TARİHSEL ROMAN
web sitemizde inceleyebilirsiniz
Kitap Adı: Tarihsel Roman Yazar: György Lukács Çevirmen:İsmail Doğan Yayıncı: Telemak Kitap Seri: Kitap/Edebiyat/Tarihi Roman Baskı: 1 Baskı Tarihi: Ağustos 2022
|
|
Ebat: 13,5 x 21 cm Kapak: Amerikan Bristol 250 gr. İç Kâğıt: Enso (Kitap Kağıdı) 55 gr. Sayfa: 508
|
|
ISBN: 978-605-74522-9-0 BARKOD: 9786057452290
FİYAT: 93,00 TL
|
|
Lukács 1937-38 arası tefrika ettiği Tarihsel Roman’da Walter Scott’ın açtığı çığırda yeni bir edebiyat türünün doğuşuna ve bunun Napolyon sonrası Avrupa’nın devrimci dinamikleriyle etkileşimine ışık tutuyor. Edebiyat tarihi metodolojisi ve Marksist eleştirinin en önemli klasiklerinden olan bu eserde burjuva düzeninin tesisi ve buna paralel olarak gerçekleşen arkaik toplumsal formların tasfiyesi çağında tarihsel bilincin yaşadığı dönüşümler merkezdedir. Manzoni, Tolstoy, Balzac, Stendhal ve birçok klasik yazarın katıldığı “halk”ların bu yeni edebi canlandırımının anlamlarını ve siyasetini hususen Fransız-Alman edebiyatı ve tarihi üzerinden okur. “Lukács’ın Tarihsel Roman’ı hayatımda yazarlığımda çok etkili olan seçkin kitaplardan biridir. Yazar olmaya, romancı olmaya karar verdiğim günlerde, 1975’te okudum bu kitabı. Romancı olmak istiyordum, ama nasıl bir romancı olmam gerektiğini anlamaya, çıkarmaya çalışıyordum ki bu kitap, ince kapaklı bir cep kitabı olarak elime geçti. Büyük eleştirmenin geniş, neredeyse sınırsız kültürü, belli başlı büyün klasik romanlara hâkim olması ve edebiyat ile tarihi aynı anda düşünüyor olması kitabın zenginliği ile birlikte çok etkiledi beni. Bugün ‘tarihi roman’ı bir biçim ve yöntem olarak seviyorsam, yaptığım işi edebi ve ‘tarihi’ anlamına inanıyorsam, bunda Lukács’ın büyük payı vardır. Lukács’ın başka pek çok kitabını, bu kitap gibi, satırların altını çizerek ve düşünerek okudum. Yazarın ansiklopedik bilgisinden ve felsefi bakış açısından da çok yararlandım. Bu büyük düşünür eleştirmenin Budapeşte’deki evini kırk iki yıl sonra ziyaret ettim ve ne çok şey borçlu olduğumu ifade ettim. Tarihsel Roman Türkçeye çevrildiği için seviniyorum.” “Tarihsel Roman Marksist ve diyalektik edebi eleştirinin değişken programının ve vaatlerinin muhtemelen en anıtsal gerçekleşimidir… ve gün gibi ortadadır ki, Tarihsel Roman her Marksist eleştirinin başlıca vazifesini muzafferane bir şekilde yerine getirmektedir: Bu vazife, geniş anlamıyla konuşursak, estetik metnin ve onun tarihsel ya da sosyal ‘bağlam’ının artiküle edilmesi çabasıdır.” “Tarihsel romanın büyük görevi, tam da halkın iç hayatını, içerisinde vuku bulan önemli akımları canlı şekilde temsil eden halk karakterlerini sanatsal olarak icat etmektir. Tarihyazımının –ki genellikle egemen sınıfların bilimidir– halk hayatının bu unsurlarını çoğunlukla bilinçli olarak ihmal etmesi, görmezden gelmesi, sıklıkla suçlayıcı şekilde çarpıtması kendiliğinden anlaşılır bir durumdur. İnsanlığın ilerlemesinin savunulmasının kuvvetli bir silahı olan tarihsel roman, insanlık tarihinin bu sahici itici kuvvetlerini gerçek yerine yerleştirme, şimdiki çağ için canlandırma gibi büyük bir görev üstlenmiştir.”
