şimdi bir ömür daha lazım (prolog) 

pencerenin önünde

bir ölü bir anlam

şairin pişmanlığı belki de

niyesi niçinini inkâr eden soru

aldanışla geçer mi ömür

sarı bir kalem yazabilir mi

hakikat ne, sözcük nasıl, acı niye

 

dünya…çırpınıyor

 

oysa sözcüklerle döndük

yıkımdan sonra

virane ten sağalmadı ve

arzu özneyi dışlarken

döndük

rüzgarı anlamaya…rüzgarı

o metruk çağrı ve gaip sızı

neden sözcüklerle döndük ki

neden taşı anlamaya…siyahı

çünkü sözcükler

bulutların tenini acıtıyor

gökyüzü hatasız bir ima

görüyorum işte ve uzak

yağmur başlıyor

bu kir ve pas sonra ya da şimdi

zamanın pişmanlığı

ömür dediğin uzun aldanış

bir soru bir ima bir im

hepsi o

 

gittim ve geldim ve durdum

dünyaymış gözyaşının uzamı

açılan anlam, mor cisim

dünyaymış, bildim varlığı

rüzgarın geçmişindeki sırmış

sahte yaratısı doğanın

heceler tükenmiş, sözcükler ve

eriyen yüzler…dünyaymış

gidişin başlangıcı ve hatıralar

vedasıymış gidenin…şiir çünkü

dilsiz şarkıcı ve

kör siyah

ölüler bilir mi

hakikat ne

sorsak mı

yoksa

 

merhamet yağmurlu bir sabah

unutulan yüzler ve sızı

çocuklar yönetsin zamanı

dursun dünya

durur mu

durmadı

oysa

 

şimdi

bir ömür daha lazım…ve şiir

pencerenin önünde bir tanrı…

 

 

 

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.