1. Dizi filmlerin ulusal kanallardaki görünümü oldukça ilginç. Mahalle dizilerinin revaçta olmadığı, aile kurumunun öne çıkartılmadığı bunun yerine uzun ve sıkıcı, nereye gittiği belli, bir süre sonra hikayenin, sahnelerdeki çarpıcılıklara bölünerek, bunlara yerini bıraktığı bir dizi tarzı revaçta. İronik olan ise muhafazakar olduğu ve bunda da istikrarlı görünen bir toplum için kitle kültürü temsillerinin kaybolmuş...
Son Yazılar:
Fikirler ve Tarih: İdeolojilerin Devrimler Üzerindeki Etkisi
Zamanın Ruhunu Eleştiren bir Sergi: BURADAYIM, DERİNLERDE
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
Ana Sayfa
Engin Ümer
Yazar: Engin Ümer
Anlam Üzerine
Sanat nesnesinin anlamının kolaylıkla çözülmesi onun enigmasının olmadığını ve labirentin çözüldüğünü fark etmektir. Nereye gideceğimizi biliriz artık. Yapıt açık ve her şeyiyle ortadadır. Ancak beğeni çağından bu yana bu anlaşılır bir durum. Aydınlanma ile birlikte beğeninin sorun edildiği felsefi estetik, beğeni sahibi olmanın birikim istediği bir zümrenin kültüründe anlamak ve değer vermek, yargıda bulunmak konusunda...