zamanı kaça bölsem ...
Son Yazılar:
TİTANE ve ALPHA: ŞEFKATİN SAĞALTICILIĞINDAN ŞEFKATİN SINIRINA MI?
Arka Plan Estetiği ve Müziğin Kaybolan Merkeziliği
POLİTİKLEŞMİŞ TARİHSELLİK: FÜTÜRİZM
Yerli Bilimkurgu: Geleceğin Tarihi-Sıkışmışlık öyküleri
Namibya: Çölün Metafiziği
Antakya 13. Uluslararası Film Festivali Finalistleri Açıklandı
Karanlıktan Işığa: Elif Erdem’in Floransa Bienali Yolculuğu
Gökmen Yener: “Düzyazı beni özgürleştirdi diyebilirim.”
“REWIND / SLOVENYA” SERGİSİ 6 KASIM’DA CERMODERN’DE
ARTWEEKS: SANAT FARKLI BİR VAROLUŞ TARZIDIR
Bir Anlam İnşa Etme Kılavuzu
Gotik Kalkışmanın İzinde
Offspace: Sanatı Sıradışı Mekanlara Taşıyan Yeni Nesil Pop-Up Galeri
ÖZGÜR BALLI İLE YAPAY ZEKA VE DİJİTAL SANAT ÜZERİNE
DEVRİMDEN KARŞI DEVRİME, KARŞI DEVRİMDEN YENİDEN KURULUŞA
Nihat Özdal’ın Umami’si Üzerine
Eksanat Sanat Seçkisi 2 Çıktı
Zeki Demirkubuz’un Objektifinden: 1 Kasım’da CerModern’de Açılıyor
“Elit” ve Türevi Sözcüklerin Çeviride Yarattığı Zorluklar
Yazar: Mehmet Özceylan
gördük (şiir)
yolu yitirdik, mevsimi kovduk, çok kışlar uzadı, atlar öldü, nenemin korkuttuğu ağaçlarla, çoğalacak yerler bulduk. rengimize baktı dünya, kirliydi, mum dikmiş, ayinlerde yalın ayak, masallardan geçen çocuklar gördük, kâğıttan gemiler yaparak denize açıldılar. kuşlardan düğmeler diktiler o günlere, dağların gidecek yeri yok gölgeli geldiler, sözü unuttuk, izi kaybettik, göğe baktık, kuyruksuz uçurtmaların tarifsiz yerlerini gördük....
kurşun dökülen (şiir)
sesinde çiçek kokuları, yatağı şaşan yıllar, saçlarında salıya karışmış rüzgârlar, yüzünde girdabı geçen sözden, denize bakan aşklardan ne kaldıysa. çeliği büktüğümüzdü, suyunu taşırdığımız, tütün basacak yaramız vardı, masallarımız, sesimde kâğıt kesikleri, acıları halkların, devrim düşlerinden ne kaldıysa. dağlara dayadığımız alnımız vardı, dişimde dünya izleri, içinde artan kızıl kıyamet, kurşun dökülen çocukluğumuzdan ne kaldıysa. _____...