|
İKİ NESLİN TARİHİ
web sitemizde inceleyebilirsiniz
Kitap Adı: İki Neslin Tarihi & “1920 Moskova’sında Komünist Türkler” ve diğer ilaveler ile Yazar: Ahmet Cevat Emre Yayıncı: Telemak Kitap Seri: Kitap/Edebiyat/Anı (hatırat) Baskı: 1 Baskı Tarihi: Ağustos 2022
|
|
Ebat: 13,5 x 21 cm Kapak: Amerikan Bristol 250 gr. İç Kâğıt: Enso (Kitap Kağıdı) 55 gr. Sayfa: 580
|
|
ISBN: 978-6057354037 BARKOD: 9786057354037
FİYAT: 105,00 TL
|
|
“Bu işi [harf devrimi] yapan Cevat’tır: kitabını aldık, Başvekille [İnönü] yedi saat başbaşa kapanıp okuduk, konuştuk; ondan sonra Başvekilin muvafakatini aldım.” “Ahmet Cevat Emre, Türk dilinin sayılı kurucu ve yapıcılarından biri olarak tarihe geçecektir sanıyorum.” “Ahmet Cevat Emre benim hocamdır. Herkesin bildiği gibi bu zat yazı ve dil inkilabımızın bellibaşlı kumandanlarındandı.” Giritli, İttihatçı, Şeref kurbanı, sürgün, muallim, Gramerci, gazeteci, propagandacı, komünist, “İdaî”, Kemalist, Muhit naşiri, dilci, mütercim, mebus: Ahmet Cevat Emre’nin 1877’den 1961’e uzanan, Girit’ten İstanbul’a, Trablusgarp’tan Avrupa’ya, Bakü’den Moskova’ya ve sonrasında Ankara’ya uzanan maceraları ve mücadeleleri Cumhuriyet’in kurucu neslinin en özgün sayfalarından. Şeref vapurunda sürgün bir Harbiyelidir, II. Meşrutiyet’in eğitim ve basın hayatının öncü isimlerinden olur, 1920 sonrası Türkiye Komünist Fırkası’nın baş aktörlerinden biridir, Nazım’a ve birçoklarına şeflik eder, 1928 sonrası çıkardığı dergi Muhit’te Kadro’cuları biraraya toplar, Atatürk’ün dil devrimini borçlu bildiği, emanet ettiği isim olur, Homeros’u Antik Yunancadan çevirir, Türkçe dilbilim alanında anıt eserler kaleme alır. Yakup Kadri’nin deyişiyle solcuların döneklik, sağcıların komünistlikten aforoz ettiği ve unuttuğu Ahmet Cevat’ın hatıratı İki Neslin Tarihi devrimler çağında bir cevelanın tanıklığıdır. Bu hatırata ek olarak Ahmet Cevat’ın vefatından sonra yayımlanan 1920 Moskova’sında Komünist Türkler tefrikasını ve yaşamına ışık tutacak yazı ve belgeleri de sunuyoruz.
