Evrensel Ordo İdearum ve Kartezyen’e karşı estetik dili gündeme taşımak, eski suretleri geride bırakıp yeni anlamların form kazanmasını sağlamak, ani oluşu nedeniyle şimşek gibi inen estetik ilhamla zaman dışı olanı ve toplumsal skalayı sorgulama Polvo’nun estetiğine giriş kapılarıdır.Düşünür Ennoble’ye göre sanatın işlevi maddeyi ve maneviyatı soyutlaştırmaktır. Şöyle ki ; kavramlaştırma anlamına gelen gerçekliği dönüştürmeye çalışmak ; dönüştürürken, gerçeğin çok yapılı düzenini ileri sürmek. Sanatçının telepatik ruh haliyle ürettiği eserleri ; Elma,Muz’lar Kadın-Erkek ilişkileri açısından eskimiş değerlerin, tükenmiş sosyo-psişik kavramların görsel isyanını temsil ederler. Polvo’nun üç boyutlu Elma ve Muz formlarıyla; vermek istediği mesaj çok açıktır; kendi öznesiyle yarattığı estetik nesnenin eksenlerini buluşturmak ve kavramlar üzerinden ilerleyerek bazı saplantıları yıkmak.
Tarih boyunca sanat ifadesinde “Doğalcılıktan Kavramlaşmaya” sadece 20 başlarında geçilmedi. Batılı Sanat tarihçileri soyut ve kavramsal ifadenin 20 yy başlarında Vasili Kandisky’yle başladığını iddia etseler de dış dünyanın görsel alanından kavramsal düşünceye doğru ilerleme ilk kez insanlığın Kalkolitik çağda ortaya çıktı. M.Ö 5-6 bininci YY’de yaratıcı dönüşümlerin yeni merkezleri olan Sammara,Halaf,Obeid’de metal aletler,kap kacaklar ve biblolar sözünü ettiğimiz bu bilinç seviyesindeki kavramlarından üretiliyordu. 20 YY ortalarına dek süren bu bilinç-Algı-Estetik serüveni insanlığa eşsiz eserler armağan etti. Milad’la birlikte zihinlere kelepçe takan semavi dinlere geçiş topluma, özgür düşünceye yığınla yasak getiriyordu. Sonuçta semavi dinlerin yasaklarıyla; insanın yaratıcı ruhunu tuhaf bir biçimde besleyen ilk çağ uygarlıkların sanat eserleri, özgün kavramlarıyla birlikte tarihe gömülmüştü.
21 yy ilk çeyreği yıkım ve yeniden düşünsel kavramların üretildiği bir dönemdir. Ve bu kollektif bilinç değişimi daha çok sanatçıların eser örneklerinde sanki binlerce yıl önceye gönderme yaparcasına ilk yaratıcı düşünce tohumlarına dönüş yapıyor. Günümüzde kavramsal dil , sanatçıların isyanlarını ifade etmede bir yöntem bir tarz olarak bizi karşılıyor . Sanatsal putperestlik idealini protesto eden “Kavramsal Sanat Yapıtları” klasik ve modern estetiğin tabuları yıkmak üzere çağdaş dünyanın referans alanlarından biri halinde. Bu bağlamda çağdaş sanatın genç yeteneklerinden Polvo; insanın yaradılış efsanelerinden biri olan Adem ve Havva’nın; toplumsalı ayakta tutan erkek-kadın ilişkisinin fanatik doğmalarını, üç boyutlu “Elma ve Muz betimlemeleriyle sembolize ediyor. Görünen ve görünmeyen evrenlerin kutsal meyvesi Elma; İnsanlığın ve varoluşun en kadim simgelerinden biridir. Hem lirik oluşu hem de haşinliğiyle Elma gerçekte göksel bir meyvedir . Ancak Polvo’nun bakışına ters düşen bu sembolle kadın- erkek ilişkisi çıkmaza girerek deforme olmuştur ve olması gerekeni yansıtmaz. Bu aşamada sanatçının eserlerinde belli belirsiz bir eleştiri sezinlenir.
