Nietzsche’nin bir sokakta kırbaçlanan atı görüp ona sarılıp ağladığı o an… İşte, Béla Tarr da Torino Atı filminde tam bu sahneden yola çıkar. Nietzsche’nin at ile olan o dramatik hikayesine bir atıfta bulunur. Ve film boyunca, 20. yüzyıl insanının yalnızlaşmasını, doğayla ve kendi zihniyle baş başa kalışını sisli, rüzgârlı, kasvetli bir atmosferle sunar. İnsan bu...
Son Yazılar:
7 ve anne (Şiir)
Jandarma (Şiir)
İçeriden Dışarıya: Bayburtlu Kadınlardan Hikâyeler
Yeni Kitap // Spinoza Marx’la Buluştuğunda // Tracie Matysik
GÜNEŞE UÇAN KANATLAR
İçteki Putların Çağı: Asaf Hâlet Çelebi’nin “İbrâhim” Şiiri Üzerine Bir Okuma
Ankara Film Festivali’nde ‘Taptaze’ filmler
YENİ KİTAP: OPERA VE BALEDE MİMARLIK
ÇÜRÜMELİSİN INGRID ÇÜNKÜ DÖNEM ÇÜRÜMÜŞ!
Yirmi Sekizinci Rüya: Bu, Çocukluktan Kalma (Şiir)
Pompei (Şiir)
Şairin Odası Nasıl Çalındı?
YAŞADIKLARIM ÜZERİNE BİR YAPBOZ DENEMESİ
Yahya Kemal Beyatlı ve Rindlerin Akşamı
Cinler Sınırımızdaydı Yapıştırılmış Kaşlarıyla (Şiir)
YANGI (ŞİİR)
Ankara Garı (Şiir)
Kafka’nın Dönüşüm Kitabının Çeviri Karşılaştırmaları
Dahi Kadınlar – Dikkate Alınmayan Kadınlardan Dünyayı Değiştiren Kadınlara
Ana Sayfa
A. Musa Yönyol
Yazar: A. Musa Yönyol
Hologram Etler
Çünkü Hologram Et’in elinden yalnızlığı bile alınmıştır. Yalnızlık, dijital ekranların parlak ışıkları altında varlığa dönüşen bir performans haline gelmiştir. Bu çağın insanı, “Hologram Et”, transparan ama aşılmaz duvarların içinde sıkışıp kalmıştır. Teknolojinin damarlarına işlediği, elektriğin hayatın ritmi haline geldiği bir yüzyılda, bireyler giderek robotik makinelere dönüşmektedir. Endüstri çağı geride kalmış, sanayinin sağladığı fiziksel rahatlık yerini...

