BİRİNCİ ŞARLOT AKŞAMI (ŞİİR)

Kendi aramızda bir iletişimimiz yoktu.
Başkaları
Bir araya getiriyordu bizi birkaç akşamdır,
Yakıştırıyorlardı
Birbirimize.

Günah benden gitmişti.
“Kalkayım ben.”
Dedim.
Son yudumunu aldım kahvemin,
Ayaklandım,
“İyi akşamlar.”
Diledim herkese,
Sandalyesini örten uzun saçlarının
Bir tutamını
Akıtırken
Parmaklarımın arasından.

Geriye doğru
Önce omzuna,
Sonra yüzünü kaldırıp bana baktı.
Eğildim,
“Şarlot’tayım ben.”
Dedim.

Oturdum Şarlot’a.
Bir saat sonra
Biri daha geçti
Bahçeyi kaldırıma saklayan
Asmaların yanından,
Demir kapının menteşesi gıcırdadı yine.
Adımların sesi,
Bir başkasına ait olamayacak kadar yaklaştı ama bu kez.
Taş döşemede iki adım ileri sürtündü
Tahta ayakları
Karşımdaki sandalyenin,
Gülümsemesi yakaladı çenemi
Ve
“Bir bira içebilirim ben de.”
Dedi.
“Eşlik etmek,”
Dedim,
“Beni
Bu şehirdeki
Kendimden kurtarmayı
Bahşeder,
Sesinin tadına.”

Gece yarısı olmadan açtığı şemsiyesini
Aldım elinden,
Koluma girdi
Ve
Yürümeye koyulduk evine götüren
Son otobüsü kaçırmamak için
8. Cadde’de.
Durağa geldiğimizde susmuştuk artık.
Omzuma yaslanmış,
Benimle
Gidebileceği kadar uzakların
Rastgele uzayan yollarını çiziyordu
Tutunduğu koluma
Parmak uçlarıyla.

Biraz sonra yoktu.
Âşık olmaya hazır
Genç bir kadının
Kararına vardığı bu anın şiirini
Bir gün
Mutlaka
Yazacak olmanın sorumluluğunu da yüklenmiş ağırlığımla,
Kayboldum ben de
Yağmurun altında.

Bütün ilkbaharı
7. ve 8. caddeler arasındaki sokaklarda geçirmemize rağmen
Son yemeğimizde keşfettiğimize
Şaşırarak yediğimiz
Ekmek arası uskumrulardan sonra,
Otobüsünün
Gözükmesine hâlâ vakit varken
Ankara’nın seçkin binaları arasından;
Bir şeyler söylememi bekleyen gözlerinin
Önünde
Öylece susmuş olmanın
Pişmanlığını hep duymuşsam da,
İçim
Biraz daha
Rahat
Şimdi.

 

Resim: Salvador Dali

 

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.