|
KARAKTERLER YAHUT ÇAĞIN TÖRELERİ
web sitemizde inceleyebilirsiniz
Kitap Adı: Karakterler yahut Çağın Töreleri Yazar: Jean de La Bruyère Çevirmen:Bedia Kösemihal Yayıncı: Telemak Kitap Seri: Kitap/Edebiyat Baskı: 1 Baskı Tarihi: Ağustos 2022
|
|
Ebat: 13,5 x 21 cm Kapak: Amerikan Bristol 250 gr. İç Kâğıt: Enso (Kitap Kağıdı) 55 gr. Sayfa: 408
|
|
ISBN: 978-6057354020 BARKOD: 9786057354020
FİYAT: 80,00 TL
|
|
“La Bruyère’in Karakterler’ini tekrar okudum. Bu havzanın suyu öylesine temiz ki derinliğini kavrayabilmek için uzun süre eğilip bakmanız gerekiyor.” “La Bruyère sarayın törelerini inceleyip, son derece cüretkar ve keskin bir ironiyle hicvetti. Uzak bir diyarı anlatır gibi anlattığı bu sarayın en küçük kusurları arasında –barbarlık değilse bile– ayyaşlık, sefahat, açıktan yaltakçılık ve sahte takva sayılabilir… La Bruyère insanı, rahatsız etmeden, inanca yahut şüpheciliğe dair vaazlar vermeden alaya alır… La Bruyère’i severiz çünkü tarafsızdır, belli bir sistemi yoktur, bizim kusurlarımızı tasvir ederek erdemi öğretir.” La Bruyère’in 17. yüzyılın sonunda kaleme aldığı Karakterler, modern edebiyatın kurucu metinlerinden biri. Karakterler’de belki de ilk kez toplum ve toplumun eleştirisi edebiyatın merkezine taşınır, sosyolojik bir göz icad edilir. İnsan doğası, saray, inanç, aşk, devlet, servet… La Bruyère’in altüst eden eleştirisinden herkes ve her şey nasibini alır. Ahlakçılık kisvesiyle efendilere, krallara, ruhbana, kısacası muktedirlere yargı dağıtan La Bruyère, çağının riyakarlığına, sahteliğine, çürümüşlüğüne savaş açar. Bize son derece tanıdık dünyasıyla Karakterler, örgütlü eblehliğin ve hamasetin karşısında modern insanın aklına mukayyet olabilmesi için bir elkitabı. Marcel Jouhandeau’nun önsözü, Roland Barthes’ın sonsözüyle.
|
CLÈVES PRENSESİ
web sitemizde inceleyebilirsiniz
Kitap Adı: Clèves Prensesi Yazar: Madame de La Fayette Çevirmen:Yusuf Tavat Yayıncı: Telemak Kitap Seri: Kitap/Edebiyat/Roman (çeviri) Baskı: 1 Baskı Tarihi: Ağustos 2022
|
|
Ebat: 13,5 x 21 cm Kapak: Amerikan Bristol 250 gr. İç Kâğıt: Enso (Kitap Kağıdı) 60 gr. Sayfa: 204
|
|
ISBN: 978-6057354006 BARKOD: 9786057354006
FİYAT: 44,00 TL
|
|
Kocasına sadık bir kadının başkalarından ve en önemlisi de kendisinden duygularını saklayarak, bastırarak kaçındığı başka bir aşkın eşiğinde yaşadığı kırılmaları, aydınlanmaları, şüpheyi ve ufalanmayı ele alan 1678’de yayımlanmış Clèves Prensesi, roman tarihi için bir dönüm noktasıdır. Prensesin macerası şövalye romansları çağının sonunda, yeni türde psikolojik bir bakışa ve gerçekçiliğe kapıyı aralar. Klasisizmin zirve yıllarında duyguların, hislerin, halet-i ruhiyenin tasvirini mümkün kılmak için yeni bir dili ve özneyi icad eden Clèves Prensesi, karşılıksız kalan bir aşkın yarattığı yıkımın, modern bir tavırla, kadın bakış açısından ilk anlatısıdır. Madame de La Fayette’in anonim olarak yayımladığı ve yaşarken adıyla basılmamış bu kitap ilk psikolojik roman addedilir ve modern kadın yazınının da ilk klasiklerindendir. Sezen Ünlüönen ve Anatole France’ın sunuşları & Albert Camus’nün bir incelemesiyle birlikte. “Madame de la Fayette, aslında Goethe’den çok daha önce içler acısı bir durumun adaletsizliği ile tutkuların düzensizliğini karşılaştırmış ve yine Goethe’den çok önce, hayret veren bir karamsarlıkla, hiçbir tedirginlik yaratmayan, her şeyi olduğu gibi bırakan adaletsizliği seçmişti.” Albert Camus “Clèves Prensesi ve Zaïde, namuslu insanların terbiyesine şahit olduğumuz, doğal sergüzeştlerin letafetle tasvir edildiği ilk romanlardır. Madame de La Fayette’den önce, aşırı abartılı bir üslupla, inanılması güç şeyler yazılırdı.” “İşte size alev alev bir kitap… solmuş renklerle yapılmış bir resim değil, inşası bakımından alışılmamış kudrette bir eser.”
|