Aslıhan Kaplan Bayrak’ın “Yıldız Ada”, başlıklı kişisel sergisini 26 Eylül- 2 Kasım 2024 arasında Labirent Sanat’ta görebilirsiniz.
Evrende müstakil, yalıtılmış bir oluşun olanaksızlığının bilinciyle, yeni bir gerçeklik yaratmak için ada yeniden başlamamıza kaynak oluşturacak ikinci kökendir. Bakış açımızı değiştirdiğimizde ada, her şeyin birbirine bağlılığını daha iyi anlamamıza yardımcı olabilecek düşünsel bir perspektif sunar. En basit ifadeyle deniz seviyesi önemli ölçüde düşseydi, birçok adanın kıtalara bağlı olduğu görülecektir. Adayı bu metnin ve serginin odağına yerleştiren onun topolojik ve kavramsal zenginliğidir. Bir adayı düşünmek, adanın nasıl hissettirdiğiyle de ilgilenmektir. Ada fiziksel yapısıyla sonluluk ve uçsuz bucaksızlığın; durgun bir gecede, ayın denizde parıldamasıyla oluşan aydınlık hissinin yarattığı ikiliklerle de ilgili bir şeydir. Novalis, ruhun makamı, dış ile iç dünyanın karşılaştığı yerdir derken iç ile dışın birbirine katlandığı ve iç içe geçtiği böylesi bir anı deneyimlemiş olmalı.
Gerçek bir varlığın gerçekliğinin ilk belirlenimi bu varlığın bir yerde olmasıdır. Uzamsal süreklilik bütün potansiyel şeylerin karmaşık ilişkilerinin bulunduğu yerdir. Ada da ıssız ve durağan görünümün ardında barındırdığı kendine has fauna ve floranın yaşamsal hareketliliğiyle bütün olayların olup bittiği doğal bir matriks’tir. “Yıldız-Ada” sergisinde Aslıhan, bastığımız zemin ve gökyüzü arasındaki duyumsal ve fiziksel fenomeni keşfetmek için resmin olanaklarını kullanıyor. Adayı örten gökyüzüne baktığımızda gördüğümüz yıldızlarla, onları hayranlıkla izleyen bizlerin arasındaki trilyonlarca kilometrelik mesafe, mekan-zaman algımızı sarsarken, aslında dünyamızın astronomik ölçekte sıfır düzeyinde olduğunu kavrayabiliriz. Böylesi bir karşılaşma ya da farkındalık, yaşamı/evreni anlama sürecinde içine düştüğümüz sahiplenme yanılsamasını sorgulatırken, varlığımızın gölge/karanlık yönleriyle de yüzleşmemizin zemini oluyor.
Aslıhan’ın “Yıldız Ada” ismiyle bir araya getirdiğimiz, birçoğunu doğanın içindeyken çalıştığını bildiğim suluboya resimlerini, içindeki doğa ve ada imgelemiyle atölyesinde yaptığı resimlerini ve kuş-balık isimli video yerleştirmesini gördüğümde şiir gibi yalın, kendi tabiriyle fazlalıklardan arındırılmış bir anlatım diline yöneldiğini hissettim.
Labirent Sanat
Çatma Mescit Mah. Tepebaşı Cad. No: 56 K: 2 34430, Beyoğlu / İstanbul
Ziyaret saatleri: Salı – Cumartesi: 11.00 – 19.00
Detaylı bilgi ve daha fazla görsel için: info@labirentsanat.com | +90 531 712 45 25
Sanatçı Hakkında:
Aslıhan Kaplan Bayrak 1975 yılında Zonguldak’ta doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nde Prof. Zekai Ormancı atölyesinde öğrenim gördü. Fevzi Tüfekçi ve Umut Germeç ile gravür atölyesinde de çalışan sanatçı, 2007’de birincilikle mezun oldu. İstanbul Pendik’teki resim ve gravür atölyesinde çalışmalarını sürdüren Bayrak, 2014 yılından beri Bahçe Sanat İnisiyatifi koordinasyonunu ve sergi küratörlüğünü gerçekleştiriyor. Varlık/benlik algısı mekandan bağımsız değildir. Sanatçı, bu düşünceden hareketle, mekan algımızla oynayarak düzen ile düzensizliğin sınırlarında gezerken kozmos ile kaos arasındaki hoş gerilimi sezdirmeyi amaçlar. Sanatçı, yansımalarla, eğrilerle ve kesişen doğrularla, mekanı üst üste kurgularken mekanın ve zamanın ruhunu sorgulattırır. Resimlerindeki mekan algısı, bizi rahatsız ettiği ölçüde doğa ile bağımızı yeniden düşünmeye davet eder.
Bir Cevap Bırakın