Homeros’un Odysseia destanının göçebe kahramanı Odysseus İthaka’daki evinden uzakta olduğu yıllar boyunca zorlu maceralara atılmış, her macerası eve dönüş yolculuğunu daha da ertelemiştir. Yolunu dolambaçlaştıran onca şeyden ve onca zamandan sonra İthaka’ya hırpani bir halde geri döndüğünde başlangıçta onu hiçbir yakını tanıyamaz, Odysseus o kadar değişmiştir ki. Zorlu, çetrefilli yolculuğunu başarıyla tamamlamıştır fakat İthaka’daki kimliğini...
Son Yazılar:
Kişisel Gelişim Dayatmasına Romanla Meydan Okumak
“Sonsuzluk Kapanı” – Gerçeğin Sınırında Bir Polisiye
“Ah İstanbul!”: Halis Karakurt’un Neşeyle Boyanmış Şehri
Tozla, Tortuyla, Zarafetle: Murat Batmankaya’nın Kırılganlık Atölyesi
ATTİLÂ İLHAN’IN VEFATININ 20. YIL DÖNÜMÜNDE “YAŞ KIRKTAN YUKARI” ŞİİRİ KENDİ SESİNDEN İLK KEZ YAYINLANDI
Güz Çiçekleri Kurudu Ankara’da (Şiir)
TOKYO MONOGATARİ VE BANSHUN
GÜNDÜZ APOLLON GECE ATHENA
Sosyal Medya Kendi Kast Sistemini mi Yarattı?
HB Art Gallery, Yeni Mekânında Sanatın Vitesini Yükseltiyor
Galeri Kev Açılış Sergisi
EVİN’den Hakan Gürsoytrak Sergisi: Velhasıl
AĞAÇLAR VE BAHÇELERİMİZ NEDEN BU KADAR ÖKSÜZ?
Bir Rosselini Kabusu: Stromboli
EKLİTERA Tozan Alkan seçiciliğindeki Eylül şiirleri
2024 Nobel Edebiyat Ödüllü Han Kang’dan Yeni Roman: Yunanca Dersleri!
Beşinci Rüya: Hayatın Normal Yasaları (Şiir)
BİR ŞEYİN TAVI GEÇİNCE (ŞİİR)
NEW YORK’TA DUVARDAKİ KAN
Yazar: Onur Civelek
Güvencesiz Aylağın Kentte Sürüklenişi: “JIAO YOU”
Kent mekânının tarihsel uzamını belirleyen koşullar sermayenin akış sürecinden müstakil değil, bilakis sermayenin devir hızının gerektirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda yürürlüğe girerler. Sermayenin soyut uzamının ihtiyaçları doğrultusunda mekânın değişmesi ve dönüşmesi, kent mekânının kendine özgülüğünü ortaya koyan ve diğer mekân mefhumlarından farklılaştıran unsurdur. Kapitalist birikim için elverişli olan bir yer, söz konusu uzamın ihtiyaçları doğrultusunda muhtelif engelleri...
OLAĞANÜSTÜ HÂLİN AGORAFOBİK MEKÂNI: ARRIVAL
Denis Villeneuve’nin Sicario (2015)’dan sonra, Blade Runner 2049’dan (2017) ise hemen önce çektiği Arrival/Geliş (2016) filminin kerteriz noktası, Sicario’da olduğu gibi bir “akıbet” durumudur. Anlatının merkezinde, dünyanın çeşitli bölgelerine inen uzay gemilerinin gündelik hayatın toplumsal ritmini felce uğratarak meydana getirdiği krizi çözümlemeye çalışan bir dilbilimci vardır. Uzay gemilerinin mugayir geometrilerinin ve derin sessizliklerinin yarattığı tekinsizliği...