…aşk? (öykü)

aşkın ne kadar yakıcı bir duygu olduğunu yeni öğreniyordum. hayat aynı yerden aynı şekilde beni sınıyor bense yine aynı tercihi yapıyordum. tek bir farkla, artık bilinçli bir tercih yaptığımı biliyordum. düşünülmüş özenle alınmış bir karar. her ne kadar can yaksa da, bedeninden tonlarca parçayı ardında bırakmış gibi hissettirse de bazen önemli olan tek şey doğru kararı verebilmekti. bu bir yarış ya da savaş değildi bana göre, ona göre öyleydi. o yüzden beni bu savaşın kazananı sanıyordu. ona savaşmadığımı kanıtlayamayacaktım, çünkü onun savaşı da benimle değil kendisiyleydi, hayatlaydı belki de.

yine de bildiğim tek gerçek, hayatta hiç bu kadar yaşadığımı hissedememiş olmamdı. hep yaşadığımı hissetmek istemiştim, sanırım detay vermeyi unutmuşum bunu dilerken. sanki bi deniz kıyısında suyun berraklığını beğenip koklamak istemiştim ve genzim yanmış gibiydi. ama yine de denizin nasıl koktuğunu biliyordum, biliyorken genzim acıyordu. çok zorlu ve yıkıcı olsa da, iliklerime kadar hissettiğim iyi ve kötü duygular arasında kendi içimde çarpışıyordum benliğimle. onunla olmak hem nefes almamı sağlıyor hem de beni oksijensiz bırakıyordu. bütün artı ve eksilerin çarpıştığı hisler, buna rağmen nötrlerin olmadığı. bu bir veda değil bunu da biliyorum, belki de öyle olmasını umuyorum. bütün hissettiğim her şeye rağmen onu belki de bir daha asla göremeyeceğim ihtimalini göze alarak gitmek bana bir kez daha ne kadar güçlü olduğumu hatırlatıyordu. zaman geçti şartlar değişti ama sınavım değişmediyse belki de şuan bugünkü kişi olabilmem içindi. kendimle gurur duyuyorum ama gurur duyuyor oluşumun müthiş acısını, kalbimin henüz yerini bile bilmediğim kapakçıklarında hissediyordum. hissetmek de değil sanki sızlıyordum.  hoşça kal, şimdilik bu şehirde sonlanan hikayem. eğer ruhuma uygun bir hikayeysen tekrar merhaba demek için bir yerde bekliyor olacağım, bir yerde belki de çok uzakta ama hâlâ o hikayenin en dokunaklı cümlesinde.

 

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.