1 Yüksek hakikat, evet, böyle demek bana öyle geliyor ki Claire Denis’nin High Life başlıklı filmine hakkını verir. Bu başlık “azametli hayat”, üstün hayat, en âlâ hayat olarak anlaşılabilir — burada ise, kesinlikle “güzel hayat” denilen hayat değildir, ama hem bizim galaksimizin çok ötesine bir yere yükseltilmiş hem de her anlamıyla bir hayatta-kalma [sur-vie] yoğunluğuna...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Ana Sayfa
Jean Luc Nancy
Yazar: Jean Luc Nancy
ŞİİR’İN DİRENİŞİ
Şiir, esas itibariyle, şiirin kendisinden daha fazlası ve daha başka bir şey olandır. Ya da daha doğrusu, şiirin kendisi, şiirin aslında hiç olmadığı bir yerde daha yerinde olabilir. Anlıyorsak eğer, eğer şu ya da bu şekilde bir anlam eşiğine erişiyorsak, bu şiirsel olarak gerçekleşir. Bu şiirin bazı anlam biçimleri ya da erişim aracı oluşturduğu...