Çünkü Hologram Et’in elinden yalnızlığı bile alınmıştır. Yalnızlık, dijital ekranların parlak ışıkları altında varlığa dönüşen bir performans haline gelmiştir. Bu çağın insanı, “Hologram Et”, transparan ama aşılmaz duvarların içinde sıkışıp kalmıştır. Teknolojinin damarlarına işlediği, elektriğin hayatın ritmi haline geldiği bir yüzyılda, bireyler giderek robotik makinelere dönüşmektedir. Endüstri çağı geride kalmış, sanayinin sağladığı fiziksel rahatlık yerini...
Son Yazılar:
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
MARILYN MONROE’NUN ETEĞİ NASIL ÇEKİLDİ?
Ana Sayfa
A. Musa Yönyol