Polvo ,Elma formlarını gündeme taşırken toplumun demir halkalarına takılıp kalmış doğmalara karşı kafa tutmaktadır. Onun isyanı ; eserlerinde ilginç estetik bir harmoniyle buluşur . Üç boyutlularıyla erkek egemen ataerkil sistemi sanat diline taşıyan sanatçı topluma mesaj vermek amacındadır. Çağımızın bir ikon kırıcısı olan Polvo’nun bilinçli bir seçimidir bu. Adem ve Havva’nın Kutsal Elmayı yiyerek günah işlemeye başlamasını absürt bulan sanatçı için toplumsal tabuların yanlışlığı bizleri günümüzün yanlışlarına ve karmaşasına taşımıştır.Sanatçının estetiğinde baş rol oynayan form; dişiyi temsil eden Elma ve erkeği temsil eden Muz’dadır.
Yanı sıra Polvo’nun eserlerindeki lirik görsellik; dış dünyadan kaynaklandığı gibi kendi bilincinin yüksek doğasıyla buluşarak estetik bir mesaj oluşturur. Yine; Polvo’daki lirik görsellik toplumsal etkinlikle birleşir ve estetik içeriğe geçiş sağlar. Eserlerinde ritim, yer değiştirme yoktur. Sanat dili yalın ve açıktır ancak yarattığı üç boyutlu formlarda sanatçının ruhsal titreşimleri sezilir. Eserlerde görülen hem uyum hem de kopuşlar aynı anda gerçekleşir. Polvo kendi öznesini, vermek istediği mesajla buluşturarak, devasa pembe/ beyaz Elma’lar üreterek zamansal olanla zaman dışılığı, karşı karşıya getirir. Sanatçının zihinsel evreni/ kosmos noetikos/ toplumda kabul görmüş kemikleşmiş doğmaların yıkımını gerçekleştirirken; o şimdiye dek yaşanan kabul gören toplumsal normları altüst etmeye kararlıdır. Tarih boyunca toplumsal statüde cinselliğin bu denli önem kazanması ve toplumların bu olguyu önemli hale getirmesi sanatçının eleştirdiği kodlardan biridir.
Üst yorumlama olarak baktığımız bu estetik dil aynı zamanda kavramlardan oluşmaktadır. Egemen değerlere karşı yeni bir atılım yaparak; günümüze dek süren Kadın- Erkek ilişkisini kıyasıya eleştirir. Bu açıdan Polvo’nun estetiği aynı zamanda epik bir estetiktir. Soyutlama sürecinin sonunda kavramlara varan sanatçı zamansal bir olgunun değişmezliğine ontolojik bir özellik atfederek , doğmaların şiddetine karşı kutsal ve baştan çıkarıcı Elma’yı ileri sürer ; toplumsal kuralların düzenini de/ Ordo rerum/ kıyasıya eleştirir. Bu aşamada çürüyen, zaman aşımına uğrayan doğmalar hem Elma’nın kendisidir hem de bildiğimiz Elma elma olmaktan artık çıkmıştır. Polvo’nun Elma’ları bildiğimiz yersel/ göksel elmaları andırıyorsa da bir taraftan deforme olmuş buruşmuş, dura dura çürümüşlüğünü de bize vurgular. İkibin yıllık bir Elma artık çürük bir elmadır ve geride ondan eser kalmamıştır, ancak Elma imgesi toplumsal bilinçte dipdiri yaşamaktadır. O halde ne yapmalıdır?
Bir Polvo Elma’sının yüzü vardır ve bu yüzün dudakları arzu ve şehvetten buruşmuş durumdadır. İnsan cinselliğinin yasaklarla, dini efsanelerde deforme edilmesi, kadının Ademin Kaburga kemiğinden yaratılması efsanesine karşı çıkan sanatçı için “Yeni Bir Düzen ”e yeni algılara geçişin işaretlerini vermelidir. Üç boyutlu Elma’ları ve Muz’ları ,Ataerkil toplumun yaşamda açtığı yaralara parmak basar. Şimdiye dek bu toplumsal düzende kanıtlanması gereken şeyler / Quad Erat/ hala boşluktadır. Başka bir acıdan bakıldığında: İnsanlık tarihi yaşam deneyiminin dolayımlı, insanın bireysel deneyimini ise dolaysız kabul etmek, yanlış ideolojilerin ulaştığı çarpıklığı gösterir. Sanatçı Polvo üçboyutlu eserleriyle “Güzel”i oran ve güzeli savunarak yeni çağın altın kapılarından yeni değerlerle giriş yapar.
*Kanıtlanması gereken şey