
Zamanın Sessiz Tanığı: İzzet Keribar’ın Analogdan Dijitale Yolculuğu
ONLAR ARTIK BURADA OTURMUYOR
halka sanat projesi’nin Yeni Sergisi “Küçük Çanlar Çınladığında” Datça’da
YANLIŞ BİR HAYAT DOĞRU YAŞANIR MI YA DA PARAZİT
SANATÇI EVİ MÜZELERİ: Müze Sahibi Olmanın Dayanılmaz Cazibesi
Harold Pinter: Kitle-İktidar İlişkisi Bağlamında Git Gel Dolap
SANAT EVRENİNDE EDEBİYAT
Kira Kontratı (Öykü)
“Gündüz Rüyaları”ndan “Geyikli Gece”ye
AHMET GÜNEŞTEKİN’E URLA’DA MÜZE KIYAĞI MI VAR?
#eklitera Temmuz Şiir Seçkisi
John Ruskin: Modern Düşünce ve Yaşama Etkisi -II
HOLLYWOOD KAÇAĞI; JOHN BERRY ve KAYSERİLİ MUHBİR ELIA KAZAN
Fikret Mualla’nın 58. Ölüm Yıldönümünde Anlamlı Buluşma
YAPRAK SÖKÜĞÜ (ŞİİR)
ÜÇ KISA ÖYKÜ
‘üst’ün olmaya dair içsel çelişkiler
Ana Sayfa
A. Musa Yönyol