Maleviç bizi a priori bir şoka uğratır: ressam nesneleri bilincinde kavrarken onların dramatik bir essenz ya da kaotik bir kopuş anını değil, dural formlarını noktalar ve çizgiler analitiği üzerinden gösterir. Bir şekilde yüzeyden arındırılmıştır bu resim, kendisini bir gövde olarak yüzey haline getirerek. Nesnelerin perspektiflerinden arındırılması, bütün yüzeyleri ve dokuları eşzamanlı olarak öne süren ya...
Son Yazılar:
Fikirler ve Tarih: İdeolojilerin Devrimler Üzerindeki Etkisi
Zamanın Ruhunu Eleştiren bir Sergi: BURADAYIM, DERİNLERDE
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
Kategori: Art-izan
Kübizm ve Fütürizmden Süprematizme: Resimde Yeni Gerçekçilik
Tablolarda yalnız doğanın küçük köşelerini, Meryem Anaları ve edepsiz Venüsleri gören zihinlerin bu alışkanlıklarının ortadan kaybolması ile saf, yaşayan bir sanat eserine tanıklık edebiliriz. Kendimi formun yokluğunda dönüştürdüm ve akademik sanatın saçmalık dolu havuzundan dışarı attım. Ufuk yüzüğünü yok ettim ve şeylerin çemberinden kaçtım; sanatçıyı ve doğanın formlarını sınırlayan ufuk-yüzüğünü yok ettim. Daha yeni, yepyeni...
YARALARIMIZLA YÜZLEŞMEK
“Kabil’in Habil’i öldürdüğü Günden beri hiç dinmedi acılar Çünkü insanların insanlar için Koymuş olduğu bütün yasalar Tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi Taneyi eleyip samanı tutar”1 İnsanın insana olan zulmü Adem ile Havva’dan beri dinmek bilmedi. İnsanın kendi varlığı ile olan savaşı ise başka bir sancılı serüven… Buna rağmen kültür tarihine müthiş bir miras bırakan da...
Göstergelerle Tasavvur Edilen Bir Dünya
Halil Akdeniz’in sanatı, kültürün göstergeler üzerinden okunarak, düşünsel yaklaşım zemininde biçimlendiği deneysel arayışın ürünüdür. Çağdaş sanatın yeniden biçimlendiği bir süreçte tarih, kültür ve dil bileşenlerinin simgesel kodlar ile yeniden yorumunu ortaya koymaktadır. Özellikle kullandığı malzeme çeşitliliği, tuvale eklemlediği elemanlar, verili olanı dönüştürme arzusu ve mekanla kurulan ilişkilerde oluşan radikal dönüşüm, onun bu çabasının ayrıcalıklı bir...
SANAT TARİHİNİ RAKAMLAR MI BELİRLEYECEK?
Geçtiğimiz günlerde ilk kez bir yapay zekanın ürettiği bir portre müzayedede satışa çıkarak 432 bin dolara alıcı buldu. Durumun ilk kez gerçekleşme özelliği ve tablonun tahmin edilenin çok üzerinde bir fiyata alıcı bulmuş olması haberin oldukça popüler olmasına neden oldu. Peki ya sanat tarihçiler ve eleştirmenler bu durumun sanat tarihini ne yöne evriltebileceği konusunda ne...
Cam, demir ve devrimden yapılma bir makine!
20. yüzyıl başlarında Sovyetler’de ortaya çıkan, “sanat hayatın içine” sloganıyla her çeşit günlük nesnenin tasarlanabilmesine yol açan bir akım olan konstrüktivizm, kendini ilk olarak mimaride göstermiştir. Sanatı gündelik hayatla birleştirme gayesi taşıyan konstrüktivizmde zaman ve mekan kavramları ön plana çıkartılmış, yapılarda işlevselliğe önem verilmiş, strüktürel öğeler estetik açıdan bir ifade aracı olarak kullanılmıştır. Heykelde ise...
Kader Genç: Kağıt Üzerine…
Hepimizin kendini rahat, kaygısız ve samimi ifade edebildiği bir alanı, özgürce oynayabildiği bir arka bahçesi vardır. Kendisini resimle ifade etmeyi keşfettiğinden beri çizerek not almaya alışık olan Kader Genç bu sergisinde, sadece kendisi davet ettiğinde, paylaşmak istediğinde görülebilen kâğıttan arka bahçesini izleyiciye açıyor. Ortaya koyduğu işler hem plastik hem içerik anlamında ressamın bütün sıkıntılarını, denemelerini,...
MEHMET YILMAZ’IN YAPITLARINDA İMGE, KİMLİK ve DİL SORUNSALI
Mehmet Yılmaz’ın sanatı, özyaşamöyküsünün dinamizminden esin alarak, içinden geçtiğimiz zamanın sorunu haline gelmiş imge, kimlik, mekân ve dil sorunlarına odaklanmış; bunların nasıl bir mecrada hayat bulacağı arayışıyla biçimlenmiştir. Dil ve yapıtın bileşenlerine ilişkin sorular sorarak tartışması ve yeni ilişkilere evrilmesine olanak tanıması, Yılmaz’ın adeta karakteristik bir bakışı gibi durmaktadır. Dolayısıyla da radikal bir değişimi kaçınılmaz...
Resimde ve Sinemada “Femme Fatale” İmgeler
En başından Havva’dan hatta Lilith’ten bu yana kadınlar “iyi” ve “kötü” olarak ayrılmıştır, yani “kötü” aslında kadının doğası fakat dayatılan rolü yerine getiren “Bakire Meryem”in yolundan giden kadın “iyi” olabilirdi. İlk kadın Lilith, Adem’e itaatsizliğinden dolayı cezalandırılır. Tarihte itaatsizlik olarak geçen olay ise şudur; Tanrı’nın yarattığı ve Adem’den yaratılmayan Lilith, Adem’le eşit olduğunu savunur ve...
GEORGE GROSZ: SAHTE BAĞLILIK-SAHTE TANIKLIK
Sanat kariyerine 1910’lu yıllarda doğduğu yer olan Berlin’de başlayan George Grosz (Georg Gross, 1893-1959), 1916’da ülkedeki siyasal ayaklanmalara katılmış, Eylül 1918’de Alman Komünist Partisi’ne üye olmuştur. Grosz, sola yönelik yayınlarıyla bilinen Malik Yayınevi’nin sahibi Wieland Herzfelde (1896-1988) ile 1915 yılında, Alman ressam Ludwig Meidner’in (1884-1966) atölyesinde tanışmış (Aisenberg, 1998: 78), o sıralarda ülkede yaygın olan...