tutup bir gül getirsem saf tutmuşların bakışlarından
yontulmuş bir gül
uzuvları yeryüzüne dağılmış İsa
kucaklasın donmuş çocuk bedenlerini
ki orada acı devinimsiz kaya
kesik bir el gibi
boğazına dizilen dünya
saflar karıştı biz kimlerdik
haritaya yayılan kana baka baka
çadırlar sarıdan kırmızıya
kimsesiz evlerin yakut gözyaşlarına
tekerlekler can havliyle canavarın ağzında
kuş uçar bulut donar gül olur
unutmak merdivenidir bir dağdan bir dağa çelik halatlarla
insan hatırlar oysa
yaşamak külü gözlerini acıttığında
ve Sıla
ve Cuma
ve evlere sığdıramadığımız beşik
çarpa çarpa Mescid- i Aksa’nın duvarlarına
sen alıp alıp sırça vazoya
koysan ne koymasan
biter er geç kaburgalarının arasına
sakladığın gülün gül olma arzusu da
Gazze’de bir ana bir çocuk Meryem ya da İsa yahut Leyla
kalbindeki bıçağı çıkaramayan dünya
Resim: Khaled Huseyin


Bir Cevap Bırakın