“ten… nine… eight… seven… six… five… four… three… two… one… zero… Fire!” Dünyaya boşluktan bakayım diye, yerleştiğim koltuğa, emniyet kemeriyle sıkı sıkıya bağlı bedenimi uzaya taşıyacak olan Amerikan yapımı füze, oturduğum apartmanın çatısına kurulu rampadan ayrılarak, gökyüzüne doğru hızla savruluyor. Yükseldikçe, dünyanın bütün yükünü, aşağıda bırakıyorum sanki. Kuş gibi hafifliyorum. O kadar rahatlıyorum ki, derimi...
Son Yazılar:
İşte Çekiç: Aki Kaurismäki
Nietzsche ve Torino Atı Filmi Üzerine
Çürü Yen (Şiir)
alogos (şiir)
Notalardan Boyaya: Nino Varon’un Sessiz Melodileri
Fotoğrafçılıkta Estetikten Tanıklığa-Görünürlükten Gözetlenmeye
Tuğçe Diri’nin Kişisel Sergisi “Sessiz Tanıklar” Anna Laudel Bodrum’da
SANAT VE TOPLUMSAL İLETİŞİM
Aysun Öner’in Yeni Kitabı: Kültürel Zeynalar ve Ninalar
HATIRLAMAK: HAFIZANIN KANAYAN YARASIDIR
YENİ ŞİRİNLER FİLMİ VE ŞİRİNLER’İN “KOMÜNİSTLİĞİ”
Zamanın Sessiz Tanığı: İzzet Keribar’ın Analogdan Dijitale Yolculuğu
ONLAR ARTIK BURADA OTURMUYOR
halka sanat projesi’nin Yeni Sergisi “Küçük Çanlar Çınladığında” Datça’da
YANLIŞ BİR HAYAT DOĞRU YAŞANIR MI YA DA PARAZİT
SANATÇI EVİ MÜZELERİ: Müze Sahibi Olmanın Dayanılmaz Cazibesi
Harold Pinter: Kitle-İktidar İlişkisi Bağlamında Git Gel Dolap
SANAT EVRENİNDE EDEBİYAT
Kira Kontratı (Öykü)
Ana Sayfa
Halil İbrahim Özbay